Genellikle
ağır tempolu, öncesinde bilgi altyapısının olmasını gerektiren çalışmalardır.
Ama –en
azından- arada seyretmek gerek..
Bir
İspanyol filmi; La voz Dormida.
Türkçeye,
“Uyuyan Ses” diye çevrilmiş.
1940, Franco
İspanya’sı.
Faşizm her
sokakta, her kentte, her yerde.
Cezaevleri
alabildiğine doldurulmuş.
Her gece,
bir günlük duruşmaların ardından onlarca insan idam ediliyor.
Dışarıda
komünistler direniyor.
Dışarıdakilerin
yakınları ya cezaevinde, ya yoksulluk içinde mücadelede.
Cezaevinde
bir kadın.
Hamile.
Kocası
dışarıda, direnişçiler safında.
Öykünün
sonu, kadın çocuğu doğurana kadar bekleniyor ve ardından idam ediliyor.
Kocası çok
daha önce, sürek avında yakalanıp işkence tezgahında canını veriyor.
Arka plan
öyküsü;
Direnmek;
idam mangasının karşısında, işkence tezgahında.
Onurlu
yolu istemek, istemek yetmiyor, yapabilmek.
Direnemeyenler;
son kertede suçlarını kabul edenler, komşusunu ihbar edenler…
Daha da
arka plan; faşizm kötüdür.
Yok
edicidir.
Ve faşizm
gökten inmez, insan eseridir.
Silah
zoruyla faşizmin yerini, demokrasi maskelisi aldı artık.
İktidara
gelirsin.
Devlet
aygıtının kaynaklarını, kendi burjuvanı oluşturmak için kullanırsın.
Burjuvan
semirdiğinde, yargı ve medya operasyonları sıradadır.
Tüm
süreçte çıkan muhalif sesleri de kısmak gerek tabi.
Ülkeyi dev
bir hapishaneye çevirmeye başlarsın.
Sıranın
kendisine geleceğini akledemeyenlerden kurulu “uyuyan sesler korosu”, yani
muhbir ordun da hazırsa, işlem tamamdır.
Ne
demiştik;
Faşizm
kötüdür.
Yok
edicidir.
Ve gökten
inmez, insan eseridir
İzlemek
isteyenler için: http://www.ultrafilmizle.com/uyuyan-ses-the-sleeping-voicela-voz-dormida-izle/