31 Mart 2015 Salı

BTK Tüketici Örgütleri'yle Buluştu

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), elektronik haberleşme sektöründe tüketici haklarının düzenlenmesi ve denetlenmesi görev ve yetkileri çerçevesinde, tüketici menfaatinin sağlanması ve korunmasına yönelik görüş alış verişinde bulunmak üzere 27/03/2015 tarihinde tüketici örgütlerinin temsilcileri ile bir araya geldi.

BTK Kurul Başkanı Dr. Tayfun ACARER başkanlığında BTK İstanbul Bölge Müdürlüğü’nde yapılan toplantıya Tüketici Örgütleri Federasyonu ve TÜBİDER Genel Başkanı Fuat ENGİN, Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mehmet Bülent DENİZ, Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcıları Av. Hüseyin Sami ÇAPRAK ve Mehmet Muta ŞAHİN, Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı Haşmet ATAHAN, Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent KÜÇÜK, TÜDER Genel Sekreteri Deniz CENGİZ, Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Aydın AĞAOĞLU, TÜSODER Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Rıdvan YILDIZ ve Av. Bayram YAZICI, Tüketici Güvenliği Derneği Genel Başkanı Murat KÖSE ve Tüketici Güvenliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Jale YANILMAZ ile Tüketici Hakları Dairesi Başkanı Özgür Fatih AKPINAR ve İdari Uzman Gönül GÜLER katıldı. 

Toplantıda BTK tarafından yapılan ve yapılacak olan düzenlemelere ilişkin bilgi verilirken,tüketici temsilcileri tarafından sektörde yaşanılan sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin görüşler aktarıldı ve karşılıklı bilgi alış verişinde bulunuldu.

30.03.2015, http://tk.gov.tr/sayfa.php?ID=444

26 Mart 2015 Perşembe

SMS Bombardımanı Sona Eriyor

Milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren istenmeyen SMS ve eposta bombardımanı Mayıs ayında sona eriyor.

Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, ON4 TV. Ana Haber'de müjdeyi veriyor.

25.03.2015 ON4 TV. Ana Haber

Tüketicinin Güveni Dibe Vurdu

Tüketici güven endeksi Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 5.4 oranında gerileyerek 64.39’a düştü. Bu rakam geriye doğru bakıldığında son 6 yılın en düşük tüketici güven endeks değeri oldu. Endeks en son kriz yılı olan 2009’un Mart ayında 61.6 değerine gerilemişti. 

Aylık orandaki düşüşe bakıldığında ise yüzde 5.4’lük gerileme 2008’in Kasım ayından beri en sert düşüşe işaret etti. O tarihte aylık gerileme yüzde 8.8 olmuştu. 

VERİLER KÖTÜMSER 
Tüketici güven araştırması, Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile gerçekleştiriliyor. Tüketicilerin kişisel mali durumlarına ve genel ekonomiye ilişkin mevcut dönem değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri ölçülmekte ve yakın gelecekte yapılması planlanan harcamalarına ve tasarruflarına ilişkin eğilimleri saptanmak için yapılan araştırma dikkate alındığında, 100’ün altında yer alan endeks değeri tüketicinin ekonomiye güveninin kötümser olduğuna işaret ediyor. 

DURGUNLUK İŞARETİ 
Konuya ilişkin görüştüğümüz Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Av. Mehmet Bülent Deniz, siyasi ve ekonomik krizin tüketicinin güveninde düşüşe neden olduğunu anlattı. Bu sonuçların tüketicilerin, ‘’Seçimler yaklaşıyor, dolar arttı. Dolayısıyla ben harcama yapmayayım paramı cebimde tutayım’’ eğiliminde olduklarını gösterdiğini ifade eden Deniz, önümüzdeki üç ayda harcamaların kısılacağını, ekonomide durgunluğun yaşanacağını bunun da istihdam verilerine yansıyacağını kaydetti. 

M. Recep Erçin, 24.03.2015 Aydınlık http://www.aydinlikgazete.com/ekonomi/tuketicinin-guveni-dibe-vurdu-h65930.html

Her Şey Yalan 'Kaçak' Gerçek

Elektrikte kaçak kullanımın oluşturduğu maliyeti abonelerin sırtına yükleyen tartışmalı kanun tasarısı Meclis Komisyonu’nda kabul edildi. Tasarı Genel Kurul’dan çıkarsa, kayıp-kaçak bedeli kalıcı hale gelmiş olacak. Daha önce hukuki yöntemlerle geri alınan bedellerin tekrar vatandaşlara ek yük olarak getirilmesinin de önü açılmış olacak.

YARGITAY Hukuk Genel Kurulu’nun geçtiğimiz aylarda aldığı, “Çalınan elektriğin parası, düzenli fatura ödeyen aboneden tahsil edilemez” kararı, tüketicileri harekete geçirmiş, binlerce elektrik abonesi geriye dönük ödediği kayıp-kaçak bedellerini almak için soluğu elektrik dağıtım şirketleri ve tüketici hakem heyetlerinde almıştı. Ancak önceki gün Meclis Komisyonu’nda kabul edilen Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarla Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na göre, abonelere iade edilen kayıp-kaçak paraları yine tüketicinin cebinden çıkacak.

Tasarı, Genel Kurul’da değişmezse kayıp-kaçak bedeli kalıcı hale gelecek. Yani her ay faturaların yaklaşık yüzde 10 ila 15’i, kayıp-kaçak bedeli olarak abonelerin cebinden çıkacak. Ayrıca, mahkeme kararıyla geri alınan ve alınacak kayıp-kaçak paraları da tarifeye yansıtılacak. Sadece 2014’te abonelerden 5.4 milyar lira kayıp-kaçak bedeli tahsil edildiği hesaplanıyor.

TÜM MASRAFLAR ABONEYE
Tasarı, bu haliyle yasalaşırsa kayıp-kaçak bedeline ilişkin başvurularda ve açılan davalarda, tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, ürün veya hizmet bedellerinin, EPDK’nın düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacak. Mahkeme ve tüketici hakem heyeti kararına istinaden, yapılan iadeler ve mahkeme giderleri ise tarife yoluyla karşılanacak. Bir kişi kayıp-kaçak bedelinin iadesine ilişkin açtığı davayı kazansa bile bunun karşılığı yine dağıtım tarifelerine eklenecek. Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşacak. Kayıplara ilişkin maliyetler tüketicilere yansıtılacak.

HAK ARAMA YOLU TIKANIYOR
ELEKTRİK Mühendisleri Odası (EMO) yetkilileri, Yargıtay’ın kayıp-kaçak bedelinin tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğu şeklindeki kararına atıfta bulunarak, “Böyle bir karar varken, bu yasal düzenleme hukuksuzluğun boyutunu artırıyor. İnsanların hak arama yolunu tıkıyor. Hukuki yöntemlerle geri alınan bedellerin vatandaşlara ek yük olarak getirilmesini sağlıyor. Tüm dağıtım şirketleri, yargı kararıyla tüketicilere ödemiş olduğu bedelleri toplayacak ve tarifelere yansıtacak. Devam eden davaların düşmesine yol açacak. Vatandaş masraf yaptığı ile kalacak” şeklinde konuşuyor.

2014’TE 5.4 MİLYAR 8 YILDA 33 MİLYAR
KAYIP-KAÇAK bedeli, hem elektrik sistemindeki teknik kayıp, hem de sistemden çalınan elektriği kapsıyor. Bazı dağıtım bölgelerinde kayıp-kaçak oranı yüzde 75’lere varıyor. Türkiye genelinde ise yüzde 16 civarında. Tasarının gerekçesine göre, 2006-2014 yılları arasında kayıp-kaçak bedeli olarak tüketicilerden yaklaşık 33 milyar lira tahsil edildi. Bu bedele, faiz ve vekalet ücretleri de eklendiğinde, bunun birkaç katına çıkması bekleniyor. Diğer yandan, 2014 yılında kayıp-kaçak bedeli olarak tüketicilerden 5.4-5.5 milyar lira tahsil edildiği ortaya çıkıyor. Vergi ve TRT payı gibi kalemlerle rakamın 6 milyar lirayı geçtiği kaydediliyor.

Merve Erdil, 20.03.2015 Hürriyet http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/28502411.asp

Elektrikte Neler Oluyor?

Elektrik ve tüketici ilişkisi her geçen gün çıkmaza giriyor.
Kayıp-kaçak bedelini yasallaştıran torba yasa tasarısı TBMM. de yasalaşmayı bekliyor.
Yüklü gelen faturalar tüketiciyi bunaltıyor.

Hepsi ve daha fazlasını gazeteci Çetin Ünsalan, Tüketici Güvenliği Derneği Enerji Komisyonu Başkanı Bülent Çebin ve Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz ile konuştu.

18.03.2015 Ulusal Kanal, EkoPolitik


25 Mart 2015 Çarşamba

Tüketiciler İçin Gelen Yeni Haklara Dikkat

Küçükçekmece Belediyesi tarafından Cennet Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen "Yeni Tüketici Kanunu" konulu panelde, uzman konuklar katılımcılara bilinçli tüketici olmanın önemini ve tüketici haklarını anlattı.

Küçükçekmece Belediyesi tarafından Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen "Yeni Tüketici Kanunu" konulu panelde, uzman konuklar katılımcılara bilinçli tüketici olmanın önemini ve tüketici haklarını anlattı.

Yeni tüketici kanunu ile rekabetin korunması konusundaki mevzuat ve uygulamalarının konuşulduğu panelin moderatörlüğünü Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz yaptı. Programa katılan Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Av. Recep Şencan, bu konuda yapılan çalışmaların önemine dikkat çekerek, katılımcılara teşekkür etti.

KONUT SATIŞLARINA DÜZENLEME GETİRİLDİ
Tüketici haklarının korunmasının kültürümüzde Ahilik Teşkilatı’na kadar uzandığını ve temel bir insan hakkı olduğunu belirten Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yetkilisi Uzman Abdullah Fatih Çelenk, tüketici sözleşmeleri ile ilgili düzenlemelerle ilgili, "Kanun ön ödemeli konut satışlarına düzenleme getirmiştir. Buna göre inşaat firmaları yapı ruhsatı almadan tüketicilere ön ödemeli konut satışı sözleşmesi yapması yasaklanmıştır. Konutlarda teslim süresi 36 aya çıkarılmıştır. Ayrıca, internetten yapılan satışlarda, mesafeli sipariş edilen ürünlerin en geç 30 gün içinde, tüketiciye teslim etme zorunluluğu getirilmiştir" dedi.

"GARANTi BELGESİNİ ISPATLAMAYIN"
Tüketici Hakları Merkezi Derneği Başkan Vekili Fatih Dinler ise tüketici hakkının aynı zamanda kul hakkı olduğunu belirterek özellikle akıllı telefonlar üzerindeki tüketici hakları ile ilgili, "Bir cep telefonu arızalı çıktığında tüketicinin sözleşmeden dönme, telefonu geri verip yenisiyle değiştirme, ücretsiz tamir ve bedel indirimi gibi hakları var. Garanti belgesiyle satılması zorunlu olan mallarda da belgenizi kaybetmişseniz onun bir kopyası da firmadadır” ifadesini kullandı.
Gıda güvenliği kapsamında bulunan tüketici haklarını katılımcılarla konuşan Sabahattin Zaim Üniversitesi Akademisyeni Yrd. Doç. Dr. Halime Pehlivanoğlu, "Bir gıda ürünü aldığımızda üretici firmasına ve son tüketim tarihine kaçımız bakıyoruz. Gıda ile ilgili sorun yaşadık ne gibi haklarımız var? Bunları biliyor muyuz? 2009 yılından beri Alo 174 hattı var. Bir gıda ürünüyle ilgili sorun yaşadığımızda Alo 174’ü arayalım. Ve bir şikayet oluşturalım. İndirim reyonlarından ürünler aldığımızda kısa zamanda tüketelim" diye konuştu.

"BİLİNÇSİZ HAREKET EDİYORUZ"
GİMDES (Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikaları Araştırmaları Derneği) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer de insanların düşünmeden tüketme alışkanlığını eleştirdiği konuşmasında; " Gıdalarda ’monosodyum glutamat’ maddesi var. Üreticiler için bulunmaz bir madde. Çok lezzetli geliyor, seve seve yiyor tüketici. Ancak acısı sonradan çıkıyor. Beyni etkiliyor. Alzheimer hastalığı artıyor" diyerek tüketicileri uyardı.

14.03.2015 Hürriyet http://www.hurriyet.com.tr/yerel-haberler/Istanbul-Haberleri/tuketiciler-icin-gelen-yeni-haklara-dikkat_73264

10 Günde 13 Bin 985 Saat Elektriksiz Kaldık!

Türkiye genelinde, Mart ayının ilk 10 gününde 13 bin 985 saat elektrik kesintisi uygulandı.

Tüketici Birliği Federasyonu "Elektrik Kesinti Endeksi" (EKE) oluşturdu. 

Endekse göre, 1-10 Mart tarihleri arasında Meram Elektrik Dağıtım AŞ. (MEDAŞ) 2 bin 877 saat, Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ. 2 bin 247 saat, Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ. ise 1434 saat ile en çok planlı elektrik kesindisi uygulayan dağıtıcılar oldu.

Mart ayının ilk 10 Türkiye genelinde gününde 13 bin 985 saat elektrik kesintisi uygulandı.

İstanbul Avrupa Yakası dağıtıcısı olan BEDAŞ 948, Anadolu Yakası dağıtıcısı AYEDAŞ 144 saat kesinti uyguladı. Ankara'nın da içinde bulunduğu 7 ilin dağıtıcısı BAŞKENT EDAŞ 322 saat kesinti uyguladı.

En az elektrik kesintisi ise 15 saat ile Muş, Bitlis, Van ve Hakkari'nin dağıtısıcı VEDAŞ tarafından uygulandı. VEDAŞ'ı 21 saat ile Kırklareli, Edirne, Tedirdağ'ın dağıtıcısı TREDAŞ gerçekleştirdi.

"OLUMSUZLUKLARIN TESPİTİ ÇÖZÜM İÇİN BİR ADIM"
EKE'nin oluşturulmasını değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, "Tüketicilerin enerji sektörüne ilişkin yaşadığı olumsuzlukların tespit edilmesi ve çözümlenmesine yönelik eylem planının bir adımı daha atılmış olmaktadır" dedi.

Elektrik enerjisi, ülkenin yaşamsal ve stratejik sektörlerinin başında geldiğinine dikkat çeken Deniz, "Son dönemde elektrik üretimi ve dağıtımı hizmetlerinde hızlı bir özelleştirme süreci yaşanmış, akabinde de serbest tüketici tanımıyla sektörde "rekabet, ucuz fiyat ve kaliteli hizmetöin gerçekleşmesi amaçlanmıştır. Ancak özelleştirmeler sonrası elektrik sektöründe yaşanan gelişmeler, "rekabet-ucuz fiyat-kaliteli hizmet" bir yana, sektörün yaygın ve yoğun olarak tüketicileri mağdur ettiğini ortaya koymuştur" diye konuştu.

11.03.2015, NTV http://www.ntv.com.tr/turkiye/10-gunde-13-bin-985-saat-elektriksiz-kaldik,T6LIF41rt0G77qjDumr_4w

elektrik kesinti endeksi (EKE) oluşturuldu

İstanbul, 11.03.2015

‘Elektrik Kesinti Endeksi (EKE)’nin oluşturulmasını değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “tüketicilerin enerji sektörüne ilişkin yaşadığı olumsuzlukların tespit edilmesi ve çözümlenmesine yönelik eylem planının bir adımı daha atılmış olmaktadır” dedi.

Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

Elektrik enerjisi, ülkenin yaşamsal ve stratejik sektörlerinin başında gelmektedir.
Son dönemde elektrik üretimi ve dağıtımı hizmetlerinde hızlı bir özelleştirme süreci yaşanmış, akabinde de serbest tüketici tanımıyla sektörde “rekabet, ucuz fiyat ve kaliteli hizmet”in gerçekleşmesi amaçlanmıştır.

Ancak özelleştirmeler sonrası elektrik sektöründe yaşanan gelişmeler, “rekabet-ucuz fiyat-kaliteli hizmet” bir yana, sektörün yaygın ve yoğun olarak tüketicileri mağdur ettiğini ortaya koymuştur.

Yıllardır faturalar üzerine bindirilen vergi, fon, sayaç bakım, kayıp-kaçak bedeli gibi ek yükümlülüklerin tüketici vicdanında neden olduğu tepkilere, son dönemde elektrik enerjisi hizmetinin kaliteli ve sürekli verilmemesinden kaynaklanan şikâyetler de eklenmiş bulunmaktadır. Elektrik kesintileri, her geçen gün artmakta, enerji kesintisi nedeniyle yurttaşın yaşamı olumsuz etkilenmektedir. “Planlı kesinti” olarak duyurulan bu kesintilerin gerçekte enerji arzındaki eksiklikten kaynaklandığı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Öte yandan planlı kesinti dışında arıza nedeniyle gerçekleşen kesintiler de dikkat çekmektedir. Ülkemiz, eski yıllarda olduğu gibi kesintilerin yaşlandığı bir karanlıklar ülkesi olmaya doğru ilerlemektedir.

Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) 2014/Bahar toplantılarında; elektrik sektörüne ilişkin projeksiyonlarını oluşturmuş, önümüzdeki dönemde tüketici için olumsuzluklar ve sorunların başlayacağına ve bu durumun devam edeceğine ilişkin öngörüsünü kamuoyu ile paylaşmış ve aynı çalışma ile elektrik enerjisi sektörüne ilişkin bir dizi adımdan oluşan eylem planı hazırlamıştır.
Yapılan bu çalışma kapsamında eylem planının bir adımı daha atılmış olup elektrik enerjisi hizmetinin sunumundaki artan kalitesizlik ve istikrarsızlığa dikkat çekmek amacıyla Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) tarafından ‘Elektrik Kesinti Endeksi (EKE)’ oluşturulmuştur.

Bilindiği üzere;
-Elektrik dağıtım işi halen yirmibir firma tarafından gerçekleştirilmektedir.
-21.12.2012 tarihli Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nin 3/e. maddesi ve 24.01.2015 tarihli Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 9. maddesi gereğince, elektrik dağıtım firmaları tarafından yapılması planlanan kesintilerin en az kırksekiz saat öncesinden nihai tüketicilere duyurulması gerekmektedir.

Elektrik dağıtım firmalarının “planlı kesintiler” olarak kamuoyuna duyurduğu bilgiler her gün taranmakta, ayrıca Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) üyesi örgütlerden gelen bilgiler değerlendirilmekte ve on günlük ara rapora işlenmektedir.

On günlük ara raporların ardından hazırlanacak aylık rapor ile gerçekleşen planlı kesintilerin ‘elektrik dağıtım firması, yerleşim yeri ve kesinti süresi’ bilgileri ve yapılacak diğer analizler kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Elektrik Kesinti Endeksi (EKE), 01 Mart 2015 tarihi itibariyle oluşturulmaya başlanmış olup 01 Mart/10 Mart 2015 dönemine ilişkin ‘elektrik dağıtım firması-yerleşim yeri-kesinti süresi’ bilgileri basın açıklamamız ekindedir.

01 Mart/10 Mart 2015 döneminde, ülke çapında 13.985 saat elektrik enerjisi kesintisi gerçekleşmiştir. Aynı döneme ilişkin kesinti süresi en fazla olan ilk üç dağıtım firması da şunlardır:

1-MEDAŞ Meram Elektrik Dağıtım AŞ.                          2.877 saat.
2-Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ.                                 2.247 saat.
3-Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ.                                       1.434 saat.

Mehmet Bülent Deniz

Genel Başkan


22 Mart 2015 Pazar

Elektrikte Kaçak Çok Ama Kesinti Yok

Tüketici Birliği Federasyonu’nun araştırmasına göre kaçak elektrik kullanılan illerdeki kesinti süresi çok düşük. Bu durum seçim yatırımı olarak değerlendiriliyor.

Tüketici Birliği Federasyonu’nun elektrik kesintileriyle ilgili hazırladığı rapor “kaçağın ödüllendirildiğini” gösterdi.

3 MİLYAR LİRALIK KAÇAK
Bu çalışmaya göre örneğin 3 milyar liralık kaçak elektrik kullanılan ve içinde Diyarbakır, Batman, Siirt, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa’nın da olduğu dağıtım bölgesinde toplam kesinti zamanı 58 saatte kaldı. Buna karşın kaçak elektriğin en az olduğu Kırşehir, Nevşehir, Aksaray, Karaman ve Konya’da ise 2 bin 28 saat kesinti yapıldı.

YÜZDE 75'E KADAR ÇIKTI
En fazla kaçak elektrik Dicle, Van Gölü ve Aras dağıtım bölgelerinde kullanılıyor. Dicle’de kayıp-kaçak oranı yüzde 73’ten yüzde 75’e, Van Gölü’nde yüzde 55,6’dan yüzde 64,3’e, Aras’ta yüzde 27,7’den yüzde 36’ya çıktı.

HEDEFLERİ YÜZDE 30'DU
2010 yılında özelleştirilen bu şirketlere 2015 yılında yüzde 30’un altına düşürme hedefi verilmişti. Asayiş olayları gerekçe gösterilerek kaçak elektrik kullanımı düşmediği gibi artarak devam etti. Doğu'daki 10 milyar liraya ulaşan kaçak elektrik bedelini Batı'daki vatandaşların faturalarından kesildi.

VEKİL SAYISI ÇOK ÖNEMLİ
Ortaya çıkan sonuçları değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, şunları anlattı: “Çok enteresan rakamlar bunlar. Bizim tahmin ettiğimiz Doğu’da seçim yatırımı çalışması. Kaçağın çok olduğu, alt- yapı tesislerinin yetersiz olduğu yerlerde kesinti düşük duruyor. AKP için Doğu’daki vekil sayısı çok önemli. Bu nedenle kesinti yapılmadığını düşünüyoruz. Araştırmaya devam ediyoruz. Rakamlar kesinleştiğinde daha net konuşacağız.”

Hasan Bozkurt, 06.03.2015 Bugün http://www.bugun.com.tr/ekonomi/hem-kacak-hem-de--haberi/1524324

Tüketici Birliği Federasyonu "Kaçağın Ödüllendirildiğini” Ortaya Koydu.

Tüketici Birliği Federasyonu’nun elektrik kesintileriyle ilgili hazırladığı rapor “kaçağın ödüllendirildiğini” ortaya koydu.

3 milyar liralık kaçak elektriğin kullanıldığı Diyarbakır, Batman, Siirt, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa’da toplam 58 saat kesinti yapıldı. Kaçak elektriğin en az olduğu Kırşehir, Nevşehir, Aksaray, Karaman ve Konya’da ise 2 bin 28 saat kesinti oldu.

Yine kaçak elektrikle evlerin ısıtıldığı Van, Bitlis, Şırnak ve Hakkari bölgesinde ise kesinti 6 saatte kaldı.

Buna karşın kaçak elektrik kullanımının en az olduğu Samsun, Amasya, Çorum, Ordu ve Sinop’ta 1.699 saat elektrik kesildi. DEDAŞ’ın Diyarbakır ve Mardin’de yaptığı elektrik kesintilerinin ardından HDP’li belediyeler elektrik şirketinin önüne hendekler kazmıştı.

Hasan Bozkurt, 06.03.2015 Millet http://ekonomi.millet.com.tr/kacaga-kesinti-yok-haberi/1268002

Elektrik Kesintileri Devam Edecek

Enerji yetersizliğinden kaynaklanan kesintiler planlı bir şekilde Türkiye genelinde uygulanıyor.

Uzmanlar, Türkiye'nin elektriğin yüzde 52'sinin doğalgazdan karşılandığını, fazla tüketimlerde bu gazın yetersiz kaldığını söyledi. Doğalgaz deposuyla sorunun çözülebileceği belirtiliyor.

Vatandaşın buzdolabı, çamaşır makinesi gibi beyaz eşyalarını bozan elektrik kesintileri her geçen gün artıyor. Tüketiciler Birliği Federasyonu'nun hazırladığı verilere göre tüm illerde her gün 'düzenli kesinti' yaşanıyor. Enerji Bakanlığı yetkililerine göre, Tuz Gölü Doğalgaz Deposu’nun 10 yıldır bitirilememe-sinden kaynaklanan kesintiler, bu yıl da devam edecek. 2015 yılı boyunca vatandaş karanlıkta kalacak.

KARANLIĞIN BAHANESİ BAKIM
İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyükşehirlerin yanı sıra Anadolu’nun her şehrinde kesintilerin yaşanmasında elektriğin yüzde 52’sinin doğalgaz santrallerinden üretilmesinden kaynaklanıyor. Havalar çok soğuk gittiğinde ısınmak için artan doğalgaz tüketimi nedeniyle BOTAŞ’ın santrallere verdiği gaz kesiliyor. Devlete ait santrallerde fuel-oil ve kömür ile elektrik üretimine geçilmesine rağmen tüketim karşılanamıyor.

Havalar ısındığında serinlemek için artan klima kullanımı da elektrik tüketimini patlatıyor. Yaz kış yaşanan enerji krizi vatandaşa ‘karanlık’ olarak yansıtılıyor.

DEPO 10 YILDIR YAPILMIYOR
Enerji Bakanlığı, elektrik dağıtım şirketlerine ‘bakım’ adı altında elektrik kesintisi yapmalarını istiyor. Şirketler de düzenli olarak kesintiler yapıyor. Vatandaşlar bazen günlerce bazen saatlerce karanlıkta kalıyor.

Bakanlık yetkililerinin verdiği bilgiye göre, krizin temel sebebi doğalgaz deposunun bitmemesi. Türkiye'de yıllardır planlanan ve sürekli olarak proje geliştirilen doğalgaz deposu hayal oldu. 2006 yılında gaz depolamaya başlaması kararı alınan Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisi 2017 yılı programına atıldı.

RUSYA VE İRAN KESİNTİ YAPARSA DONARIZ
Enerji Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, Tuz Gölü Deposu’nun elektrik kesintileriyle birlikte doğalgaz krizine de çare olacağını belirtti. Yetkili, "Türkiye'de her şeye para bulunuyor ama doğalgaz deposu için gerekli kaynak ayrılmadığı için proje bir türlü hayata geçirilemiyor. Rusya veya İran gazı kesse bir hafta sonra soğuktan donarız" ifadelerini kullandı.

KAPASİTE 1 MİLYAR METREKÜP
1. faz inşaatın 2017’de, 2. faz inşaatın ise 2019 yılında devreye gireceği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2015-2019 stratejik planında yer aldı. Doğalgaza bağlı elektrik kesintilerini bitirecek deponun yıllık kapasitesi 1 milyar metreküp olarak planlanıyor.

Hasan Bozkurt, 04.03.2015 Bugün http://www.bugun.com.tr/ekonomi/kesintiler-surecek-cunku-haberi/1520583

Ev Kirası Kadar Gelen Faturalar İsyan Ettirdi

Yargıtay’ın ‘aboneden kayıp-kaçak bedeli alınamaz’ kararıyla, cebinden çıkacak paranın azalmasını bekleyen vatandaş, son faturalarla büyük şok yaşadı.

Vatandaş, fatura mağduru oldu. Yargıtay’ın “aboneden kayıp-kaçak bedeli alınamaz” kararıyla vatandaşlar cebinden çıkacak paranın azalmasını beklerken, son gelen faturalarla büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Ocak ayına kıyasla neredeyse 5 katı artış gösteren faturalarla karşılaşan tüketiciler çareyi Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurmakta buldu. Bazı abonelere 500 ile 1300 TL arasında elektrik ve doğalgaz faturası geldi. Neredeyse ev kirasına eş değer faturaları gören vatandaşlar isyan etti. Vatandaşlar, emekli maaşının faturalara bile yetmediğini dile getirdi.

AİLE BÜTÇESİ İÇİN YIKIM
Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, kayıp-kaçakla ilgili Yargıtay kararından sonra her kafadan bir ses çıktığına dikkat çekti. Deniz, “İlgili bakan, tüketiciye bu durumla ilgili daha doyurucu bir açıklama yapmalı. Çünkü bu faturalar aile bütçeleri için bir yıkımdır” dedi. Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük ise, elektrik dağıtımının özelleştirilmesinin daha ekonomik ve tüketiciler lehine olacağını düşündüklerini, ancak gelinen süreçte durumun tüketicilerin aleyhine işlediğini kaydetti. Küçük, “Bazı dağıtım şirketleri, faturalandırma gün sayısını artırdığını, bu nedenle yüksek rakamlar geldiğini söylüyor. Bu doğru olabilir. Ancak bunun dışında tüketicilerin kafasında dağıtım şirketlerinin bugüne kadar faturada göstermediği kayıp-kaçak bedellerinin yansıtıldığına dair şüpheler de var. Birim fiyatına ve tüketim miktarına bakıyoruz ama faturalarda yüzde 80 artış sağlayacak bir farklılık yok. Dolayısıyla yetkililerin çıkıp, bu faturaların niçin arttığını doğru bir şekilde tüketicilere açıklamaları lazım” diye konuştu.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken ise elektrik bedellerinin esnafa yüksek tarifeden uygulandığını kaydetti. Palandöken, “Yüksek tarife imalat girdilerinde maliyeti yükseltiyor” şeklinde konuştu.

Kayıp-kaçakla 5.2 milyar lira çaldılar
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 2012 yılında 5 bölge için 3 yıllık kayıp ve kaçak hedeflerini yükseltmesinin sadece 2015 yılında hanelere 1.6 milyar liralık yük getirdiğine dikkat çekti. EMO’dan yapılan açıklamada, “Yapılan hesaplamaya göre, Türkiye tüketiminin yaklaşık 5’te 1’ini gerçekleştiren hane kullanıcılarından, son 3 yılda toplam 5.2 milyar TL’lik kayıp ve kaçak bedeli tahsil edildi” denildi.

Aydın Demir, 24.02.2015 Sözcü http://www.sozcu.com.tr/2015/ekonomi/ev-kirasi-kadar-gelen-faturalar-isyan-ettirdi-752620/

Vatandaşı ‘Kredi Masraflarınızı Geri Alacağız’ Diye Dolandırıyorlar

Cep’ten vatandaşları ağına düşüren dolandırıcıların yeni hedefi kredi dosya masrafları. Sesli cevap sisteminden arayan dolandırıcılar, kart aidatı ve dosya masrafını geri alma karşılığında para istiyor. Uzmanlar, bir kişinin başkası adına resmî işlem yapabilmesi için avukat olması ve vekaletname alması gerektiğini belirtiyor.

Bankaların, tüketici kredileri üzerinden aldıkları dosya masrafları ve hesap işletim ücretleri, dolandırıcıların yeni hedefi oldu. Sesli cevap sisteminden vatandaşları arayan bazı kişiler, ilgili kurumlara gönderilecek dilekçelerle, geriye dönük 10 yıl için ödenen kredi kartı aidatı ve kredi dosya masrafını geri alabileceklerini söylüyor. Danışmanlık firması olduklarını öne süren şahıslar, kart aidatını 2 hafta, kredi dosya ücretini ise 10 hafta içinde geri alacaklarını iddia ediyor. Yapılan bu işlem karşılığında da tüketicilerden 100-300 TL arasında bir ücret talep ediliyor.

Vatandaşlar tarafından kendilerine de benzer şikâyetlerin geldiğini ifade eden Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, Bazı kişiler ya da firmalar, telefonla, internet üzerinden veya SMS yoluyla ‘bankalara ödediğiniz kredi dosya masrafını ve hesap işletim ücretini sizin adınıza geri alacağız’ diye reklam yapıyorlar. Halbuki Türkiye’de bir kişinin başka biri adına resmi kurumlarda işlem yapabilmesi için avukat olması ve vekaletname alması gerekiyor.” dedi. Deniz, aslında halkın bu denli pervasızca dolandırılmasının önüne geçilebileceğini, fakat ilgili devlet kurumlarının bu konuda yeteli denetimi yapmadığını ifade etti. “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) gibi kurumlar birlikte hareket edip bu dolandırıcı firmaları kapatmakla mükelleftir ama ne yazık ki hiçbir şey yapmıyorlar.” diyen Bülent Deniz, “Pervasızca telefonla arıyorlar, cep telefonuna mesaj gönderiyorlar, televizyonda reklam yapıyorlar. Neredeyse bütün yerel televizyonlarda bahsi geçen firmaların reklamları var. Ama ne yazık ki RTÜK bu konuda gerekli işlemleri yapmıyor.” şeklinde konuştu.

Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Başkanı Aydın Ağaoğlu ise yanıltıcı ilan ve reklamlarda belirtildiği gibi kredi dosya masrafını kısa sürede kesin geri alabilmenin söz konusu olmadığına dikkati çekerek, “Karar çıkması için tüketici hakem heyetindeki başvuru yoğunluğuna göre ortalama 3 ayla 1 yıl süre geçmektedir.” ifadesini kullandı.

Dolandırıcıların hedefi olan Necati Tunç, kendisini telefonla arayan şahısların, kendilerine yetki verilmesi halinde, üç bankadan kredi alırken verdiği dosya masrafını geri alabileceklerini söylediklerini kaydetti. Tunç, “Bize 89 lira para verirsen biz bunu takip edeceğiz ve size en geç bir ay içinde dosya masrafını 1.200 lira civarında geri alacağız’ dediler. Ben de acil paraya ihtiyacım olduğu için kredi kartından bu parayı ödedim.” dedi.

Banka masrafı nasıl geri alınabilir?
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Başkanı Aydın Ağaoğlu, banka masrafını geri almak isteyen tüketicilerin başlıca üç yol izlemesi gerektiğini söyledi. Ağaoğlu, “Banka Genel Müdürlüğü’ne başvurularak kesilen masraf tutarının bildirilmesi ve iadesi talep edilecek. Gelen olumsuz cevapla tüketicinin ikametinin bulunduğu kaymakamlık tüketici hakem heyetine hiçbir ücret ödenmeksizin başvurulacak. Alınan karar lehineyse banka yerine getirmediği takdirde adliyelerdeki icra müdürlüğünde takibe geçecek.” dedi. 28 Mayıs 2014’te çıkan kanun bu konuda düzenleme yapma yetkisini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) devretti. Kurul ise 3 Ekim 2014’te bir yönetmelik yayınlayarak bankaların 3 Ekim 2014’ten sonra tüketicilere kullandıracakları kredinin binde 5’ini aşmamak üzere bir ücret almamalarına imkân sağladı. Ancak dosya masrafı adı çok kirlendiği için bunun adı kredi tahsis ücreti olarak değiştirildi ve binde 5 sınır konuldu. Daha önce ise böyle bir sınır yoktu. Yani mevzuata göre 3 Ekim 2014’ten sonra kredi kullanan vatandaşların dosya masrafını geri alabilmesi noktasında yapabilecekleri pek bir şey kalmadı.

Fatih Çelik, 23.02.2015 Zaman http://www.zaman.com.tr/ekonomi_vatandasi-kredi-masraflarinizi-geri-alacagiz-diye-dolandiriyorlar_2279509.html

Tüketiciler, Enerji Bakanlığı ve EPDK'ya Seslendi: 33 Milyar Liralık Kaçak Elektirik Paramızı İade Edin

2006-2014 döneminde elektrik abonelerinden 33 milyar lira kayıp-kaçak parası alındığının ortaya çıkması, kamuoyunda geniş yankı buldu. Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz, Enerji Bakanlığı’nın tespitine dikkat çekerek, “33 milyar TL alınmış. Kesinlikle bu paranın tüketicilere iadesini istiyoruz.” değerlendirmesi yaptı.

Enerji Bakanlığı 36,8 milyon elektrik abonesini ilgilendiren kayıp-kaçak parasını ödememek için kanun tasarısı hazırladı. Başbakanlığın, yasallaşması için TBMM’ye gönderdiği tasarının gerekçesinde ‘Abonelerden alınan kayıp-kaçak parası 33 milyar lira’ olarak hesapladı (2006-2014 dönemi için). Bakanlığa göre tutar çok fazla. Faiz ve vekalet ücretlerinin eklenmesiyle rakam birkaç katına çıkacak, ödenmesi mümkün değil. Ayrıca iade yapılırsa elektrik dağıtım şirketleri iflas eder.Enerji Bakanlığı’nın kayıp-kaçak tutarı için rakam belirtmesi ve bunun ödenmesine karşı çıkması, tüketicilerin tepkisine neden oldu. Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz, Bakanlığın ilk kez resmi belgede rakam telaffuz ettiğine vurgu yaparak “33 milyar TL alınmış. Kesinlikle bu paranın tüketicilere iadesini istiyoruz.” değerlendirmesi yaptı.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 17 Aralık 2014 tarihinde, elektrik abonelerinden alınan kayıp-kaçak parasını yasalara aykırı buldu ve geçmiş 10 yıllık tahsilatın aboneye iadesine karar verdi. Milyonlarca tüketici için örnek teşkil eden karar üzerine elektrik aboneleri haksız yere ödedikleri paraları geri almak için Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri (TSHH) ile Tüketici Mahkemeleri’ne başvurmaya başladı. Enerji Bakanlığı ve Başbakanlık başvuruların artması üzerine kanun tasarısı hazırlayarak TBMM’ye gönderdi. Tasarı, kayıp-kaçak paralarının iade edilmemesini ve mahkeme kararıyla iade edileceklerin’de elektrik tarifelerine yansıtılmasını öngörüyor. Öte yandan tasarının TBMM (Komisyon’da) görüşmeleri ertelendi.

RAKAM KAÇAĞIN NET TESCİLİDİR
Enerji Bakanlığı’nın sadece 8 yıllık dönem için 33 milyar kayıp kaçak parası hesaplaması, geniş yankı buldu. Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz tasarının gerekçesini tüketiciler adına değerlendirdi: “TBMM’ye gönderilen yasa tasarısının gerekçesi iktidarın kayıp kaçak konusundaki itirafnamesidir. Toplanan rakam dudak uçuklatan bir rakamdır ve halktan haksız şekilde toplandığı yargı kararıyla tescil edilmiştir. Bu para halkın cebinden alınıp önce Hazine sonra da şirketlerin kasasına aktarılmıştır. Çıkarılmak istenen yasa hukuku kullanarak vatandaşı soymaktır.” Deniz, Twitter, Facebook gibi sosyal medyada tepki alan ve Bakanlığın ‘Kayıp-kaçak parası iade olursa şirketler iflas eder’ tespiti konusunda da ilginç bir değerlendirme yaptı: Yıllarca bu parayı cebine koyan şirketler, şimdi bu parayı geri öderlerse iflas ederlermiş sözü bir kocaman yalandır. Kaldı ki bizden alınan parayı geri verecekler.

ÖNCE DAĞITIM ŞİRKETİNE MÜRACAT EDİLECEK
Yargıtay’ın elektrik faturaları üzerinden alınan kayıp-kaçak parasını iade kararı 36,8 milyon aboneyi yakından ilgilendiriyor. Aboneler, Yargıtay kararını örnek göstererek ödedikleri kaçak elektrik parasını geri alabilecekler. Kayıp-kaçak parasını geri almak isteyen abonelerin, önce elektrik dağıtım şirketine başvurup ödediği tutarı öğrenmesi gerekiyor. Faturada ödediği tutarı öğrenen abone, bir dilekçe ile kaymakamlıklar bünyesinde kurulan Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru yapacak. Başvurular; kayıp-kaçak tutarı 2.200 TL’ye kadar olan tutar için İlçe Tüketici Hakem Heyeti’ne, 3.300 TL’ye kadar olan tutar için İl Hakem Heyeti’ne ve 3.300 TL üzeri kaçak bedeli içinde Tüketici Mahkemesi’ne başvurmaları gerekiyor (2015 tarifesi). Kayıp-kaçak bedelleri EPDK ve TEDAŞ üzerinden de öğrenileceği gibi abone hiçbir şekilde tutarı öğrenemezse dahi Hakem Heyeti’ne başvuru yapabilir. İlgili şirket savunmasında kayıp-kaçak tutarını belirteceğinden mahkeme süreci devam etmiş olacak. Hakem heyetinin tüketici lehine verdiği kararın ilgili dağıtım şirketi tarafından uygulamaması halinde ek herhangi bir hukuki işleme gerek kalmadan doğrudan icra yoluyla tahsilat yapılıyor.

İsmail Altunsoy, 21.02.2015 Zaman http://www.zaman.com.tr/ekonomi_tuketiciler-enerji-bakanligi-ve-epdkya-seslendi-33-milyar-liralik-kacak-elektirik-paramizi-iade-edin_2279140.html

17 Mart 2015 Salı

TBF Başkanı: #kadınmaldeğildir

Kadına şiddet” gündemini değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “yaşanan şiddetin nedenleri arasında, kadını mal olarak gören reklâm ve pazarlama anlayışı da yer almaktadır” dedi.

Özgecan Aslan'ın vahşice katledilmesinin ardından tüm Türkiye'de kadına yönelik şiddet protesto edilmişti. Yazarımız Bilal Şahan'ın#kadınmaldeğildir yazısı ise Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz'i harekete geçirdi. Kadının reklamlarda ve pazarlamada meta olarak kullanılmasına ilişkin tüketicileri uyararak şu açıklamaları yaptı:

Toplum, Özgecan Aslan cinayetiyle bir kez daha kadına şiddet olgusuyla yüzleşiyor. Medyaya yansıya(bile)n her olay sonrası, toplumda tepki ve duyarlılık artıyor.

Kadına şiddet, tecavüz, cinsel istismar, taciz, görünürde bir “adli ve kriminal bir vak’a” olmakla birlikte aslında toplumun kadına bakışı ve algılayışını ortaya koymaktadır. Bu bakış ve algılayışın temelinde yer alan ana nedenlerden biri, kadının cinsel obje olarak reklâm ve pazarlamanın konusu olmasıdır. Otomobilden, gıdaya; magazin haberlerinden, modaya tüm reklâm, pazarlama ve medya etkileşimlerinde, kadın salt cinsel bir obje olarak sunulmaktadır.

Kimi zaman bir haberin tirajını arttırmak için kadın ve cinsellik unsurlarının haberin içine boca edilmesi, kimi zaman gündelik bir tüketim malzemesinin reklâmında, cinselliği öne çıkarılan bir kadının yer alması; toplumun gözü ve zihninin alıştığı ve giderek kadının salt cinsel obje olarak algılanmasına yol açan medya mesajları niteliğine dönüşmüştür.

Tüketicinin Korunması hakkında Kanun’un 61. maddesi ve Ticari reklâm ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği gereği, reklâmlar;
-Genel ahlâka aykırı olamaz,
-Cinsiyete yönelik ayrımcılık içeremez.
-İnsan onurunu ve kişilik haklarını zedeleyici biçimde yapılamaz.

Reklâmlara ilişkin bu düzenlemelere, evrensel haber etiğinin gereklerine rağmen kadını bir mal olarak gören yayın, reklâm ve pazarlama anlayışının yoğunlaşarak devam ettiği tartışmasızdır.
Toplumun tepki ve duyarlılığının artığı bu süreçte Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) olarak; kadının salt cinsel obje olarak yer aldığı reklâm, pazarlama ve yayıncılık anlayışını reddediyor, protesto ediyor ve reklâm, pazarlama ve yayıncılık anlayışının tüketicilerini, #kadınmaldeğildir diyerek, tüketimden gelen güçlerini harekete geçirmeye davet ediyoruz.

18.02.2015, habervaktim.com http://www.habervaktim.com/haber/406984/tbf-baskani-kadinmaldegildir.html

#kadınmaldeğildir

“Kadına şiddet” gündemini değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “yaşanan şiddetin nedenleri arasında, kadını mal olarak gören reklâm ve pazarlama anlayışı da yer almaktadır” dedi.

Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

Toplum, Özgecan Aslan cinayetiyle bir kez daha kadına şiddet olgusuyla yüzleşiyor. Medyaya yansıya(bile)n her olay sonrası, toplumda tepki ve duyarlılık artıyor.

Kadına şiddet, tecavüz, cinsel istismar, taciz, görünürde bir “adli ve kriminal bir vak’a” olmakla birlikte aslında toplumun kadına bakışı ve algılayışını ortaya koymaktadır. Bu bakış ve algılayışın temelinde yer alan ana nedenlerden biri, kadının cinsel obje olarak reklâm ve pazarlamanın konusu olmasıdır. Otomobilden, gıdaya; magazin haberlerinden, modaya tüm reklâm, pazarlama ve medya etkileşimlerinde, kadın salt cinsel bir obje olarak sunulmaktadır.

Kimi zaman bir haberin tirajını arttırmak için kadın ve cinsellik unsurlarının haberin içine boca edilmesi, kimi zaman gündelik bir tüketim malzemesinin reklâmında, cinselliği öne çıkarılan bir kadının yer alması; toplumun gözü ve zihninin alıştığı ve giderek kadının salt cinsel obje olarak algılanmasına yol açan medya mesajları niteliğine dönüşmüştür.

Tüketicinin Korunması hakkında Kanun’un 61. maddesi ve Ticari reklâm ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği gereği, reklâmlar;

-Genel ahlâka aykırı olamaz,
-Cinsiyete yönelik ayrımcılık içeremez.
-İnsan onurunu ve kişilik haklarını zedeleyici biçimde yapılamaz.

Reklâmlara ilişkin bu düzenlemelere, evrensel haber etiğinin gereklerine rağmen kadını bir mal olarak gören yayın, reklâm ve pazarlama anlayışının yoğunlaşarak devam ettiği tartışmasızdır.

Toplumun tepki ve duyarlılığının artığı bu süreçte Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) olarak; kadının salt cinsel obje olarak yer aldığı reklâm, pazarlama ve yayıncılık anlayışını reddediyor, protesto ediyor ve reklâm, pazarlama ve yayıncılık anlayışının tüketicilerini, #kadınmaldeğildir diyerek, tüketimden gelen güçlerini harekete geçirmeye davet ediyoruz.

18.02.2015
Mehmet Bülent Deniz
Genel Başkan

15 Mart 2015 Pazar

Kira Öder Gibi Fatura Ödüyoruz

Yargıtay’ın ‘aboneden kayıp-kaçak bedeli alınamaz’ kararıyla, cebinden çıkacak paranın azalmasını bekleyen vatandaş, son faturalarla hayal kırıklığı yaşadı. Bu ay bazı aboneler 600 ile 1.500 TL arasında elektrik bedeliyle karşılaştı. 1.089 liralık faturayla şoke olan Uğur Budak, “İtiraz sonucu 545 TL’ye düşürebildik. Bu nasıl hatadır? Aldığımız maaşı artık elektrik, su ve doğalgaza yatırmaya başladık.” dedi. Tüketiciler Birliği Başkanı M. Bülent Deniz, “Bu faturalar aile bütçeleri için yıkımdır.” diye konuştu. Tüketiciler Derneği Başkanı Levent Küçük ise vatandaşın kira gibi elektrik faturası ödemeye başladığını söyledi.

Yargıtay’ın “aboneden kayıp-kaçak bedeli alınamaz” kararıyla vatandaşlar cebinden çıkacak paranın azalmasını beklerken yüklü miktarda gelen faturayla karşılaştı. Ocak ayına kıyasla neredeyse beş katı artış gösteren faturalarla karşılaşan tüketiciler çareyi Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurmakta buldu. Elektrik faturaları konusunda çok yoğun şikâyet aldıklarını söyleyen Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, “Kayıp kaçakla ilgili Yargıtay kararından sonra kimin ne söylediği belli değil. Bakan, tüketiciye bu durumla ilgili daha doyurucu bir açıklama yapmalı. Çünkü bu faturalar aile bütçeleri için bir yıkımdır.” ifadelerini kullandı. Vatandaşların kira öder gibi elektrik faturası ödemeye başladığını söyleyen Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük ise, “Dağıtım özelleştirmelerinin daha ekonomik ve tüketici lehine hizmet verilsin, tüketici memnun olsun diye yapılacağını düşündük. Ancak gelin görün ki tüketici memnun değil, mağdur.” dedi.

Aralık ayından beri ciddi oranda şikâyet aldıklarını söyleyen Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, “Başlangıçta bu faturadaki yüksek miktarların okuma periyodundaki değişiklikten kaynaklandığı söylendi. Ancak zamanında okunan faturalarda da bu şikâyetler aynı yoğunlukta. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve EPDK Başkanı elektrik tarifelerinde açık veya gizli herhangi bir zam olmadığını söylediler. Ama buna tüketici kamuoyu inanmıyor. Ortada bir rant söylentisi var ve bu iddiaları güçlendirecek faturalar tüketicilere gönderiliyor.” dedi.

Vatandaşların kendilerine, kira öder gibi elektrik faturası ödemeye başladığını söylediklerini belirten Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük, “Bazı dağıtım şirketleri, faturalandırma gün sayısını artırdığını, bu nedenle yüksek rakamlar geldiğini söylüyor. Bu doğru olabilir. Ancak bunun dışında tüketicilerin kafasında dağıtım şirketlerinin bugüne kadar faturaya yansıtamadığı kayıp-kaçak bedellerinin yansıtıldığına dair şüpheler de var. Birim fiyatına ve tüketim miktarına bakıyoruz ama faturalarda yüzde yüzlük artış sağlayacak bir farklılık yok. Bugün ünlü simalar bile ekranlardan faturalarında yüzde yüzlük bir artış yaşandığını ifade ediyor. Dolayısıyla yetkililerin çıkıp, bu faturaların niçin arttığını doğru bir şekilde tüketicilere açıklamaları lazım.” dedi. Küçük ayrıca “Orada gizli bir ücret varsa, bu gizli ücretin ne olduğu kamuoyuna açıklanmalıdır. Ayrıca biz bu dağıtım özelleştirmelerini niçin yaptık? Dağıtım özelleştirmelerinin daha ekonomik ve tüketici lehine hizmet verilsin, tüketici memnun olsun diye yapılacağını düşündük. Ancak gelin görün ki tüketici memnun değil, mağdur.” ifadelerini kullandı. Bu ay eline geçen 1089 liralık faturayı görünce şok geçiren Uğur Budak adlı vatandaş, “Bu nasıl bir işleyiştir? Bu fatura vatandaşı dolandırmanın yasal halidir. İtiraz sonucu faturayı ancak 545 TL’ye düşürebildik. Bu nasıl bir hatadır? Patronların arkasında duran devlet, mağdur vatandaşını niye yüzüstü bırakıyor? Aldığımız maaşı artık elektrik, su ve doğalgaza yatırmaya başladık.” diye konuştu.

Mesut Demir, 13.02.2015 Zaman http://www.zaman.com.tr/ekonomi_kira-oder-gibi-fatura-oduyoruz_2277484.html


Davalar Beş Kat, Faturalar Yüzde 150 Arttı

Yurttaşın daha ucuz ve daha iyi hizmet alacağı gerekçesiyle yapılan elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinden sonra, yurttaşların şikâyet ve davaları yüzde 500, ödedikleri faturalar da yüzde 150 arttı.

İktidara geldiği ilk günden özelleştirmelere başlayan AKP hükümetinin elektrik dağıtım şirketlerinde yaptığı satışlar, yurttaşlara yüksek fatura ve şikâyet konusu olarak geri döndü. Daha iyi ve ucuz hizmet sözüyle yapılan özelleştirmelerin ardından yurttaşların ödediği faturalar gerek faturalara yeni eklenen kalemler gerekse bir türlü önlenemeyen kayıp kaçağın yurttaşlara yansıtılması nedeniyle verilen hizmetin maliyetinden bağımsız olarak yükseldi.

21 elektrik şirketinin 2013’te tamamlanan özelleştirmeleriyle kasasına 12.7 milyar dolar aktaran devlet, yurttaşın sorunlarına çare bulmak bir yana, çıkardığı kararlarla hak edilmiş kayıp kaçak bedelinin iadesini engellediği gibi başvuru hakkını bile elinden almak konusunda adımlar attı.

Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) 2007 ve Ocak 2015 mesken tarifelerini dikkate alarak yaptığı hesaplamalara göre, 230 kilovat saatlik asgari tüketimi olan 4 kişilik bir ailenin ödemek zorunda kaldığı aylık elektrik faturası 36.4 TL’den 90.5 TL’ye çıktı. Aralık 2007 itibarı ile ödenilen 36.4 TL’lik fatura enflasyon oranında artsa 62 TL’ye ulaşması gerekirdi. Oysa 230 kilovaat saatlik enerji için Ocak 2015 itibarı ile 90 TL’ye ulaşan fatura bedeli tüketici enflasyonunun yüzde 44.9 üstünde gerçekleşti. Kesintiler şirkete Özelleştirme öncesinde elektrik bedeli içinde yer alan kayıp kaçak bedeli 2010’dan sonra faturalarda ayrı bir kalem olarak belirtilmeye başlandı.

EMO elektrik ile kayıp kaçak bedeli artışını birlikte değerlendirdiğinde bu kalemdeki artış enflasyondan arındırılmış haliyle yüzde 146.15. En büyük zam ise yüzde 83.25 ile perakende hizmet bedeli kaleminde yaşandı. Özelleştirme sonrası faturalara eklenen bir diğer kalem de sayaç okuma bedeli oldu. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil konuyu, “Perakende hizmet bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma adı altında doğrudan özelleştirme sonrası söz sahibi olan şirket adına kullanıcılardan tahsil edilen bu kalemler aslında özel şirketlerin cebine giden para” sözleriyle özetledi.

Faturalardaki 'bedeller' birleştiriliyor
EPDK’nin internet sitesinde görüşe açtığı Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği Taslağı’na göre, elektrik faturalarındaki çeşitli bedeller, tek başlık altında toplanacak. Perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim sistem kullanım bedeli ve kayıp enerji tedarik maliyetleri, faturalarda “dağıtım bedeli” hanesi altında birleştirilecek.

Dağıtım sistem kullanım bedeli, şirketlerin dağıtım faaliyetlerini yürütebilmesi için gerekli maliyetlerden hareketle belirlenecek. Dağıtım tarifesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, dağıtım şirketlerinin önerileri de dikkate alınarak EPDK tarafından belirlenecek ve dağıtım bölgeleri için ortak belirlenebileceği gibi, her bir dağıtım bölgesi için ayrı ayrı da tespit edilebilecek. Yönetmelik taslağı 24 Şubat’a kadar piyasanın görüşüne açık tutulacak.

TBMM gündeminde bulunan Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın yasalaşmasının ardından son şekli verilecek.

'Özelleştirme öncesi elektrik mumla aranıyor'
2013’te özelleştirmenin tamamlanmış olmasına rağmen gelinen noktada vaatlerin hiçbirinin gerçekleşmediğini söyleyen Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, özelleştirmeler öncesine göre şikâyet oranının 5 kat arttığını ve yarısını kayıp kaçak bedelinin oluşturduğunu söyledi.

Özelleştirme öncesi dönemin mumla aranır olduğunu söyleyen Deniz, şikâyetleri, dava nedenlerini ve sonuçlarını söyle sıraladı:

* Enerji kalitesi ve sürekliliğininsağlanamaması nedeniyle tüketicinin kayba uğradığı, örneğin; evdeki elektrikli aletlerin bozulması ve benzeri durumlarla ilgili açılan davalar,

* Yanlış miktarı içeren yüksek faturalarla ilgili davalar,

* Kayıp kaçak bedeli kesintisi için açılan davalar,

* Faturalandırma döneminin tüketiciye haber verilmeksizin değiştirilmesi nedeniyle oluşan sürpriz faturalarla ilgili durumlar.

En çok şikâyet gelen şirketleri de CLK Boğaziçi (Bepsaş), CLK Akdeniz, Aesaş (Eski Ayedaş) Enerjisa, Toroslar Epsaş (Enerjisa), Sepaş ve Çoruh Epsaş oluşturuyor.

Ayşegül Altın, 11.02.2015 Cumhuriyet http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/212175/Davalar_bes_kat__faturalar_yuzde_150_artti.html

Yüklü Elektrik Faturalarının Ödemesinde Taksitlendirme Gündemde

Geçen ay vatandaşın cebini yakan yüksek elektrik faturalarına çözüm aranıyor. Bakanlık ile dağıtım şirketlerinin görüşmesinde taksit formülü gündeme geldi.

Geçtiğimiz ay tüketicinin cebini yakan yüksek miktarlı elektrik faturalarına çözüm aranıyor. Enerji Bakanlığı ile şirketler arasında yapılan görüşmelerde yüksek faturalar için taksitlendirme formülü gündeme geldi.

Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, ‘Taksitlendirme’ formülünü ‘gizli zammın kabulü’ olarak değerlendirdi. Deniz, taksit yapılacak faturalara faiz yansıtılabileceği uyarısı da yaptı.

3-4 TAKSİDE SICAK BAKMIYORLAR
Şirketler, faturalardaki artışı olumsuz hava şartlarına bağlarken, Enerji Bakanlığı vatandaş mağduriyetinin giderilmesi için dağıtım firmalarıyla toplantı üstüne toplantı yaptı. Yapılan görüşmelerde faturalardaki aşırı yükselmeyi kabul eden şirketler, ödeme güçlüğü çeken müşterilere taksitlendirme önerdi.

Bakanlığa ‘Faiz almayacağız’ sözü veren şirketlerin yüksek bedelleri üçe ve dörde bölme taleplerine ise sıcak bakmadığı belirtildi.

VATANDAŞ MAĞDUR EDİLDİ
Elektrik dağıtım firmalarının kafasına göre yaptığı faturalandırma nedeniyle vatandaşların mağdur edildiğini belirten Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, “Faturaların iki ayda bir gelmesi yüzünden vatandaşlara için sürpriz faturalar çıktı. Aboneler, 50-60 TL yerine 200-300 TL’lik para ödemekle karşı karşıya kaldı” dedi.

EPDK ŞİRKETLERİ KORUYOR
Vatandaşı korumakla yükümlü Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) firmaları koruyan tavır içine girdiğini kaydeden Deniz, şunları söyledi:

“Taksitlere muhtemelen faiz uygulanacağını düşünüyoruz. Taksit yapıldığında faiz uygulanacaksa vatandaşa ekstra bir bedel yansıtılacak. Bunun kabul edilebilmesi mümkün değil. Firmaların hatası madem kabul ediliyor, faizsiz olarak taksitlendirilmelidir.

Çünkü yüksek bedellerin taksitlendirilmesi lütuf anlamına gelmez. Bu faturalarda vatandaşın bir kabahati yok. Bir de faiz uygulanırsa vatandaş iyice çileden çıkar” dedi.

HAVA KOŞULLARI ETKİLEDİ
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Başkanı Nihat Özdemir ise elektriğe gizli zam yapılmadığını, fatura dönemlerinde yaşanan değişikliğin olumsuz hava koşullarından kaynaklandığını söyledi.

Hasan Bozkurt, Bugün 10.02.2015 http://www.bugun.com.tr/ekonomi/simdi-bu-gundemde-haberi/1482506

9 Mart 2015 Pazartesi

Havadan Sebepler

Elektrik faturalarında iki, hatta üç aylık tüketim tek faturaya yansıtılınca, vatandaşın hesabı şaştı. Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’ne göre bu değişikliğin sebebi olumsuz hava şartları. Açıklama tüketici derneklerince yeterli bulunmadı.

Bazı dağıtım şirketlerinin, sayaç okuma sürelerini uzattığı gerekçesiyle abonelerin elektrik faturası şişmiş, şikayetlerin artması üzerine Enerji Bakanı ve EPDK Başkanı’ndan gelişmeleri yakından izlediklerine dair açıklamalar gelmişti. Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Başkanı Nihat Özdemir ise elektriğe zam olmadığını, fatura dönemlerinde yaşanan değişikliğin, olumsuz hava şartları nedeniyle gerçekleştiğini dile getirdi. Ancak bu açıklama, tüketici derneklerini tatmin etmedi. Tüketici derneklerinden temsilciler, “İstanbul’da ya da Antalya’da ne hava muhalefeti vardı da sayaçlar okunmadı” diye sordu.

FATURALAR GÜNDEMDE
Bazı elektrik dağıtım şirketlerinin faturalandırma dönemlerinde kısa süreli değişiklikler yapmaları tüketicileri olumsuz etkilerken, yüksek miktarlı faturalar vatandaşların ödeme dengesini bozdu. Elektrikte bir aylık tüketimin faturalanması gerekirken, bazı dağıtım şirketlerinin okuma tarihlerinde değişiklik yaptığı ve kimi zaman gün kısaltımına giderek 20 günlük tüketimi, kimi zaman da gün uzatımına giderek 70 güne varan tüketimi faturaladığı ortaya çıktı. Bu konuda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) çok sayıda tüketici şikayeti ulaşınca, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz açıklama yaparak, elektrik dağıtım şirketlerini yakından izlediklerini, faturalara yönelik manipülasyonları kabul etmeyeceklerini belirtti. Enerji Bakanı Taner Yıldız da “Elektrik fiyatlarına zam yok. Şirketler iki faturayı birden kesmişler. Bu doğru değil. Telafi edecekler” şeklinde konuştu. Şirketler adına dün açıklama yapan ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ise “Fatura dönemlerinde yaşanan değişiklik, olumsuz hava şartları nedeniyle gerçekleşti” dedi.

SAYAÇ OKUMA FIRTINAYA TAKILDI
Dağıtım şirketlerinin aylık periyotta sayaç okumayı planladığı ve her iş günü sayaç okuduğuna işaret eden Özdemir, “Ancak olumsuz hava şartlarının yaşandığı dönemde hepimiz biliyoruz ki kar, fırtına, sel ve dondurucu soğuklar nedeniyle ulaşım zorluğu yaşandı. Bu nedenle sayaçların okunmasında zorunlu olarak periyot kayması yaşandı. Bazı bölgelerde ise özelleştirme sonrasında fatura yazılım değişiklikleri yapıldı. Bu da fatura sürelerinin uzamasına neden oldu” değerlendirmesinde bulundu. Özdemir, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada olumsuz hava koşullarından dolayı sayaç okumalarının aksamasının yanı sıra yoğun şekilde arıza ve kesintiler olduğunu belirterek, şiddetli fırtına, kar ve sel nedeniyle ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde benzer sıkıntılar yaşandığını dile getirdi.

HANGİ HAVA MUHALEFETİ
Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz, geçtiğimiz ay faturalar konusunda en çok şikayetin Akdeniz bölgesinden geldiğine işaret ederek, “Antalya ve çevre illerde o dönemlerde hava koşullarında herhangi bir anormallik yoktu. Hava koşullarında anormal bir durum vardıysa bile bunun zararını tüketici çekmemeli. Yıllardan beri, herkes ayda bir elektrik faturası ödeme alışkanlığı geliştirdi. Bunun dışına çıkmak için çok mücbir sebep gerekiyor. Kar yağdı, fırtına çıktı, sel oldu gibi durumlar önceden öngörülebilen durumlar. Tedbirler ona göre alınmalı” şeklinde konuştu.

Tüketiciyi Koruma Derneği Disiplin Kurulu Başkanı Şükran Eroğlu ise “Olumsuz hava şartı mı? İstanbul’da olumsuz bir hava şartı oluşmadı” diyerek, şöyle devam etti: “Burada asıl yapmaları gereken, kayıp-kaçağı Avrupa seviyesine indirmek. Birilerinin kullandığı kaçak elektriğin parasını dürüst vatandaştan almak eşitlik ilkesine aykırı. Şirketler sayaç okuma bedelinden tutun, personel hizmet bedeline kadar tüketiciden alıyorlar. Özelleştirmeler rekabetin artması ve hizmetin ucuzlaması için yapılır. Türkiye’de özelleştirmeden sonra tüm hizmetler pahalılaşıyor. 30-40 lira elektrik faturası öderken, 90 küsur lira ödemeye başladım. Ayrıca Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda ‘Üst üste iki fatura ödenmezse tüketiciye ihtar gönderirsiniz, 7 gün süre tanırsınız, bunun sonucunda ancak elektriği kesersiniz’ deniliyor. Fakat bir fatura bile aksasa hemen elektriği kesiyorlar. Şirketler son derece keyfi davranıyor.”

ELDER: FAİZSİZ TAKSİTLENDİRME YAPACAĞIZ
ELEKTRİK faturalarında bir zam olmadığına işaret eden Nihat Özdemir, “Tarifeler değişmedi. Tüketiciler, epdk.gov.tr web adresinden kendilerine ait bilgileri girerek faturalarını kıyaslayabilirler” açıklaması yaptı. Özdemir, “Ödeme konusunda sıkıntı yaşayan müşterilerimize faizsiz taksitlendirme olanağı sunuyoruz. Bu konuda hem kamu otoritesi hem de dağıtım şirketlerinin ortak bir anlayışı söz konusu” dedi. Mehmet Bülent Deniz, “Faizsiz taksitlendirme ile çözüm üretmişler. Burada ‘faizsiz’ kelimesi bizim için önem taşıyor. Fatura ödemesi gecikip, gecikme faizi ödeyenler, ya da elektriği kesilip açma-kapama parası ödeyenlerin paraları iade edilmeli. Tüketiciler, bu açıklamayı kanıt olarak gösterip hakem heyetlerine başvuru yapabilirler” dedi.

'HAKSIZ BEDEL FATURADA MAHSUP EDİLSİN'
BİLİNÇLİ Tüketiciler Platformu Sözcüsü Mehmet İmrek ise “Madem ki taksitlendirme olanağı sağlayacaklar, haksız şekilde alınan gecikme faizi ve açma-kapama bedellerini de bir sonraki dönem faturasında mahsup etsinler veya tüketiciye iade yoluna gitsinler. Tüketicilerin tek tek yargıya gitmesi mümkün değil. Zaten hakem heyetleri tıkanmış vaziyette. EPDK, ‘Bir sonraki dönem faturalarından mahsup edin veya hiç yargıya gitmeden tüketiciye iadesini gerçekleştirin’ şeklinde bir karar alıp elektrik dağıtım şirketlerine tebliğ etmeli” dedi.

Merve Erdil, 10.02.2015 Hürriyet http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/28159509.asp

"Fatura Tüketiciye Çıkarılamaz"

Abonelere iade edilen kayıp-kaçak bedellerinin, ‘bumerang yasası’ olarak nitelendirilen düzenleme ile tüketicilerin cebinden çıkacak olması, tepkilere yol açtı.

Tüketici dernekleri ve Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), düzenlemeye karşı çıktı. Elektrik Dağıtıcıları Derneği (ELDER) Yönetim Kurulu Üyesi ve eski TEDAŞ Genel Müdürü Haşim Keklik ise düzenlemeyi savundu.

Keklik, Türkiye’de tüketicilerin Türkiye Elektrik Kurumu döneminden beri kayıpkaçak bedeli ödediklerini ancak bu faturada gösterilmediği için ödediklerini bilmediklerini söyledi. 2006’dan bu yana faturada gösterildiği için bunun yeni bir uygulama gibi düşünüldüğünü kaydeden Keklik “Yargı, dağıtım sistemini tamamen yok edecek kararlar alıyor. Yargının kayıp kaçak bedelini iade kararı uygulandığı zaman dağıtım şirketleri sürdürülemez yapı içerisinde kalır. Özel sektör bırakır, bankalardan aldıkları borçları ödeyemezler, işletmeyi de yapamazlar. Bu parayı TEDAŞ da alamaz. Türkiye’de bir felaketin başlangıcı olur. Bu da herkesi etkiler” dedi.

EMO’dan yapılan açıklamada idari kararların da yargı denetimine tabi olduğu hatırlatıldı. Açıklamada “Kamu elindeyken kayıp ve kaçağın kullanıcılardan tahsil edilmesi kararı ‘vergi salma’ gibi siyasi bir karar kabul edilebilir. Ancak, serbest piyasada hırsızlığın bedelinin dürüst yurttaşlardan tahsilatı ya da ‘malını koruyamayan basiretsiz tüccarların cezası’ kullanıcıya kesilemez” denildi.

TASARI BÖYLE YASALAŞIRSA KONUYU AYM’YE TAŞIRIZ
Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, elektrikteki kayıp kaçak bedellerinin abonelerce ödenmesini zorunlu hale getiren tasarıyı bu haliyle yasalaşması halinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıyacaklarını söyledi.

KARARI HİÇE SAYILACAKSA YARGI NEDEN VAR?
Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, tasarıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan çıkmış bir kararın yok sayıldığını belirtti. Anayasa’nın 138. maddesine göre herkesin yargı kararlarına uymak zorunda olduğunu belirten Çakar, “Yargı kararları hiçe sayılacaksa niye yargı var?” dedi.

01.02.2015, Diyarbakır Söz http://www.diyarbakirsoz.com/Ekonomi/-Fatura-tuketiciye-cikarilamaz--119077