27 Aralık 2011 Salı

"hesap özeti!..."

Akaryakıt zammı, dolaylı vergiler, kredi kart aidatları, elektrikte anlaşılmayan ödemeler…
Kim yoksul? Kim aç?
Gelir dağılımı adaletinde neredeyiz?
2012 de bizi neler bekliyor?
Gelen yıl, gideni aratacak mı?

Bir yılın ardından,
tüketicinin hesap özetini çıkarıyoruz.


Halkın Ekonomisi, KRT., 28 Aralık Çarşamba, saat 21:00’de…

"Halkın Ekonomisi"ni izlemek için: D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, iPhone, iPad, BlackBerry, Android, Windows Phone 7, internet üzerinden

Canlı yayına bağlanmak için: 0212 356 99 92 halkinekonomisi@krtkaradeniz.com

"cepteki bombaya reyting ayarı"

Kredi kartlarındaki olumsuz gelişmeler devam ediyor.
Asgari ödeme tutarının arttırılmasından, tek limit uygulamasına...
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), yaklaşan tehlike için önlem almaya çalışıyor.
Şimdi sıra, "reyting" ayarında...

BDDK. nın yapmayı planladığı uygulamalar, tüketici için ne anlama geliyor?
Ekonomiyi soğutmak için tüketicinin donması mı gerekiyor?
Hane halkı borçlanmasında ipin ucunu kaçıran tüketici için yeni kabuslar...

Tüketiciler Birliği Kurucu Genel Başkanı ve Tüketici Hakları Uzmanı Mehmet Bülent Deniz, Sosyal Güvenlik Uzmanı Resul Kurt ile birlikte 'Gülin Yıldırımkaya ile HTGündem'de değerlendiriyor.

BloombergHT TV., Gülin Yıldırımkaya ile HTGündem
28 Aralık 2011, saat 19:00

21 Aralık 2011 Çarşamba

On Yıllık Mücadele ve 47.812,00 TL. nın Nefes Kesen Öyküsü...

Onlarca soru önergesi, yasak-savma kabilinden önergelere verilen cevaplar…
Tüketici de, vekilleri de elektrik faturalarına tepkili.

Elektrik faturasındaki kısaltmalar ne anlama geliyor?
Toplam abone sayısı ne kadar?
Elektriği kaçak kullananlar kimler, kaç kişiler?
Tepkilere yol açan elektrik faturalarındaki bilinmeyenleri soran milletin vekilleri ve Tüketiciler Birliği Onur Kurulu Başkanı Aydın Ağaoğlu canlı yayında…

Hak aranınca kazanılıyor…
On yıl süren, nefes kesen hukuk mücadelesi.
PTT. nin yerine ulaştırmadığı gönderi nedeniyle ödediği 47.812,00 TL. nın öyküsü.
Av. Erendiz Önal anlatıyor.


Halkın Ekonomisi, KRT., 21 Aralık Çarşamba, saat 21:00’de…

"Halkın Ekonomisi"ni izlemek için: D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, iPhone, iPad, BlackBerry, Android, Windows Phone 7, internet üzerinden

Canlı yayına bağlanmak için: 0212 356 99 92 halkinekonomisi@krtkaradeniz.com












18 Aralık 2011 Pazar

Tek Limit Muamması

2001 krizinden sonra en çok tartışılan konularından biri haline gelen kredi kartlarının ödeme gücü olmayan kişilere sokaklarda dağıtılmasıyla vatandaşların ödeme güçlüğüne girmesi önlem almayı kaçınılmaz hale getirdi.

2010 yılı itibariyle yüzde 32’si tüketici kredileri ve kredi kartı alacaklarından oluşan bireysel kredilerdeki artış kaynaklı kredilerin artış hızı mevduat ve menkul değerlerin artış hızının oldukça üzerinde oluşması ve 2011 yılında 200 milyar TL’yi aşan bireysel kredi kartı borçları hükümet tarafından ardı sıra adımların gelmesine neden oluyor.

Hükümet tarafından kredi kart kullanımını sınırlamak amacıyla getirilen tedbirler kapsamında kredi kartı asgari ödeme tutarının yüzde 40’a kadar yükseltilmesinin ardından ekonomi yönetimi tarafından, 2012 başında kredi kartlarında tek limit uygulamasına geçileceği belirtiliyor.

Tek limit uygulamasının kimleri kapsayacağı konusunun henüz netlik kazanmamış olmaması ve Babacan’ın BDDK tarafından çalışmaların yürütüldüğü yönündeki açıklamasına karşın BDDK’dan Gazeteport’a gelen kurumun henüz böyle bir çalışmasının bulunmadığı yönündeki açıklama kafaları karıştırdı.

BABACAN: BDDK ÇALIŞMALARINI YÜRÜTÜYOR
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, konuyla ilgili dün BloombergHT’ye yaptığı açıklamada, kredi kartlarına tek limit getirilmesi konusunu Finansal İstikrar Komitesi'nde görüştüklerini fakat bununla ilgili bir bilgisayar altyapısının kurulması gerektiğini belirtti. Her bankanın sadece tüketicinin maaşına bakarak kart verdiğini bildiren Babacan, 10 bankadan kredi kartı olanın toplam kart limiti maaşının 10 katına ulaştığını söyledi. BDDK’nın konuyla ilgili çalışma yürütmeye başladıklarını bildiren Babacan, konuyla ilgili şunları kaydetti: "Biz BDDK'ya 'Bu adımı atsak' dedik. Onlar da çalışmalarını yürütmeye başladılar."

BDDK: KURUMUMUZUN BÖYLE BİR ÇALIŞMASI BULUNMAMAKTADIR
Konuya da ilişkin BDDK’dan Gazeteport’a yapılan açıklamada, kurumun henüz bu tür bir çalışmasının bulunmadığının bildirilmesi kafaları karıştırdı.

BDDK’dan Gazeteport’a gelen değerlendirmede, ‘Talebinize kurumumuzun böyle bir çalışması bulunmadığından dolayı olumsuz yanıt verilmektedir. Zaten böyle bir çalışma olduğunda tüm yayın kuruluşlarına email ve fax aracılığıyla haber verilmektedir’ denildi.

GÜNÜ KURTARAN TÜKETİCİLERİN HALİ MECHUL
Tüketici Birliği Kurucu Genel Başkanı ve Tüketici Hakları Uzmanı Mehmet Bülent Deniz, Gazeteport’a yaptığı açıklamada, kredi kartlarında limit uygulamasının 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda hüküm altına alındığını fakat bankaların bu hükmü uygulamadıklarını kaydetti.

Tek limit uygulamasının orta vadede tüketicilerin lehine bir uygulama olacağını dile getiren Deniz, tebliğde mevcut borçluların kredi kartı limitlerinin düşürülüp düşürülmeyeceği konusunda bir netlik bulunmadığını söyledi. Deniz, Türkiye’de 2006’dan bu yana çok fazla kredi kartına sahip olan 8-9 milyon civarında günü kurtarmaya çalışan borca batmış vatandaşın bu uygulamadan olumsuz yönde etkilenecebileceğini bildirdi.

BANKALARIN ALEYHİNE
Kredi kartı kullanımında dünyada ilk sıralarda olan Türkiye’de, gelirlerinin önemli bölümü kredi kartı gelirlerinden oluşan bankalar açısından tek limit uygulamasının sıkıntı yaratması bekleniyor.

2010 yılı itibarıyla banka başına kredi kartı sayısının yaklaşık 5 milyon olduğu ve ilk 5’te son yedi yıldır aynı özel sermayeli bankalar yer aldığı biliniyor.

Kredi kartı tutarında lider olan yüzde 18,7 pay ile Yapı Kredi ve yüzde 16,7’lik pay ile toplam kredi kartı sayısında lider olan Garanti Bankası, bu uygulamadan en çok zarar görecek bankaların başında geliyor.

Kredi kartı tutarında Yapı Kredi’yi, yüzde 17,5’lik pay ile Garanti Bankası, yüzde 15,1’lik pay ile Akbank izlerken kredi kartı sayısında zirvede olan Garanti Bankası’nı yüzde 16,4’lük payla Yapı Kredi Bankası ile yüzde 11’lik paya sahip İş Bankası izliyor.

14 Aralık 2011 Çarşamba

elektrik faturası tartışmasının tüm tarafları yayında...

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) kararıyla elektrik faturalarından tahsil edilen “Kayıp Kaçak Bedeli”nde söz savunmanın…

Türkiye Büyük Millet Meclisi, “Kayıp Kaçak Bedeli” tartışmasına el koydu.

Elektrik faturasında, ne nedir?
Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Erhan Karaçay, elektrik faturasındaki skandal kalemleri açıklıyor.

Kontör dolandırıcılarına davullu uyarı.
Tüketiciler Birliği Kütahya Şube Başkanı Ali İhsan Nazlı’dan tüketicilere çok önemli uyarılar.


Halkın Ekonomisi, KRT., 14 Aralık Çarşamba, saat 21:00’de…

"Halkın Ekonomisi"ni izlemek için: D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, iPhone, iPad, BlackBerry, Android, Windows Phone 7, internet üzerinden

Canlı yayına bağlanmak için: 0212 356 99 92 halkinekonomisi@krtkaradeniz.com

6 Aralık 2011 Salı

kredi kart aidatı için son on yılda, kaç para ödediniz?

Bankaları, uçak ve otobüs şirketlerini, hastaneleri aramak hiç bu kadar pahalı olmamıştı!...
Alan kodları kalktı, 444 lü hatlar bilmeceye dönüştü.
444 lü hatları aramanın dakikası kaç kuruş?
Tüketiciyi soyan 444 uygulamasının sahibi kim?
Tüketicinin cebinden çıkan milyonlar, kimin cebine giriyor?
Dünya Gazetesi Yazarı Ahmet Coşkunaydın açıklıyor…

Son on yılda ne kadar kredi kart aidatı ödediniz, biliyor musunuz?
Peki, on yılda ödediğiniz kredi kart aidatlarının hepsini geri alabileceğinizi de biliyor musunuz?...
Kredi kart aidatlarının iadesinde son gelişme.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin son kararı ne anlama geliyor?

Elektrik faturasındaki “Kayıp Kaçak Bedeli” tartışması büyüyor…
Parasını geri almak isteyen tüketici nereye başvurmalı?
Hangi yolları izlemeli?
Dilekçe örnekleri, olası durumlar, riskler…


Halkın Ekonomisi, KRT., 07 Aralık Çarşamba, saat 21:00’de…

"Halkın Ekonomisi"ni izlemek için: D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, iPhone, iPad, BlackBerry, Android, Windows Phone 7, internet üzerinden

Canlı yayına bağlanmak için: 0212 356 99 92 halkinekonomisi@krtkaradeniz.com

5 Aralık 2011 Pazartesi

Elektrik Faturasındaki Kayıp-Kaçak Bedeli Nasıl Geri Alınır? Dilekçe Örnekleri, Başvuru Yolları....

Kamuoyu, elektrik faturalarındaki “sayaç okuma bedeli, TRT payı” gibi bazı kalemleri yoğun şekilde tartışıyor. Özellikle EPDK kararı gereğince, 2011/Ocak tarihinden bu yana, abonelerden alınan Kayıp Kaçak Bedeli (K/K Bedeli), kamuoyu vicdanında rahatsızlıklara yol açtı.

Elektriği kaçak olarak kullananların yol açtığı zarar ile elektrik hizmetinin sunulması esnasında oluşan kaybın telâfisini sağlamak amacıyla yüzde onbeş tutarındaki bir bedel, Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) olarak faturalara eklenmekte ve tüketicilerden tahsil edilmektedir.

Kamuoyunun haklı olarak tepki gösterdiği bu uygulama nedeniyle Kahramanmaraş ve Zonguldak/Devrek Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvuran iki tüketicinin talebi kabul edilerek, kendilerinden alınan Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin iadesine karar verildi.

Kararlar üzerine, bu haksız uygulamayı sona erdirmek ve ödenen paraların iadesi için çok sayıda tüketicinin yasal yollara başvurmayı istedikleri gözlemlenmiştir. Ancak bize ulaşan başvurularda, verilen bu iki kararın herkes için emsal olup olmayacağı, yasal yolların nasıl kullanılacağı ve benzeri konularda soruların oluşması nedeniyle herkes için kullanılabilir bir rehber metin hazırlamaya çalıştık.

1-Kahramanmaraş ve Zonguldak/Devrek Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri tarafından verilen kararlar kesin midir?

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından 1.031,00 TL. ya kadarki uyuşmazlıklar için verilen kararlar mahkeme kararları niteliğindedir. Ancak ilgili firmanın kararın kendisine tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Tüketici Mahkemesi’ne dava yoluyla itiraz hakkı bulunmaktadır.

Basına yansıdığı kadarıyla ve yaptığımız araştırmalara göre, her iki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından verilen kararlar, halen ilgili elektrik dağıtım firmasına tebliğ aşamasında olup, ilgili firmaların yasal süre içinde dava açarak, itirazda bulunmaları beklenmektedir.

Bu nedenle her iki karar da, halen kesinleşmemiş bulunmaktadır.

2-Kahramanmaraş ve Zonguldak/Devrek Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri tarafından verilen kararlar herkes için emsal oluşturmakta mıdır?

Hukukumuzda bir kişi hakkında verilen kararın emsal gösterilerek, yargı yolu kullanılmadan başkaları için de uygulanması mümkün değildir. Verilen karar sadece o kararın verildiği dosyanın tarafları için geçerlidir.

Dolayısıyla basına yansıyan kimi görüşlerde yanıltıcı şekilde belirtildiği gibi, verilen her iki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararı, bütün tüketiciler için emsal oluşturmamaktadır.

Bu nedenle Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin iadesi için her abonenin, ayrı ayrı aşağıda belirtilen yasal yolları kullanarak, başvuruda bulunmaları gerekmektedir.

Şu ana dek verilen iki karar, yasaların öngördüğü başvuruda bulunmayan tüketici için geçerli olmayacak, başvuruda bulunmayan tüketici ödemiş olduğu Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) ni geri alamayacağı gibi, takip eden dönemler için de, bu bedeli ödemeye devam edecektir.

3-Yapacağım başvuru sonucunda haksız bulunursam, herhangi bir maddi kaybım söz konusu olacak mıdır?

Yukarıda belirttiğimiz gibi, verilen bir karar sadece kararın verildiği davanın tarafları için bağlayıcı olduğundan, yapılacak her başvuru için, mutlaka tüketici lehine karar verilmesi söz konusu değildir. Bu nedenle tüketicilerin bu başvuruyu yaparken, haksız çıkmaları halinde olası kayıplarının ne olacağını bilerek karar vermeleri gerekmektedir.
 
Buna göre;

1. Olasılık
Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin iadesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yapılan başvuru reddedilirse:

Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yapılan başvuru aleyhimize sonuçlanır ve Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin iadesine ilişkin talebimiz reddedilirse, herhangi bir maddi kaybımız söz konusu değildir. Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yapılan başvurular ücretsiz olup, tüketici aleyhine karar verilmesi halinde ayrıca yargılama gideri, avukatlık ücreti ve benzeri ödemeler söz konusu değildir.

2. Olasılık
Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin iadesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yapılan başvuru kabul edilirse:

Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yapılan başvuru lehimize sonuçlanır ve Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin tarafımıza ödenmesine karar verilirse, verilen karar elektrik dağıtım firmasına tebliğ edilir. İlgili firma, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Tüketici Mahkemesi’ne dava açarak, itirazda bulunabilir.

Firmanın bu itirazı yapması halinde burada da iki olasılık söz konusudur:
a)Tüketici Mahkemesi, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararını onaylar. Bu durumda verilen karar kesin nitelik kazanır. Tüketici paranın iadesi için icra takibi yapabilir. Tüketici için yargılama gideri, avukatlık ücreti, gideri söz konusu olmaz.

b)Tüketici Mahkemesi, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararını bozar. Bu durumda, yani mahkemenin elektrik dağıtım firması lehine karar vermesi halinde, tüketici yargılama gideri ve ayrıca 550,00 TL. tutarında avukatlık ücreti ödemeye mahkum olur.

4-Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin iadesi için hangi yolları izlemeliyim, hangi dilekçeleri kullanmalıyım?

Yukarıda belirttiğimiz kötü olasılıkları da dikkate alarak yapılacak değerlendirme sonucunda, her şeye rağmen Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin iadesi için başvuruda bulunmak isteyen tüketiciler, aşağıdaki adımları izleyebilirler:

1. Adım:
Öncelikle 2011/Ocak tarihinden itibaren satın alınan elektrik hizmetine ilişkin faturalarda yer alan Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) ni tespit etmek gereklidir.

Fatura metninin, “K/K Bedeli” sütununun altında, “Tutar” olarak belirtilen miktarları toplayarak, iadesi talep edilecek miktarı tespit etmeliyiz.

Geçmiş dönem faturalarını bulamıyorsak ve dolayısıyla 2011/Ocak tarihinden bu yana ödediğimiz Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) miktarını tespit edemiyorsak, firmaya dilekçe ile başvuru yaparak, geçmiş dönemlere ait faturaların birer suretini talep etmeliyiz.

2. Adım:
Talep edilecek Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin tespitinden sonra, hem bu miktarın iadesi ve hem de takip eden aylarda Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin tahsil edilmemesi için elektrik dağıtım firmasına dilekçe ile bildirimde bulunmalıyız.

Gerek birinci adımda geçmiş dönem faturaların talep edilmesi ve gerekse ikinci adımda ilgili firmaya yapılacak bildirimlerin kanıtlanabilmesi için firmaya yazılan dilekçelerin
-iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderilmesi veya
-ilgili firmanın ofislerine elden götürülerek verilmesi ve verilen dilekçenin bir suretinin de, üzerinde alındı tarihi ve yetkili kişinin imzasını taşıyacak şekilde tarafımıza verilmesi gereklidir.

3. Adım:
Elektrik hizmetini aldığımız firmaya yapılan yazılı bildirime rağmen, bildirimimizin firmaya tebliğinden itibaren on gün içinde talep ettiğimiz tutar tarafımıza ödenmez veya firma tarafından talebimizin reddedildiği yazılı olarak bize bildirildiği takdirde, oturduğumuz ilçenin Kaymakamlıklarında bulunan Tüketici Sorunları Hakem Heyetine dilekçe ile başvuru yapmalıyız.

Başvuru dilekçesi, üç nüsha ve ekleriyle birlikte hazırlanacak, iki nüsha ve ekleri Tüketici Sorunları Hakem Heyetine verilecek, tüketicide kalacak üçüncü nüshaya başvuru tarihi yazılarak, yetkili görevli tarafından imza konulacaktır.

Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yapılacak başvurular tamamen ücretsizdir. Herhangi bir harç, masraf ve benzeri gider tüketiciden talep edilemez.

Bundan Sonra Ne Olacak?
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, başvuru üzerine ilgili firmadan savunması ve delillerini göndermesi için bildirimde bulunacak, sonrasında tarafların da hazır bulunabileceği duruşmada veya dosya üzerinde karar verecektir.

Yasa gereği Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, başvuru tarihinden itibaren en geç üç ay içinde karar vermek zorundadır.

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti gerekli bilgi ve belgeleri topladıktan sonra, başvuru üzerine iki şekilde karar verebilir:

a)Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tüketicinin aleyhine karar vererek, Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin iadesi talebini reddedebilir.

Bu durumda tüketici tarafından, kararın tüketiciye tebliğinden itibaren 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine dava açılarak, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına itiraz edilebilir. Tüketici Mahkemesi tüketicinin itirazını yerinde bularak, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararını bozarsa, tüketici talep ettiği miktarı almaya hak kazanır.

Ancak Tüketici Mahkemesi tüketicinin itirazını reddederek, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararını onaylarsa, tüketici talep ettiği miktarı alamayacağı gibi yargılama giderleri ve 550,00 TL. tutarındaki avukatlık ücreti ödemeye mahkum edilebilir.

b)Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tüketicinin lehine karar vererek, Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) nin iadesi talebini kabul edebilir.

Bu durumda firma tarafından, kararın ilgili firmaya tebliğinden itibaren 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine dava açılarak, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına itiraz edilebilir. Tüketici Mahkemesi firmanın itirazını yerinde bularak, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararını bozarsa, tüketici talep ettiği miktarı alamayacağı gibi yargılama giderleri ve 550,00 TL. tutarındaki avukatlık ücreti ödemeye mahkum edilebilir.

Ancak Tüketici Mahkemesi firmanın itirazını reddederek, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararını onaylarsa, tüketici talep ettiği miktarı almaya kesin olarak hak kazanır.

Sonuç olarak;
Elektrik faturalarına eklenen Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K Bedeli) ile ilgili kamuoyunun sorduğu sorulara büyük ölçüde yanıt vermeye çalıştık. Yukarıda belirtildiği gibi, şu ana dek henüz kesinleşmemiş iki adet karar bulunmaktadır. Öte yandan yargı organları tarafından yapılacak farklı değerlendirme nedeniyle bazı başvuruların tüketici aleyhine sonuçlanması ve bu nedenle tüketicinin ayrıca yargı gideri ve avukatlık ücreti ödemesi de olasıdır.

Bu nedenle şimdilik kaydıyla bu konuda yapılmış yargı başvurularının sonuçları beklenmeli ve ortaya çıkacak sonuca göre davranılmalıdır.

Ancak bu aşamada gerek Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na yazılı olarak başvuruda bulunularak, bu ödeme nedeniyle oluşan rahatsızlığı iletilmesinde ve yukarıda ikinci adım bölümünde belirtilen başvurunun yapılarak gelişmelerin beklenmesinde yarar bulunmaktadır.

mehmetbülentdeniz
Tüketici Hakları Uzmanı
Tüketiciler Birliği Kurucu Başkanı

Not: Kullanılacak dilekçe örnekleri ilgili yerlerde, cümle içinde link olarak verilmiştir. Ayrıca toplu olarak dilekçe linkleri de aşağıdadır:

1-Geçmiş dönem fatura suretlerinin firmadan talep edilmesine ilişkin dilekçe için tıklayınız.
2-Ödenen Kayıp-Kaçak Bedeli (K/K bedeli) nin iadesi ve takip eden aylarda bu bedelin alınmamasına ilişkin firmaya gönderilecek dilekçe için tıklayınız.
3-Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru dilekçesi için tıklayınız.

30 Kasım 2011 Çarşamba

elektrik faturasındaki soyguna "DUR"...

“Miri malı deniz, yemeyen domuz” diyen atalarımızdan, “selam verdim, rüşvet değildir deyu almadılar” diyen Fuzuli’ye…
“Çalıyorlar birader, çalıyorlar" diye Adnan Menderes’ten, “benim memurum işini bilir” diyen Turgut Özal’a…
“Verdimse ben verdim, ne olacak yani” diyen Süleyman Demirel’den, “ABD. deki mülklerimi kanıtlasınlar, hepsini şehit ailelerine bağışlayacağım” diyen Tansu Çiller’e…
Bir ülkenin “en tepeden” soyuluşunun hazin öyküsü…
Gazeteci-Yazar Şafak Altun, “Rüşvetten Özelleştirmeye Yolsuzluğun 100 Yıllık Tarihi” kitabıyla, bu hazin öyküyü, Halkın Ekonomisi’nde anlatıyor.

Elektrik faturasındaki “Kayıp Kaçak Bedeli” ne demek?
Kaçak elektrik kullananların cezasını, neden namuslu tüketici çekiyor?
Elektrik faturalarındaki bu soyguna nasıl “DUR” diyeceğiz?
Tüketici Örgütleri Federasyonu Başkanı Fuat Engin ve Kahramanmaraş Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanı Nesih Tanrıverdi yanıtlıyor.


Halkın Ekonomisi, KRT., 30 Kasım Çarşamba, saat 21:00’de…

"Halkın Ekonomisi"ni izlemek için: D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, iPhone, iPad, BlackBerry, Android, Windows Phone 7, internet üzerinden

Canlı yayına bağlanmak için: 0212 356 99 92 halkinekonomisi@krtkaradeniz.com










23 Kasım 2011 Çarşamba

"gurbette öğrenci olmak..."

Kadın cinayetleri neden durmuyor?
Yasalar mı yetersiz, uygulama mı?
Yeni yasalara gereksinim var mı?
Halkın Ekonomisi, medyanın sıradanlaşan haberi “kadın cinayetleri”ne dikkat çekiyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Hacer Erçin anlatıyor.

Gurbette öğrenci olmak…
Üniversite öğrencisi ne yer, ne içer, nasıl yaşar?
Gurbet elde okuma ve yaşam mücadelesi veren üniversiteli’nin geleceğinde ne var?
Işıl Kurt-Osman Erdem, üniversiteli’nin yaşam savaşının fotoğrafını çekiyor.

Bedelli Askerlik mi, Krediye Esaret mi?
30 Trilyon Dolarlık Soygun… Kemerleri sıkıyoruz…


Halkın Ekonomisi, KRT., 23 Kasım Çarşamba, saat 21:00’de…

"Halkın Ekonomisi"ni izlemek için: D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, iPhone, iPad, BlackBerry, Android, Windows Phone 7, internet üzerinden

Canlı yayınla iletişim:0212 356 99 92 halkinekonomisi@krtkaradeniz.com

15 Kasım 2011 Salı

"Hastayız, Haklıyız!.."

Türkiye’nin gerçek nüfusu ne kadar?
2000 ve 2007 yıllarında yapılan nüfus sayımları, birbirini yalanlıyor.
Doğuda yeni doğanların yüzde 25’i yok…
Doğru sayılamayan nüfus, bütün istatistikleri altüst ediyor.
Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Şeref Hoşgör’den gündemi sarsacak açıklamalar…

Hastayız, haklıyız!..
Doktorunu seçmekten, gizliliğin korunmasını istemeye; hastaların hakları…
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Hasta Hakları İl Koordinatörü Uzm. Dr. Gülsüm Önal haklarımızı anlatıyor.

Van Depreminin ardından.
Evi yıkılan, yakını ölen, yeterli barınma ve gıda yardımı alamayan yurttaş ne yapmalı? Hakkını nasıl aramalı?
Depremzedenin yasal hakları…


Halkın Ekonomisi, KRT., 16 Kasım Çarşamba, saat 21:00’de…

"Halkın Ekonomisi"ni izlemek için: D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, iPhone, iPad, BlackBerry, Android, Windows Phone 7, internet üzerinden

Canlı yayın telefonu: 0212 356 99 92 halkinekonomisi@krtkaradeniz.com

9 Kasım 2011 Çarşamba

"birimiz üşüyorsa, herkes üşür..."

Yurtları yeryüzü, barakaları gökkubbe, yatakları zula, hasretleri sıla…
Kimi çocuk, kimi yaşlı, kimi mecnun, kimi meczup…
İnci gibi yan yana, evlât gibi koyun koyuna…
Üzerinde güneşin doğup battığı, mevsimlerin bittiği, kırağının düştüğü, cemrelerin karşıladığı “evsiz”lerimizin dramı ve talepleri…

Halkın Ekonomisi, oradan nasıl görünüyor?
Haberini verenler, bu kez yorumluyor.


Halkın Ekonomisi, KRT., 09 Kasım Çarşamba, saat 21:30’da…

"Halkın Ekonomisi"ni izlemek için: D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, iPhone, iPad, BlackBerry, Android, Windows Phone 7, internet üzerinden

Canlı yayına bağlanmak için: 0212 356 99 92 halkinekonomisi@krtkaradeniz.com

2 Kasım 2011 Çarşamba

"onda yoksa, bendeki ateştir..."

Aylık kazancın 5.000,00 TL. dan fazlası haram mı? Kapitalizme abdest mi aldırıyoruz? "Onda yoksa, bendeki ateştir” diyebiliyor musunuz? Wall Street ateşi dünyayı yakacak mı?
Son dönemin en çok tartışılan ismi R. İhsan Eliaçık, Kurban Bayramı öncesinde, İslam ve sosyal adalete ilişkin çarpıcı görüşlerini anlatıyor.

R. İhsan Eliaçık’ın kitapları eşliğinde, Haftanın Kitabı…

Et fiyatlarında üç yıldır yaşanan kaos. Et fiyatları neden düşmüyor? Bayram öncesi kurbanlık hayvanlarda ithal tartışması… İthal kurban helal mi?
Sağlıklı Gıda Platformu Yürütme Kurulu Başkanı Hüseyin Bozdağ yanıtlıyor.

Ekonomi nereye gidiyor?


Halkın Ekonomisi, KRT., 02 Kasım Çarşamba, saat 21:30’da…

"Halkın Ekonomisi"ni izlemek için:D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, iPhone, iPad, BlackBerry, Android, Windows Phone 7,  internet üzerinden

Canlı yayına bağlanmak için: 0212 356 99 92 halkinekonomisi@krtkaradeniz.com

26 Ekim 2011 Çarşamba

"ülkeyi kredi kartına teslim etmek..."

Tüketicinin bankalara borcu 200 milyar TL. yı aştı.
Dokuz milyon kredi kart kullanıcısı, “günü kurtarıyor“.
Adliye koridorları bize ne söylüyor?
Kredi kart mağdurları anlatıyor…
Sokaktan canlı yayınla Türkiye’nin kredi kart gerçeği…

Kredi kartı bu kez kazandıracak!...
Ödüllü kredi kart yarışması, “Halkın Ekonomisi”nde…

“Geleneksel Bayram Kredileri” tam gaz…
Bayram kredisiyle Kurban Bayramı ibadeti yapılır mı?
Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı yanıtlıyor.

Şimdi kitap zamanı.
Haftanın kitabında, Türkiye’nin ekonomik gerçekleri…

Geçici Deprem Vergisi neden kalıcı oldu?
Toplanan paralar nerede?
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart anlatıyor.


Halkın Ekonomisi, KRT., 27 Ekim Perşembe, saat 20:30’da…

"Halkın Ekonomisi"ni izlemek için: D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, internet üzerinden

Canlı yayına bağlanmak için: 0212 356 99 92     halkinekonomisi@krtkaradeniz.com

19 Ekim 2011 Çarşamba

Güncel Komedi

“Güncel Komedi”de son durum…
Prof Dr. Esfender Korkmaz, güncellemelerle gelen zam yağmurunu değerlendiriyor.
“Güncelleme” diye yapılan zamlar, kimlerin canını yakacak?
“Halkın Ekonomisi”nde yeni delikler mi açılıyor?

Benzinde “Kültür Vergisi”ne devam…
2008 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tasfiye edildi, ama vergisi devam ediyor.
Gazete Habertürk Muhabiri Ahmet Kıvanç, kültür vergisi skandalını anlatıyor.

Emek ve Adalet Platformu üyesi Delil Cizreli’den, “Wall Street’e Selam, Direnişe Devam”.
Bankalara sülüklü protesto.

7. KOBİ Verimlilik Zirvesi, İstanbul’da toplanıyor.
İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Asuman Sönmez, Zirve ile ilgili son notları paylaşıyor.


Halkın Ekonomisi, KRT.,
20 Ekim Perşembe, saat 20:00’de…

Halkın Ekonomisi"ni izlemek için:D-Smart 151. Kanal, TiVibu, TÜRKSAT 3A 11096 Vertical 30000, internet üzerinden

17 Ekim 2011 Pazartesi

"sıkı durun, zamlar kapıda"

"ÖTV zamları fakiri mi zengini mi ilgilendirir?" polemiği sürerken uzmanlara göre, bütçe tutturma kaygısına düşen hükümet gelirlerini artırmak için yeni zamlara hazırlanıyor.

"ÖTV zamları zengini değil asıl dar ve sabit gelirli vatandaşı vurdu" diyerek tartışmalara katılan uzmanlar, yeni vergi artışı ve zamların hükümet gündeminde yer aldığını belirterek, "OVP'de zamların sinyali verildi. Bunlar iyi günlerimiz, yeni zamlar geliyor, vatandaşı zor bir kış bekliyor" uyarısında bulundular.

Elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan şok zamların hemen ardından otomobil, sigara, alkol ve cep telefonuna yapılan ÖTV zammı polemikleri de beraberinde getirdi. Piyasalar ve vatandaş yapılan zamları sindirmeye çalışırken hükümet kanadından zamma yönelik yapılan açıklamalar ise tartışmaları iyice alevlendirdi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "ÖTV zamları fakirleri ilgilendirmez" sözleri ise tartışmaları bambaşka bir boyuta çekti.

Arınç'ın sözlerine katılmadıklarını, ÖTV zamlarının doğrudan dar ve sabit gelirliyi ilgilendirdiğini kaydeden vergi uzmanları, bu zamlardan en çok bu kesimin zarar göreceği belirterek, "bu zamlar zenginleri ilgilendirmez. Zamların mağduru yine vatandaş, kambur yine onları sırtına yüklendi" dediler.

Yapılan ÖTV zamları ile cari açık sorunun kapanacağı yönündeki açıklamalara da katılmadıklarını belirten uzmanlar, yüksek zamların özellikle sigara, içki ve cep telefonunda kaçakçılığı, kayıtdışılığı destekleyeceğini ve zamlarla kaçakçıların ekmeğine yağ sürüldüğüne dikkat çekiyorlar.

Hükümetin vergide adaletsizlik ve eşitsizliği önleyecek kalıcı reformlar yapmak yerine kolaya kaçarak dolaylı vergilerle gelir vergisine tabi dar ve sabit gelirli vatandaşa yüklendiği değerlendirmesinde bulunan uzmanlar, anayasanın 73. maddesine atıfta bulunarak, "73. madde geliri az olandan daha az, geliri fazla olandan daha fazla vergi alınmasını öngörür.Ancak, Türkiye'de fakir zenginle aynı oranda vergi ödemeye mahkum ediliyor. Açıkça anayasa ihlal ediliyor" görüşünü savunuyorlar.

Açıklamaları ile zamların arkasında duran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sözlerini Gazeteport için değerlendiren uzmanlar konu ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulundular.

"FAKİRLERLE ZENGİN AYNI VERGİYİ ÖDÜYOR”
Tüketici Hakları Uzmanı xx. M. Bülent Deniz
"Vergiye zam konusu başlı başına vergi hukukuna ayrı bir konu. Bunu bir kenara bırakarak toplumun büyük bir çoğunluğu tarafından kullanılan sigara, içki ve cep telefonundaki ÖTV artışının fakiri ilgilendirmediği sonucuna varmak mümkün değil. Verginin gelir durumuna göre ödenmesi anayasada belirtilmesine rağmen Türkiye'de fakir bir vatandaşla Türkiye'nin en zengin isimlerinden Rahmi Koç aynı oranda vergiye tabii tutuluyor. Önce bu adaletsizliğin çözülmesi gerekiyor.
İkincisi, bir ülkenin ekonomisi ile ilgili bir değerlendirme yapılırken bakılacak en önemli kriterlerden biri dolaylı-dolaysız verginin toplam vergiye oranıdır. Dolaylı vergi oranının yüzde 40'dan fazla olduğu ülkelerde ekonominin iyi olmadığına hükmedilir. Türkiye'de toplam verginin yüzde 70'i dolaylı, yüzde 30 ise dolaysız vergiden sağlanır. Bu da Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu çarpıklığı göstermek için önemli bir göstergedir."

"YENİ ZAMLARA HAZIR OLUN"
"Hükümet, ekonomide dengeleri tutturabilmek için en kolay vergi toplama yolu olan dolaylı vergi artışlarını sık sık kullanıyor. Bundan sonra da kullanacak. Açıklanan Orta Vadeli Program'da bunun sinyalleri verildi. Hükümet, gelirlerini artırmak ve 2012 bütçesini yapabilmek için 1-2 ay içinde vergi oranlarında yeniden artışa gidecek."Ekonomiyi soğutacağız" sözleri yeni zamların habercisi. Bu zamların faturası da ÖTV'de olduğu gibi yine en çok dar ve sabit gelirliye çıkacak. Akaryakıta, elektriğe ya da doğalgaza yapılan zam iğneden ipliğe her şeye zam anlamına gelir. Dolaylı vergide neye zam yaparsanız yapın bunun faturasını vatandaş mutlaka öder".

"ÖTV zamları zenginleri ilgilendirmez"
Vergi Uzmanı Dr.Şenol Turut
"Hükümetin ithal tüketimi frenleyerek cari açığı bir anlamda azaltmak istemesi doğru bir yaklaşım. Kalıcı ve yapısal bir sorun olarak cari açık Türkiye'nin gerçeği ve bunun için önlemler alınacaktır. Lüks otomobilde bunu anlamak mümkünken halkın geniş bir kesiminin kullandığı sigara, alkol ve cep telefonu için bunu söylemek zor. "Bu zammı zengine yaptık, fakiri ilgilendirmez" demek ise hiç doğru değil. Türkiye'de toplanan vergilerin içinde dolaylı vergilerin oranı yüzde 70. Avrupa'da bu oran dolaysız vergide yüzde 70, dolaylı vergide yüzde 30. Dolaylı vergide doğrudan gelir vergisine tabi olan ve toplumun en geniş kesimini temsil eden dar ve sabit gelirliyi yakından ilgilendiriyor. ÖTV kamburu yine dar ve sabit gelirlinin sırtında. "Bu zam fakirleri ilgilendirmez değil aslında bu zam zenginleri ilgilendirmez. Çünkü bu ülkede fakir zenginle aynı oranda vergilendiriyor. Asıl adaletsizlik burada. Bu giderilmediği sürece "bu zammı fakire değil zengine yaptık" anlayışı geçerli olamaz."

"HÜKÜMET DOLAYSIZ VERGİYE DOKUNAMIYOR"
“Hükümet dolaylı vergiden elde edeceği 5.5 milyarı 650 bin kurumdan toplayamıyor. Ve en kolay vergi toplama yolu olan dolaylı vergiye yükleniyor. Çünkü kurumlardan toplayacağı verginin maliyetini göze almıyor. Tüm ekonomik faaliyetlerin kayıt altına alınması bazı kesimlerinde işine gelmiyor. Hükümet bir hamle ile iki kuş vurmuş oluyor böylece. Dolaysız vergi için harcayacağı zaman ve maliyetten kurtulduğu gibi bu paranın yüzde 30'unu bir çırpıda toplamış oluyor. Cari açık konusuna gelince. Az da olsa etkisi olacaktır. Ancak, cari açık sorununa çözüm müdür derseniz, elbette değildir."

"OTOMOBİLE VERGİDE DÜNYA REKORU KIRDIK"
Bütün dünyada otomobilden vergi alındığını ancak Türkiye'de KDV dışında ÖTV hatta ÖTV'nin de KDV'sinin alındığına dikkat çekerek sözlerine başlayan Hürriyet yazarı Prof. Dr. Şükrü Kızılot,"Türkiye'de otomobilden KDV haricinde ÖTV, hatta ÖTV'nin de KDV'si alınıyor. Otomobile uygulanan vergi oranı dünya ortalamasının tam 7 katına ulaştı. Otomobile uygulanan vergide dünya rekoru kırdık" dedi.

CARİ AÇIKLA NE ALAKASI VAR?
Türkiye'de lüks araba satışının yüksekmiş gösterilerek dikkatlerin diğer ürünlerden çekilmek istendiğini ve zammın zengine yapıldığı havası yaratıldığının altını çizen Şükrü Kızılot, "sanki bu otomobillerin satışından Türkiye'ye para akacak gibi anlatılıyor. Oysa 2000 cc araçların toplam araç satışları içindeki payı sadece yüzde 2. 1.600-2000 cc hacmindeki ithal araçlardan elde edilecek ÖTV geliri ise 800-900 milyon dolar civarında. 1.600 cc üstü araçların toplam satışa oranı yüzde 9. Yani Türkiye'de toplam satış içinde oranı yüzde 10'unu bile bulmayan bir grup aracın cari açıkla ne alakası olabilir ki? Toplam satışa oranı yüzde 2 olan araçların satışından elde edilecek ÖTV ve KDV ile cari açık nasıl kapatılacak? Bu iki konunun birbiri ile alakası yok" dedi.

"OTOMOBİLE ÖTV ZAMMI GÖSTERMELİK"
Lüks otomobile yapılan ÖTV zammını "bir bardak suda fırtına koparıldı" diyerek özetleyen Kızılot, zammın vatandaşı asıl ilgilendiren tarafının sigara, içki ve cep telefonunda olduğunu söyledi.Zammın vatandaşın cebini ve sağlığını yakından ilgilendirdiğinin altını çizen Prof. Dr. Kızılot, bu üçlüye gelen zammın kaçakçıların ekmeğine yağ sürdüğünü bundan en büyük zararı yine vatandaşın göreceğini vurguladı.

"KAÇAKÇILARIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜLDÜ"
Gelişmekte olan 50 ülkede cep telefonuna uygulanan verginin ortalama yüzde 17.5 olduğu değerlendirmesinde bulunan Kızılot, şunları söyledi:"Türkiye'de ise bu oran yüzde 60. Zambiya ve Uganda'dan tam 2 kat fazla. Avrupa ortalaması ise yüzde 22. Cep telefonuna yüzde 50'lik ÖTV artışı doğrudan dar ve sabit gelirliyi mağdur edecek bir zam. Bu artış aynı zamanda ucuz ve insan sağlığına doğrudan zararlı çoğu kaçak yolla Türkiye'ye giren Çin malına olan talebi artıracak. Bu hem kayıtdışılığın artması açısından ekonominin kaybı hem de vatandaşın sağlığı açısından önemli bir nokta.Bu zamlar en çok kaçakçıların işine yaradı. Onlar şimdi bayram ediyorlar."

"MÜCEVHERATIN ÖTV'Sİ NEDEN KALDIRILDI?
Tüm dünyada pırlanta, yakut gibi benzeri kıymetli taşların lüks tüketim ürünü olarak kabul edilip vergiye tabii tutulduğunu ancak Türkiye'de her nedense mücevherata uygulanan verginin yüzde 18'den yüzde 0'a indirildiğine de değinen Şükrü Kızılot, "pırlanta, yakut ve safire uygulanan vergi sıfırlanırken neden halkın geniş kesiminin iletişim amacıyla kullandığı cep telefonuna ÖTV uygulandığını anlamak mümkün değil. Bu adil ve dengeli bir uygulama olamaz. Belli bir kesime neden dokunulmadığı sorusu geliyor insanın aklına" şeklinde konuştu.

"ÖTV GELİRLERİ ARTMAYACAK, DÜŞECEK"
Sigara ve alkollü içeceğe yapılan zamlara rağmen tüketimin azalmadığını hatta halkın ucuz olması nedeniyle kaçak ürünlere yöneldiğini vurgulayan Şükrü Kızılot, şöyle konuştu:"ÖTV ve KDV artışları nedeniyle sigarada kaçak oranı hızla artıyor. İçeride tüketim azalıyormuş gibi görünse de kaçak girişler nedeniyle tüketim kayıt içine alınamadığı için durum böyle. Sigara yapılan zamla sonrası gümrüklerde kaçak sigara yakalama oranı yüzde 300'e ulaştı. Siz şimdi zamlar amacına ulaştı, tüketim azaldı diyebilir misiz? Hem tüketim arttı hem vatandaşın sağlığı tehlikede. Ayrıca, "fazla vergi vergiyi öldürür" sözünü unutmamak lazım. Sanıldığı gibi ÖTV gelirleri artmıyor. Daha fazla düşecek. Durum alkollü içeceklerde de sigaradan farklı değil. Yüksek vergiler nedeniyle Türkiye'de şarap üretiminin yüzde 55'i kaçak. Bunun ekonomiye verdiği zararı varın siz hesaplayın. Sonuç itibariyle yüksek vergiler her zaman dar ve sabit gelirleri mağdur etmiştir. En çokta kaçakçıları sevindirmiş. Hükümetlerin yüksek vergilerden beklentileri de yanıt bulamamıştır."

2010'DA 390 PORSCHE SATILDI
2010 yılında lüks otomobil sınıfında 17.762 adetlik satış ile Mercedes birinci sırada yer alırken, 12.034 satışla BMW ikinci, 9.656 adetlik satış ile de Audi üçüncü oldu. Çinli markaların kapışmasında ise ilk sırayı 2.650 adetlik satış ile Chery alırken, 2.505 adet ile DFM ikinci, 1.995 adetlik satış ile Geely ise üçüncü oldu. 2010 yılı içinde 390 adet Porsche satışı dikkati çekerken, yalnızca 2 adet Saab marka otomobil satıldı. Geçen yıl Ferrari satışı 23, Lamborghini satışı ise bu yıl 4 adetle sınırlı kaldı.

EN BÜYÜK SATIŞ YERLİ ÜRETİMDE GERÇEKLEŞTİ
2010 yılında toplam 760.913 adet satış yapılırken en büyük satışı yerli üretim yapan markalar sağladı.
1- Ford 119.133 adet
2- Fiat 109.938 adet
3- Renault 94.943 adet
4- Volkswagen 63.840 adet
5- Hyundai 49.888 adet
6- Peugeot 43.395 adet
7- Opel 41.572 adet
8- Toyota 40.058 adet
9- Citroen 28.862 adet
10 - Chevrolet 18.061 adet

2009'DA FERRARİ VE MASERRATİ SATIŞI ARTTI
Geçtiğimiz yıl Türkiye'de 17 Ferrari ve 17 Masserati satılmıştı.