27 Temmuz 2010 Salı

Gıda Paniği Büyüdü


Zehirli gıda satanların açıklanmaması halkı paniğe sürükledi. Telefonumuzu kilitleyen tüketiciler 'Kime güveneceğiz?' diye soruyor

Tarım Bakanlığı birçok ürünle ilgili yaptırdığı analizlerle gıdalarda zehirli maddeler olduğunu geniş bir rapor olarak açıkladı. TAKVİM ise sütteki zehirle ilgili bambaşka bir raporu daha yayımladı. Analizlerde birçok tanınmış markanın da ürettiği sütlerde zehirli jelatin madde olduğu tespit edildi. Ardından yoğurt başta olmak üzere peynir, sucuk salam, zeytin, yağ gibi her gün tükettiğimiz onlarca gıda maddesinde de hileler yapıldığını örnekleriyle ortaya koyduk.

ANAYASAL GÖREV
Bütün bu resmi raporlara rağmen hile yapan firmalar açıklanmadı. Tarım Bakanlığı, isimleri açıklama yetkisi olmadığını duyurdu. Hileli ürünlerin hala piyasada satılması, bu firmaların üretime devam etmeleri tüketicileri telaşlandırıyor. Vatandaşlar kimseye güvenlerinin kalmadığını belirterek, "Resmi raporlara göre birçok markada tehlikeli madde var. Biz ne süt, ne yoğurt ne de diğer gıdaları alabiliyoruz.
Hile yapan firmalar açıklanmalı" dedi. Hukukçular ise firmaların açıklanması gerektiğini bunun anayasal bir görev olduğunu belirtiyorlar.

HALK MERAK EDİYOR
Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği (TÜBİDER) Başkanı Fuat Engin, sağlığı tehdit eden gıda maddelerini üreten firmaların açıklanması gerektiğini kaydetti.Fuat Engin, "Tarım Bakanlığı bu firmalara yönelik hukuki süreç başlatarak, gerçekleri belgeleriyle birlikte kamuoyuna açıklamalıdır'' diye konuştu.

ÜRÜNLER TOPLATILMALI
Sağlıklı Gıda Platformu Başkan Yardımcısı Avukat Bülent Deniz, bakanlığın firma isimlerini açıklaması gerektiğini belirterek, "Firma isimlerinin açıklanması için yasalarda bir yasak varsa bile Tarım Bakanlığı kendi analizinden eminse bunun önemi kalmaz. Anayasa'nın 56'ncı maddesinin 3'üncü fıkrasına göre, devletin görevi toplumun sağlığını korumaktır. Tarım Bakanlığı firmaları ilan etmek zorunda.
Bakanlık firmaların isimlerini açıklasa suç işlemiş olmaz. Hem firmaları ilan etmeli, hem ürünü toplamalı, hem de o firmaya ceza vermeli. Aksi halde bakanlık görevi ihmal suçunu işlemiş olur" diye konuştu.

'ÇOCUKLARIMIZ TEHLİKEDE'
Takvim'in telefonlarını kilitleyen vatandaşlar yetkililerin bir an önce hile yapan firmaları açıklamasını bekliyor. Bazı görüşler şöyle:

* "Ben çocuğuma süt alırken korkuyorum. Güvendiğim markaları bile alamıyorum. İçlerinde ne var bilmek istiyoruz." (Mehtap Can)

*"Yoğurda mermer tozu kattıklarını okudum. Dehşete düştüm. Şimdi biz kime güvenelim.
Neden açıklanmıyor?" (A. İhsan Kara)

* "Bakanlığın analizinde 5 baldan 4'ü bozuk çıkmış. Bu insanlara hak ettikleri ceza verilmeli." (Meral Şan)

* "Gazetedeki raporları okudukça dehşete kapılıyoruz. Evde bir şey yiyemez olduk. Yetkililer bize yol göstermeli ve kime güveneceğimizi söylemeli." (Aydın Sümer)

* "Süte zehir katanların içinde ünlü markalar olması ne acı. Ama asıl acı olan bunların gizli kalması. Halk sağlığı ile kim oynuyorsa cezasını görmeli." (Ayşegül Tekin)

*"Bizler mahallede toplandık imza kampanyası düzenliyoruz. Bu imzaları Tarım Bakanlığı'na göndereceğiz. Yediğimiz burnumuzdan geliyor." (Mehmet Çelik)

* "Hangi vicdan insanların yiyeceğine zehirli katkı maddeleri koyar. Bunu yapanlar en ağır cezalarla cezalandırılmalı." (Musa Sarı)

*"Ürünlerinde sağlığa zararlı maddelerin bulunduğu firmaları bilmek istiyoruz, özellikle de süt ve süt ürünlerinde." (Ali Şükrü Uzun)

DENETİM YETERSİZ
NTV'ye konuşan Onkolog Dr. Yavuz Dizdar, 22 bin gıdada yapılan araştırmayla ilgili olarak, "Yapılan bu analizler bakanlık tarafından yeterli görülebilir fakat, AB ülkeleri daha kapsamlı analizlere imza atıyor.
Türkiye'de yapılan denetimler yılda sadece 1 defa oluyor. Bu sayı çok az.

http://www.takvim.com.tr/Ekonomi/2010/07/27/gida_panigi_buyudu