Facebook,
Instagram, Twitter
adını en iyi bildiklerimiz.
Benim, adını yeni duyduğum ya da henüz hiç
görmediğim ağlar da var.
Bunlara Whatsapp ve benzeri iletişim kanallarını da ekleyin, hatta sevgili,
eş bulma sitelerini falan…
Elimizdeki telefonla bunlardan oluşan
kocaman bir mağara inşa edip içinde yaşamaya başlıyoruz.
Mağarada kurduğumuz yaşam, benliğimizi,
alışkanlıklarımızı, yaşam tarzımızı, kısacası her yerimizi kuşattı, değiştirdi.
Buna yapılacak çok itiraz, eleştiri olabilir
ve var. Benim de var; yavaştan nasıl bipolar
kişiliklere dönüştüğümüze, içimizde gizli kalmış teşhir canavarının zincirlerini
koparıp vahşice ortaya çıkmasının öyküleri ve bütün bunlara itirazlarım var, anlatacak.
Yok, şimdi değil.
Bugün ‘engelleme’
butonu öyküleri zamanı.
Kavga mı ettiniz biriyle; yazdığınıza,
paylaştığınız resme biri eleştiri mi getirdi; sevgilinizden mi ayrıldınız; ilk
yaptığınız ‘engeli basmak…’
‘Engelle’ butonuna basarken,
cinsel hazdan daha güçlü bir duygu yaşandığına inanıyorum, iddia ediyorum hatta. ‘Engeli bastım’ nitelemesinde
kullandığımız sözcüklere bakın; ‘ben daha güçlüyüm, ben yaptım, ben bastım,
ben kazandım’ dercesine üstünlük, galip gelme ve (çoğu kez cinsel) doyuma
ulaşmayı çağrıştırmıyor mu?
Birilerine (hatta bana J) ‘engeli basan’ çok arkadaşım var.
‘Neden birilerini engelliyorsun’ dediğimde; ‘ayrıldım
ondan, artık benim ne yaptığımı bilmeye hakkı yok’, ‘karşıma çıkmasın,
görmeyeyim, sinir oluyorum’ yanıtları en olası, sıklıkla karşılaştığım
yanıtlar.
‘Engeli bastım’ diyerek alınan haz
kadar, ‘karşıma çıkmasın, görmeyeyim,
haber almayayım’ kaçışındaki âcziyet!.. Engeli basarak galip ve güçlü olmayan
çalışan kişinin zavallılığı aslında.
Görürse, haber alırsa, onun paylaşımlarına
olan ilginin çokluğu (hem de ayrılmış bir sevgili için) nasıl da üzücü olacak?!..
Haritayı açın, Çin’i bulun, Guizhou
diye bir bölge var.
Ah, tam orada Zhongdong isimli bir de köy.
Köy 1800 metre yukarıda, bir dağın içindeki mağarada, bir ‘mağaraköy’
Yüz civarında insan yaşıyor.
Karşınıza çıkan ilk köylüye MiaoHua’yı sorun.
Biliyorum, bunu yapamazsınız.
Ama Zhongdong
köyü de, orada yaşayan (büyük olasılıkla) MiaoHua diye (veya herhangi bir isimde) biri var.
Onu görmediniz, iddia ediyorum hiç de
tanımayacaksınız, görmeyeceksiniz.
Ama siz görmeyeceksiniz diye ne Zhongdong köyü ne de MiaoHua yok olmayacak, varolmaya devam
edecek.
Tıpkı ‘engeli
bastım’ diyerek görmekten kaçındıklarınız gibi…
Yaşamaya devam edecek, mutlu olacak,
üzülecek, üreyecek, yemek yiyecek ve sosyal mağarada varolmaya devam edecek.
Bencesi, ‘engeli basmak’ta değil marifet, ‘yaşama basmak’ta…