17 Temmuz 2013 Çarşamba

Benzin 5 Lirayı Geçti

Akaryakıt fiyatlarındaki artışın temel sebebi ne? Türkiye neden en pahalı benzini kullanıyor? Bu soruların yanıtını Ekonomist Ali Ağaoğlu, RS FM'e verdi. Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz de enerji fiyatlarındaki zamları değerlendirdi.

Uluslararası petrol fiyatları yükselişe geçerken, Türkiye’de de benzin fiyatları artmaya devam ediyor. Türkiye'de benzine bir hafta aradan sonra 8 kuruşluk bir zam daha yapıldı. 95 oktan benzinin litre fiyatı 4 lira 83 kuruştan 4 lira 91 kuruşa çıktı. 98 oktan benzinin fiyatı ise 5.1 liraya kadar yükseldi. Böylece benzinde 5 lira sınırı aşılmış oldu. Benzin fiyatlarına en son 8 Temmuz'da 11 kuruş zam yapılmıştı. Türkiye, 5 liranın üzerindeki bu fiyatla "dünyanın en pahalı benzinini satan ülke" konumunu koruyor. Türkiye'den sonra en pahalı benzin Norveç ve Hollanda'da satılıyor. Akaryakıt fiyatının yüzde 65'ini vergi, yüzde 2'ye yakınını rafineri işleme karı ve yüzde 7'sini bayi dağıtıcı karı oluşturuyor. Yani 100 liralık benzinin 26 lirası petrole, 9 lirası rafineri ve dağıtıcılara, 65 lirası ise ÖTV ve KDV olarak devletin kasasına giriyor.
 
Peki akaryakıt fiyatlarındaki artışın temel sebebi ne? Türkiye neden en pahalı benzini kullanıyor? Bu konuda Ekonomist Ali Ağaoğlu'nun görüşüne başvurduk. RS FM'e konuşan Ağaoğlu, petrol fiyatlarının yükselmesi konusunda iki temel sebebe dikkati çekti. Dünyada petrol fiyatlarının artmadığını aslında Amerika'da petrol fiyatlarının artığını belirten Ali Ağaoğlu, brent tipi petrol ile Amerika petrolünün yılbaşında 22 dolar olan fiyat farkının 1,5 dolara düştüğünü söyledi. Türkiye'de akaryakıt fiyatlarının artmasında ise kurlardaki artış ve ödenen vergilerin etkili olduğunun altını çizen Ali Ağaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Biz petrol fiyatının yaklaşık yüzde 62’sini vergi olarak ödüyoruz. Hatta dönem dönem maktu vergilerle ilgili ayarlamalar yapılınca bu rakam yüzde 67’ye kadar çıkıyor. Böyle baktığımız zaman biz vergi ödüyoruz aslında, petrol fiyatı ödemiyoruz. Burada mesele petrol fiyatlarını artışı değil vergideki inatlaşma birazcık, onun bence biraz düzelmesi lazım."
 
"AKARYAKIT ÜRÜNLERİNE YAPILAN ZAM ENFLASYONU ARTTIRIR"
Vergilerin düşürülmesi gerektiğinin altını çizen Ekonomist Ali Ağaoğlu, akaryakıt fiyatlarındaki artışın enflasyon üzerindeki olumsuz etkisine de dikkati çekti. Ağaoğlu, "Bir başka önemli nokta daha var aslında petrol fiyatlarındaki artış ister kurdan olsun ister petrol fiyatlarından, ki bana göre şu andaki artışın en önemli sebebi kur, Türkiye’de enflasyonu artıran bir unsur. Çünkü baktığınız zaman akaryakıt fiyatlarındaki artış hemen hemen her kalemde direkt, doğrudan artış getiriyor ve Merkez Bankasının işini daha da zorlaştıran bir durum bu."
 
TÜKETİCİLER, VERGİDE İNDİRİM İSTİYOR
Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz de enerji fiyatlarındaki zam konusunu RS FM'e değerlendirdi. "Döviz kurundaki dalgalanmalar ister istemez ithal ettiğimiz ürün olan enerjiye de yansıyor ve bu da tüketiciye ulaşan nihai fiyatın artmasına yol açıyor." diyen Deniz, vergi yüküne dikkati çekti. Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz, "bizde benzinin üzerindeki vergiler çok yüklü. Rafineriden çıkış fiyatı ile tüketiciye ulaştığı fiyat arasında yaklaşık yüzde 200 - 230 civarında vergi yükü var. Dolayısıyla 1’e 3 vergi yüküyle tüketicinin ucuz benzin tüketmesi zaten çok mümkün görünmüyor." dedi. Av.Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü: " Biz enerji fiyatlarına zam yapılması gündeme geldiğinde her seferinde hükümete aynı çağrıyı yapıyoruz. Diyoruz ki: Akaryakıt çok temel bir ürün, bu temel ürünü kullanmadan yaşamı sürdürmek mümkün değil. Dolayısıyla fiyat artışı gündeme geldiğinde akaryakıttan aldığınız vergi oranlarına geçici olarak dahi olsa bir miktar indirim yapsanız gelecek olan zamlar o oranda değil, daha düşük oranlarda gerçekleşecek. Bu da Türkiye’deki enflasyonun düşük kalmasına ilişkin ekonomik mücadeleye önemli katkı sağlayacaktır. Fakat hükümet her nedense bunu yapmıyor. Siyasi iktidar çünkü benzin istasyonlarını vergi dairesi gibi çalıştırıyor."
 
BENZİN ZAMMI BOYKOT EDİLEMEZ
Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz, akaryakıtın ekmek, su gibi temel ihtiyaç olduğu için tüketicinin akaryakıt zamlarını boykot edemeyeceğini ama tasarruf yapmaya gidebileceğini söyledi. Deniz, "Akaryakıtın boykot edilememesi nedeniyle hükümet de aslında bu noktada daha rahat, daha keyfi davranabiliyor. Türkiye olarak biz beş gün boyunca arabalarımıza benzin koymamayı başarabilsek ben inanıyorum 6’ncı gün fiyatlar düşecektir. Fakat bu boykotun gerçekleşme olasılığı son derece düşük ve bir ütopya. " dedi. Deniz, hükümete yaptıkları "akaryakıttan aldığınız bu ağır vergileri hiç olmazsa bu zam dönemlerinde indirin, hem enflasyonu azdırmamış olursunuz, hem de tüketiciyi perişan etmemiş olursunuz." çağrısını da yineledi.
 
BU FİYATLAR KALICI OLABİLİR Mİ?
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, benzin fiyatlarının sekiz gün içerisinde iki kez zamlanarak 5 liranın üzerine çıkmasını değerlendirdi. Babacan, "ham petrol fiyatlarındaki artış devam ederse bu fiyat kalıcı olabilir" diye konuştu.
 
Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz'in açıklamalarını ses barından dinleyebilirsiniz:
 
Derya Yaşar 17.07.2013

Tüketici Dernekleri: Kredi Kartından Azade Olamayız, Bilinçli Kullanım Önemli

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘kredi kartı almayın‘ çağrısı tüketici derneklerince gerçekçi bulunmadı. Nakdin yerini kartlara bıraktığı görüşünde birleşen dernekler, bilinçli kullanımın, harcamanın önemli olduğunu vurguladı.

Tüketiciler Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Bülent Deniz, kredi kartından azade olmanın pek mümkün görünmediğine işaret ederken, “Belki 1-2 kart bulundurmak, finanse edilecek oranda harcamak daha yerinde.” dedi.
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu da Bülent Deniz gibi kartın terk edilemeyeceğini belirtip, bireyleri giderlerini ayarlamaya davet etti.

Türkiye’de kredi kartı borçları artıyor. Borçların tam ya da vadesinde ödenememesi yer yer mağduriyetlere neden oluyor. Bu duruma duyarlı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şehit yakınları ve gazi ailelerine verdiği iftarda “Faiz dışı gelirle abad olanlar var. Kredi kartı var ya. Bunları almayın ya.“ ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın bu cümleleri tüketici dernekleri tarafından uygun bulunmadı.

Konu ile ilgili Cihan’a açıklamalarda bulunan TBF Genel Başkanı Bülent Deniz, kredi kartı kullanmamanın mümkün olmadığını dile getirerek, “Nakit yerini kart ile ödemeye bıraktı. Kartın kayıt dışı eylemlere de darbe vurduğu ortada. Erdoğan’ın kredi kartı ile ilgili sözlerinden biz kartı bilinçli kullanmayı anlıyoruz. Çünkü karttan azade olmak mümkün değil. Belki 1-2 kart bulundurmak, finanse edilecek oranda harcamak daha yerinde.” yorumunu yaptı.
Kredi kartı borçlarında yukarı yönlü oynama olduğunu anlatan Bülent Deniz, şöyle devam etti:

“Kart borcunu hiç ödemeyenlerin adedi 1,5 milyon. Bir de borcun asgari bölümünü ödeyen, büyük bölümünü öteleyen 9 milyon var. Bunlar her ay borcunu güç bela ödeme derdinde. Esas sorun burada. Kredi kartı borçlarını yapılandırma adına 3 yasa yürürlüğe girdi. Bu yasalar borcunu hiç ödemeyenleri muhatap aldı. Hâlbuki 9 milyonun sorunu daha büyük. Bunlar, güç bela borçlarını karşılıyor. Maalesef yasalardan yararlanamadı. Gelinen aşamada 9 milyon mağdur var, bunlar aileleri ile 20-25 milyon demek.

Biz Eylül ve Ekim ayında ekonomide sorunların belireceğini tahmin ediyoruz. Bu durumda kredi kartı borç oranları daha da artar. Tabii burada temennilerimiz var. Yeni Tüketici Kanunu Ekim ayı gibi ele alınacak. Burada ümidim geçici madde eklenerek borcunu hiç ödemeyenlere ya da aksamalı ödeyenlere ya da dileyenlere borç oranlarını eritme adına uygun faiz oranları ve vadelerin tanınmasıdır.”

Kredi kartı asgari ödeme tutarından da dertli olan Deniz, “1.000 lira gibi bir harcamada bulundunuz. Asgari ödemelerle bu borcu anca 54 ayda yani 4,5 senede kapatmanız mümkün.” örneğini verdi; bu derde deva bulunmasını talep etti.

TÜDER Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu ise Erdoğan’ın ‘kredi kartı almama’ çağrısını “Kartı kullanmayalım da ne yapalım? Halk temel giderlerini karşılama derdinde. Nakdi olmadığı için kredi kartından yararlanıyor.” diye cevapladı.

Aydın Ağaoğlu, tüketicilere 1-2 kart kullanmayı, bütçesini kasacak harcamalar yapmamayı önerdi.

Bankaların kredi kartı gelirlerine değinen Aydın Ağaoğlu, şunları kaydetti:

“Bankaların 2011 faaliyet dışı geliri 17,2 milyar lira iken 2012’de 19,3 milyar lira oldu. Yani Türkiye’de ilk 500 şirketin tamamının gelirleri bir banka kadar değildir. 2012 Ağustos ayında Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bankaların tüketicilerden 31 kalem ücret aldığından yakındı, bunların deli dumrul vergisi olduğunu beyan etti. Aradan geçen 1 senede deli dumrul vergilerin adedi 66 kaleme çıktı. Burada büyük bir artış var, 2 katı geçti.

Şu an TBMM’de olan yeni Tüketici Kanunu’na rağmen 56 milyon kredi kartından aidat alınacağı anlaşılıyor. Yani aidat devam edecek. Yargıtay’ın hukuksuz bulduğu kart adatı yasallaşacak. Onun için kanun tekrar ele alınmalı. Kullanımda bulunan tüm kartlar kanunun yürrlüğü ile yalın kart haline gelmelidir. Bankalar da konuyu ticari faaliyet olarak görmemeli. Askerde olan yakınına grubette okuyan çocuğuna 50 lira harçlık gönderenlerden 25 lira havale ücreti kesilmesi adil değildir. “
 
Cihan Haber Ajansı-Buğra Kardan, 17.07.2013