Alman otomotiv devi Volkswagen, ABD'de egzoz emisyon testlerinde hile yapan bir yazılım kullandığını açıklamasıyla dünya gündemine bomba gibi düştü. Nedir bu Volkswagen’in çıkardığı emisyon krizi? Konuyla ilgili merak edilenleri Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı avukat Bülent Deniz Hukuk Ajansı'na anlattı.
- Volkswagen’in emisyon skandalı dünya basınına bomba gibi düştü. Alman otomotiv devinin emisyon ölçümlerini olduğundan düşük göstermesi şirkete milyarlarca dolara malolacağı düşünülüyor. Öncelikle konuyu sizden dinleyebilir miyiz? Nedir bu Volkswagen’in çıkardığı emisyon krizi?
Av. M.Bülent Deniz (TBF Gen. Bşk.): Bu iklim değişikliği ile ilgili endüstriyel yönetimde bir takım sınırlamalar getiriliyor. Bu sınırlamaların, yeryüzündeki bütün şirketlerin sözleşmede adı geçen bütün ülkeler tarafından uyulması gerektiğine ilişkin bazı hükümler var. Volkswagen bir dünya devi ve açıkçası piyasalar bir dünya devinin uluslararası sözleşmelerde belirlenmiş kuralların dışında üretim yapacağını aklına bile getirmezdi. Bu açıdan dünya kamuoyu için büyük bir sürpriz ve şaşkınlığa yol açtı.
"Skandal ortaya çıkmasaydı üretim devam edecekti"
Ancak burada güzel bir şey var ki ortaya çıkan bu skandal üzerinden piyasalar kendi denetimini ve yaptırımlarını uygulamaya başladı.
VW hisseleri Amerika’daki sürdürülebilirlik endeksinden çıkartıldı, VW CEO’su istifa etti ve şirket aleyhine çok büyük tazminat talepleri gündeme geldi.
Uluslararası ekonominin kendi içindeki denetim mekanizmasının çok hızlı bir şekilde çalıştığını görüyoruz.
Ancak öte bir dünya devinin böyle bir skandala imza atmış olması sistemin kendi denetimi bakımından ne kadar yetersiz olduğunu da ortaya koyuyor. Bu skandal ortaya çıkmasaydı üretim bu şekilde devam edecekti.
Tüketici de otomobil konusunda, belirlenen standartların dışında üretim yapıldığına ilişkin çok fazla tereddüt var. Bundan yaklaşık 15 yıl önce bizim Volkswagen’le ilgili Tüketiciler Birliği olarak yapmış olduğumuz bir çalışma vardı. Bize gelen bir ihbar üzerine bir çalışma yaptık. Volkswagen’in Caravelle model araçlarında frenle gaz pedalı arasındaki mesafenin belirlenen standartlardan daha kısa olduğunu tespit etmiştik.
"Standart dışı üretimler skandala yol açıyor"
Bunun zararı şu; ayak ölçüsü 40 numaradan büyük olan bir tüketici VW Caravelle’yı kullanırken, fren yapması gerektiğinde gaz ve fren arası mesafe kısa olduğu için gecikmeli olarak frene basıyor ve kaza olasılığı artıyordu. Biz bunun benzer bütün otomobillerdeki, fren-gaz arasındaki mesafelerin ölçülerek ve Türk Standartları Enstitüsü ile AB’nin bu konudaki standartlarını inceleyerek VW Caravelle’nın standart dışı üretim yaptığını tespit etmiştik. Bu raporu AB’ne gönderdik ve rapor üzerinden VW şirketi, Caravella marka minibüslerinin fren-gaz pedalı arasındaki mesafeyi standarda uygun hale getirdi.
Bu iki olayı yan yana koyduğumuz zaman çok bilindik büyük markaların dahi standart dışı üretim yapabilme konusunda gözü kara davrandığını görüyoruz. Dolayısıyla herhangi bir ihbar, tespit veya deneyim üzerine ortaya çıkan bu standart dışı üretimler skandala yol açıyor. Demek ki ekonomi ve üretim endüstrisi kendi içindeki bu denetim mekanizmasını daha sağlıklı çalıştırmak zorunda, aksi taktirde otomobil gibi insan hayatını ilgilendiren hassas bir üretim noktasında ciddi sorunlar çıkabilir.
Tüketicilerden ülkemizdeki otomobillerle ilgili de bize zaman zaman, “motor hacmi belirtilen hacimde değil, kılavuzda yazılı olan özellikler yok” gibi bilgiler de geliyor. Ülkemizde de dışarıdan gelen bu araçların denetimiyle ilgili bir mekanizma oluşturulması gerekiyor. Ülkemizde üretilen yabancı marka otomobillerle ilgili denetimin doğru ve sağlıklı bir şekilde yapıldığına dair çok net kanaatimiz yok.
- Birkaç ülke VW marka dizel araçların satışını durdurdu. Türkiye’de böyle bir şey olur mu? Almanya böyle büyük bir markanın batmasına izin verir mi?
"Tüketici için tazminat yolları açık"
Av. M.Bülent Deniz (TBF Gen. Bşk.): Türkiye’de böyle bir şey olmaz. VW’nin bu skandalı üzerine, yeryüzünün neresinde olursa olsun emisyon standartlarına uygun olmayan bütün otomobillerin geri çağırılması gerekiyor. Bu anlamda buna Türkiye’de dahildir çünkü emisyon uluslararası ölçekte belirlenen bir standart ve Türkiye’ye veya herhangi bir ülkeye satılan bir VW için de aynı uygulamanın yapılması gerekiyor. Ancak ülkemizde emisyon dışında üretilmiş VW’lerin geriye çağırılmasıyla ilgili herhangi bir bilgi henüz yok. Standart dışında üretilmiş bir aracı satın alan tüketici için tazminat yolları açık görülmektedir.
- Bundan sonraki hukuki süreç hem Volkswagen markası, hem de marka yetkilileri için nasıl işleyecek?
Av. M.Bülent Deniz (TBF Gen. Bşk.): Son gelen bilgiye göre VW bütün dizel araçlarını geri çağırma kararı aldı ve bu konudaki operasyona başladı. Bir iki gün daha şirketin bu konuyla ilgili tutumunu görmek gerekiyor. Ancak ülkeler gördüğümüz kadarıyla VW aleyhine yüksek miktarlı tazminat davaları açıyor. Bir de uluslararası ticari kuruluşlar (devletlerin bir araya gelerek oluşturduğu ticari örgütler) bu konuda VW’e yaptırım uygulamaya başlayacaklar. Sanıyorum Türkiye’de bu halka içerisinde kendisine bir yer bulacaktır. Ortada ekonomiye verilen bir zarar söz konusuyla devlet olarak bu zararın şirketten talep edilmesinden daha doğal bir şey olamaz.
VW skandalı nasıl ortaya çıktı?
VW’nin dizel motorlara yerleştirdiği, çevreye ve sağlığa zararlı egzoz gazı değerlerini düşük gösteren aletin adı “Electronic Diesel Control 17”. Gizli bir bilgisayar yazılımı. VW’nin skandalı nasıl ortaya çıktı? ICCT adlı Uluslar arası çevre vakfında görevli Berlinli kimyager Peter Mock, Almanya’nın ABD için ürettiği otomobillerin Avrupa’dakinden çok daha temiz ve çevreye uygun olduğu görüşünden hareketle test yapmak istedi. ICCT, West Virginia Üniversitesi’ne 2014 Mart’ında görev verdi. Bir profesör, bir mühendis, iki öğrenci ve bir üniversite çalışanından oluşan 5 kişilik bir araştırma grubu kuruldu.
Grup, elektrikli süpürgeye benzeyen, İki ölçüm aletinden oluşan, jeneratörlü ve hortumlu aleti aracın bağajına yerleştirerek, test için trafiğe çıktı. Araçlar 4 bin km trafikte kullanıldı. Egzoz gazının Avrupa’dakinden daha temiz olduğu düşüncesinden hareket eden araştırmacılar, tam tersi bir sonuç üzerine kendilerinin hata yaptığını sanarak, kim hata yaptı diye kavgaya tutuştu. İki ay sonra değerlerin doğru olduğu sonucuna varan araştırma grubu, Amerikan Çevre Ajansı’nı (EPA) alarma geçirdi. 2012 yapımı VW Jetta ve 2013 yapımı VW passat aracındaki egzoz gazı değerleri çok yüksek dedi. BMW X5 modelinin değerlerinin ise tuttuğunu belirtti. ABD Çevre Ajansı, 2014 Aralık ayında VW’ye bunun kaynağını sordu. VW değerlerin yüksek olmasına teknik bir sorunun neden olduğunu gösterdi ve Jetta, Golf, Beetle, Audi A3 model 482 bin aracı egzoz servisi adı altında tamire çağırdı. Ama araçlarda herhangi bir değişiklik yapılmadı. 3 Eylül 2015’te VW, Amerikan Çevre Ajansı’na dizel motorların yazılımında manipülasyon yaptığını itiraf etti.
Sinem Sena Aydın, 30.09.2015, http://www.hukukajansi.com/ozel-haber/emisyon-hilesi-pahaliya-patladi-h22219.html