12 Temmuz 2014 Cumartesi

Kredi Kartı Borcu Patladı


Bankaya olan kredi borcu taksitini zamanında ödeyemeyenlerin sayısında 2014 yılı itibarıyla kaydadeğer bir artış görüldü. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne göre 2013 yılında 344 bin kişi olan borcunu ödeyemeyen kişi sayısına, bu yılın ilk beş ayında yaklaşıldı. Ocak-mayıs döneminde 306 bin 914 kişi taksitini zamanında yatıramadığı için bankaların riskli listesine girdi.
 
Banka kredisi kullananlardan borcu ödeyemeyenlerin sayısında artış yaşanıyor. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre kredi kartının borcunu ödememiş kişi sayısı 2014 Mayıs ayında 82 bin 989 kişiye yükseldi. 2014’ün ilk 5 ayındaki kredi kartları borcunu ödememiş kişilerin toplam sayısı 306 bin 914 kişiye ulaştı. Borcunu ödeyemeyenlerin sayısındaki artışın bu hızla devam etmesi halinde 344 bin 945 kişi olan 2012 yılına ait toplam rakam, bu yılın 6 aylık döneminde aşılmış olacak.
   
2014’ün ilk 5 ayında bireysel kredi borcunu ödememiş kişi sayısı ise 225 bin 167’ye, bireysel kredi veya kredi kartları borçlarını ödememiş gerçek kişi sayısı ise 532 bin 81’e ulaştı.
 
2014 yılı Nisan ayında bireysel kredi borcunu ödememiş kişi sayısı 55 bin 942 kişi iken, bu rakam mayıs ayında 59 bin 450 kişiye yükseldi. Nisanda 77 bin 369 kişi olan kredi kartları borcunu ödememiş kişi sayısı mayısta 82 bin 989’a çıktı.
 
Tüketiciyi Koruma Derneği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, ödenemeyen kredilerdeki artışı şöyle değerlendirdi: "Halkın borçluluğu kırmızı alarm seviyesinde. Bunu kontrol eden de yok. Türkiye, bankalara borçlandırarak büyüme politikasının sonucu olarak bu noktaya geldi. 'Türkiye büyüyor' diyorlar, evet büyüyor ama borçlanarak büyüyor. Hane halkı borçlandı, tüketici kredileri arttı, 2013'te hükümet bu işe uyandı. İç talebi kısmak için taksit sınırlaması getirdi. Kredi kartı alımını zorlaştırdı ama atı alan Üsküdar'ı geçti. Bankalara, kredi kartına teslim olan bir ülke Türkiye. Tüm küresel ekonomistler Türkiye'yi değerlendirirken cari açıkla beraber hane halkı borçluluğunu da dikkate alır. Borçlanarak büyümenin sonu iflastır. Türkiye bunu yaşayacak diye korkuyoruz. 2-3 yıldır bu borçların yapılandırılması için iktidara çağrı yapıyoruz. Fakat iktidar bankacılık lobisine karşı direnemediği için yapılandırma konusunda adım atamıyor. Atamadığı için de borcunu ödeyemeyenlerin sayısı artıyor. İcraya verilen sayısı patlıyor. Veriler ödenemeyen borcun artacağını gösteriyor.
 
Süleyman Şah Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Macit ise ödenemeyen borçlarla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Özel kesimin tasarrufları son otuz yılın en düşük seviyesine geriledi. Ekonomi büyüdü fakat vatandaşın kazandığından daha fazla harcaması ile büyümüş oldu. Ekonominin hızlı büyüdüğü dönemlerde bu borçlanma sıkıntı oluşturmazken son birkaç yıldır ekonomik büyümenin yavaşlaması ile birlikte borcunu ödemeyenlerin sayısı artmış oldu. Enflasyonun hedefin üstünde kalması özellikle özel sektör çalışanlarının reel ücretlerinin gerilemesine neden oldu. Bu da bireysel kredilerde ve kredi kartlarında geri dönüşleri azaltmış oldu. Ailelerin karşılaştığı bu durum doğal olarak ailelerin dağılması gibi başka sosyal problemlere de neden oluyor.”
 

Bu "Kare" İçin 100 Bin Lira Tazminat İsteniyor


Antalya'nın Finike İlçesi Alacadağ Köyü'ndeki Kızılcık Yaylası'nda faaliyet gösteren mermer ocağı firmasının, bölgedeki mermer ocaklarının kızılçam ve ardıç ormanlarını yok ettiği yönünde mücadele veren Antalya Kent Konseyi Tüketici Koruma Grubu Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu hakkında açtığı 100 bin liralık tazminat davası, ertelendi.
 
Antalya 9'uncu Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davada Ali Ulvi Büyüknohutçu'yu, avukatı İsmail Doğan Tunçbilek'in yanısıra 6 gönüllü avukat ve köylüler yalnız bırakmadı. Bölgede mermer ocaklarına karşı yürütülen mücadele kapsamında kurulan Finike Taş Ocakları ile Mücadele Platformu'nu da oluşturarak sözcülüğünü üstlenen Ali Ulvi Büyükhnohutçu hakkındaki tazminat davasının ikinci duruşması, Antalya 9'uncu Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Bartu Mermer Ocağı firmasının 'ticari faaliyetlerini engellediği' iddiasıyla açtığı dava ve suç duyurusunda, bölgedeki mermer ocaklarına ilişkin Facebook ve Youtube'da paylaşılan fotoğraf ve görüntüler de delil olarak sunuldu. Ayrıca, mermer ocaklarının kapatılması için açılan ruhsat iptal davaları da gerekçeler arasında bulunuyor.
 
ANAYASA'NIN VERDİĞİ ÖDEV
Mahkemedeki savunmasında Anayasa'nın 56'ncı maddesinin kendisine verdiği ödevi yerine getirdiğini belirten Büyüknohutçu, "Bu madde 'Çevreyi korumak her vatandaşın ödevidir' der. Ben Anayasa'nın bana verdiği bu ödevi yapıyorum" dedi. Büyüknohutçu, iddia edildiği gibi hiçbir şekilde firmanın faaliyetlerini engelleyecek fiili bir davranışta bulunmadığını ve davanın reddini talep etti.
Tüketiciler Birliği Federasyonu, Tüketici ve Çevre Derneği gibi STÖ'lerin de katıldığı 100 bin liralık tazminat davası, 30 Ekim 2014 tarihine ertelendi.
 
DOĞANIN KATLİAMINI ENGELLEDİK
Mahkeme çıkışında açıklama yapan Büyüknohutçu, "Yaptığımız açıklamalar veya sosyal paylaşım sitelerinde kullandığımız video ve fotoğraflarla hiç kimsenin ticaretini engellemedik. Tam tersine biz doğanın katliamını, sedir ormanlarının katledilmesini, yok edilmesini engelledik. Bundan böyle de bu çalışmalarımız devam edecek. Biz kamu olarak daha dikkatli davranılması, toplumsal çevre bilincinin geliştirilmesi ve daha da yükseltilmesi adına toplumu bilgilendirmeye devam edeceğiz. Taş ocaklarının sedir ormanları ve diğer doğal hayata verdiği zararları yine kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz. Ta ki taş ocaklarının doğaya bir zarar vermemesini sağlayıncaya kadar" diye konuştu.
 
GÖNÜLLÜ DESTEĞİ
Büyüknohutçu'ya destek amaçlı İstanbul'dan davaya müdahil avukat olarak katılan Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Bülent Deniz, "Bu yurttaşımızın doğaya ilişkin endişesini ortaya koyarak tepki vermesi karşısında kamuoyu vicdanındaki huzursuzluğu gündeme getirmesi nedeniyle taş ocağı firmasının 100 bin lira gibi yüksek bir rakamla sindirmeye çalışmasını skandal olarak görüyoruz. Yurttaşların kamuoyu vicdanını oluşturan duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri, doğaya sahip çıkmaları, anayasanın yurttaşlara verdiği bir ödev ve haktır. Bu hakkını kullanan her vatandaşa ticari firmaların dava açmalarına alıştık" dedi.
http://www.antalyaajans.net/gundem/tas-ocaginin-100-bin-liralik-davasi-ertelendi-h2938.html
 
10.07.2014