Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği, dün Resmi Gazete'de yayımlandı. 6 ay sonra yürürlüğe girecek olan Tüketici Kredisi alma konusunda vatandaşı neler bekliyor? Bankalar neden bu kadar yüksek faizlerle kredi veriyor? Tüketiciler kredi alırken nelerde dikkat etmeli? Hukuk Ajansı olarak konuyla ilgili merak edilenleri, Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Avukat Mehmet Bülent Deniz’e sorduk.
İşte Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Av. Mehmet Bülent Deniz'in verdiği o demeç...
"Yönetmelikler yasalara uygun çıkartılmak zorunda"
Ancak, bizim tüketici yasası ile ilgili temel eleştirimiz bankalarla ilgili düzenlemelerle, bankaları daha çok kollayan ve gözeten bir durum olmasıydı. Tüketici kredilerinde geçtiğimiz yasadan daha farklı bir şey yok. Tüketici kredisi sözleşmeleriyle ilgili, tüketiciyecayma hakkı getirilmesi yeniliği mevcut. Öte yandan tüketici erken ödeme yaptığı takdirde faiz indirimi yapılması söz konusu. Tüketicinin bilgilendirildiğine dair imzasının olduğu bir bilgilendirme formu hazırlanması ile ilgili bir değişiklik getirildi. Bunlar geçmiş döneme göre daha yeni şeyler.
"Şu durumda eksik olduğu söylenemez ama uygulamada nasıl olacak?"
Örneğin geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın kredi alması gerekmişti, kendisi sözleşmenin bir nüshasını talep etmese verilmeyecekti. Uygulamada bankalar tüketici açısından bu yönetmeliklerin gereklerini yerine getirmiyorlar. Bankaya kredi için giden tüketici zaten zor altında gidiyor yani ihtiyacı olduğu için gidiyor. Böyle bir durumda bankadan herhangi bir talepte bulunması zaten söz konusu olmayacaktır. Dolayısı ile bu düzenlemelerin tüketiciyi feraha kavuşturması gibi bir durum olmayacaktır.
Basına tüketiciyi rahata erdirecek bir yenilikmiş gibi yansıyor ama krediye ihtiyacı olan bir ülke zaten ekonomi yönetimi bakımından başarısız bir ülke demektir. Kredilerde ödeme kolaylığı yapılacağı söylenemez, zira iki kişi arasında yapılan bir sözleşme gibi düşünmek gerekir bu durumu, bir başkasının müdahalesi olamaz hukuka da aykırı olur. Tüketici hangi orandan kredi aldıysa ödemek durumunda. Tabi esas olan, tüketiciyi, hane halkını bu denli bankaların kucağına iten ekonomik durumu toparlamak, düzeltmektir.
"Türkiye’de herkesin bankalara borcu var"
İnsanların bankalara olan borç miktarı gayri safi milli hasılayı geçti, neredeyse Türkiye bütçesi kadar oldu. Bu çok tehlikeli bir durum. Zaten seçim yarışındaki tüm partilerin bu borçlarla ilgili düzenleme yapma vaatleri de bu problemden kaynaklanıyor. Kredi kartı borçları alarm veriyor. O borçların bir an önce eritilmesi lazım, bir yapılandırma yasası çıkmalı.
Borçların faizleri düşürülerek uzun vadeye yayılmalı. Borçlarla ilgili yapılandırma yapılırken temerrüde düşmüş olan borçlar değil tüm kredi kartı borçluları göz önünde bulundurulmalı. Asgari borcu ödeyerek günü kurtaran borçluları kapsamadı, hâlbuki asgari borcu ödeyen ve temerrüde düşmemiş olanları da kapsamalı ki bu borçlar eritilsin ve bu sorun ortadan kaldırılsın.
"Kredi almak için seçim sonrasını bekleyin"
Seçim nedeniyle ekonomideki belirsizlik ortamlarında faizler hep yüksek seyreder, şu anda da tüketici kredisi faizleri oldukça yüksek. Vatandaşa, seçim arifesinde kredi kullanmamalarını öneriyoruz. Geçmiş dönemlerde mesela ekonominin daha stabil olduğu zamanlar faizlerde düşüş başlıyordu. O takdirde tüketici daha az maliyetle kredi kullanabilirdi. Şu an ekonomideki belirsizlikten dolayı bankalar çok yüksek faiz oranları kullanıyor. Tüketicilere önerim kredi almak için seçim sonrasını beklemeleri.
Sinem Sena Aydın, 22.05.2015 Hukuk Ajansı http://www.hukukajansi.com/guncel/kredi-icin-secim-sonrasini-bekleyin-h12697.html