20 Aralık 2015 Pazar

ölü çocuklar hiç büyümez 06/20 aralık’15 #filgunlugu

2. Dünya Savaşı, sadece yaşamını kaybedenler için değil evlerini terk edenler için de felaket oldu. Milyonlarca insan tüten ocağını, sokaklarını, anılarını bırakıp mülteci olarak yollara düştü.

O felaketten sonra ilk kez 2013 yılında, elli milyonun üzerinde insan göç etti.
2013’de mülteci olanların sayısı ellibir milyonu geçti.
Bu rakam Hollanda, Belçika gibi ülkelerin toplam nüfusundan fazla. Neredeyse tek başına bir İtalya.

Ve dünya, mülteci kıyafetinin içine sıkıştırılan milyonları izlemeye devam ediyor.
…..

25 Eylül 1964 benim doğum günüm.
Erdal Eren’in de doğum günü.
12 Eylül cuntasının 13 Aralık 1980’de astığı, 17 yaşındaki çocuk.

Ben bugün 51 yaşındayım.
Erdal hep 17’sinde..
“ölü çocuklar hiç büyümez”
…..

Birkaç gün önce Musul’a gönderdiğimiz askerlerimizi bugün geri çekmeye başlamışız.
Onüç yıldır ABD askerinin çizmeleri altında bulunan Irak’ın bile bize kafa tutmasına, Türk mallarına boykot gibi uçuk tepkilerine neden olan operasyondan geri adım.
Onca yaşanan gerginlik, şu-bu…

Ağa ile köylünün kasabaya yolculuğu gibi.
Ağa yolda tuvaletini yapar ve köylüye, “şunu yersen sana 50 kayme” teklifinde bulunur.
Beş parasız köylü afiyetle yer ve parayı alır.
Ama yaptığından pişman ve intikam ister; az giderler ve bu sefer köylü tuvaletini yapar ve aynı teklifte bulunur.
Durduk yere cebindeki paradan olan ağa fırsatı kaçırmaz ve köylünün pisliğini yer ve parasını geri alır.
Kasabaya geldiklerinde saf köylü sorar; “Ağam, yola çıktığımızda senin cebinde 50 lira vardı. Şimdi yine cebinde 50 lira var. İyi de biz bu b.ku neden yedik?”
…..

Çok sayıda yerleşim merkezinde günler süren sokağa çıkma yasağı.
İşyerleri kapalı, insanlar evlerinde.

Son SMS olayı olmasaydı, sokağa çıkma yasağı olan yerlerde eğitim-öğretimin de durduğunu fark etmeyecektik belki, çünkü okullar da kapalı.

Sokağa çıkma yasağı olmayan yerlerde öğrenim devam ediyor.
Eğitimin kesintisiz sürdüğü kentte yaşayan öğrenci ile sokağa çıkma yasağının vurduğu kentteki öğrenci, aynı zamanda, aynı sınavlara girip yaşamlarını belirleyecek; TEOG, LYS ve adını bilmediğim sınavlarla…
Gelin, fırsat eşitliğine bir de buradan bakalım.
…..

Suskunluğumuzun sessizliğini, silâh sesi dolduruyor.
…..

Egemen güç hukuk düzeninin hem içinde, hem de dışındadır.
Egemen güç, hukuku belirlerken kendi için hukuku askıya alabilir. Askıya alma, egemen gücün tüm hukuk dışı uygulamalarını meşru duruma getirir.

Yani, “devlet terörü” diye nitelenen şiddet aslında egemenin kendisi için hukuku askıya almasından başka bir şey değildir ve şiddetini –yazık ki-meşrulaştırır.

#filgunlugu
Bütünü için tıklayınız