Tüketici Hakları Uzmanı Bülent Deniz, kredi kart borcundaki artışa ilişkin, gerekli yapısal önlemler alınmaması ve özellikle tüketicinin kredi borçlarının oluşturduğu sarmaldan kurtarılmaması halinde, mevcut tablonun toplumsal felâketin yakın olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Deniz, "Türkiye, kredi kartlarına teslim oluyor." dedi.
Deniz, yatığı yazılı açıklamada, eylül sonu itibariyle kredi kart borcunu ödemeyenlerin sayısında rekor artış gerçekleştiğini söyledi. Deniz'in verdiği bilgiye göre, sadece Eylül ayında 103 bin 94 kişi kredi kart borcunu ödeyemedi. Bu yılın ilk dokuz ayı sonunda, kredi kart borcunu ödeyemeyenlerin sayısı ise, 722 bin 473 oldu. Bir tüketicinin ortalama olarak iki kredi kartı kullandığı düşünüldüğünde, bu yılın ilk dokuz ayında ödeme yapılmayan kart sayısı 1 milyon 450 bin'e ulaştı. Kredi kartları yanında ferdi kredi kullanan 435 bin 75 tüketici de, borcunu ödeyemedi. Ekim ayı itibariyle Türk halkının bankalara olan kredi kartı ve ferdi kredi borç stoku 120 milyar 2 milyon TL oldu.
"Türkiye'nin 2010 yılı bütçesi büyüklüğünün 287 milyar TL. olduğu hatırlandığında, hane halkı 2010 yılı bütçesinin yarısı miktarında borçlu bulunmaktadır" diyen Bülent Deniz, geçtiğimiz yıl Eylül ayında başlayan küresel ekonomik krizin, hane halkını yüksek borç stoku ile yakaladığını ifade etti. Geçen bir yıllık dönemde de, hane halkının borç stokunun artmaya devam ettiğini, ödememe durumunun da rekor seviyelere ulaştığını kaydetti.
Bu süreçte kredi kart borçlarının yapılandırılarak ödenmesi ve tasfiyesi amacıyla çıkarılan 5915 sayılı yasanın da kamuoyunun beklentilerini karşılamadığını savunan Bülent Deniz, kapsamı dar tutulan yasadan yararlanarak kredi kart borcunu yapılandıran tüketici sayısının, beklenenin oldukça altında kaldığını aktardı. Reel ekonominin canlanması için başlatılan "al-ver, ekonomiye can ver" kampanyasını da, bu borç tablosu içinde başarılamayacak bir kampanya olarak tarihteki yerini aldığını ifade eden Deniz, borcunu ödeyemeyen, ödemekte zorluk çeken tüketicinin ekonomiden, alışverişten çekilmesi ile yaşanmakta olan krizin derinleşerek, ekonominin bütününü etkilediğini söyledi. Deniz, "öte yandan toplu ulaşım, enerji ve benzeri kamusal hizmetlere yapılan ve yapılması düşünülen zamlar, dolaylı vergilerdeki artışlar, tüketici için kara kışın habercisi niteliğindedir" diye konuştu.
Gerekli yapısal önlemler alınmaması ve özellikle tüketicinin kredi borçlarının oluşturduğu sarmaldan kurtarılmaması halinde, mevcut tablonun toplumsal felâketin yakın olduğunu ortaya koyduğunu belirten Bülent Deniz, "Bu sürecin sonu, ülkenin kredi kartına teslim olması demektir." dedi.
Deniz, yatığı yazılı açıklamada, eylül sonu itibariyle kredi kart borcunu ödemeyenlerin sayısında rekor artış gerçekleştiğini söyledi. Deniz'in verdiği bilgiye göre, sadece Eylül ayında 103 bin 94 kişi kredi kart borcunu ödeyemedi. Bu yılın ilk dokuz ayı sonunda, kredi kart borcunu ödeyemeyenlerin sayısı ise, 722 bin 473 oldu. Bir tüketicinin ortalama olarak iki kredi kartı kullandığı düşünüldüğünde, bu yılın ilk dokuz ayında ödeme yapılmayan kart sayısı 1 milyon 450 bin'e ulaştı. Kredi kartları yanında ferdi kredi kullanan 435 bin 75 tüketici de, borcunu ödeyemedi. Ekim ayı itibariyle Türk halkının bankalara olan kredi kartı ve ferdi kredi borç stoku 120 milyar 2 milyon TL oldu.
"Türkiye'nin 2010 yılı bütçesi büyüklüğünün 287 milyar TL. olduğu hatırlandığında, hane halkı 2010 yılı bütçesinin yarısı miktarında borçlu bulunmaktadır" diyen Bülent Deniz, geçtiğimiz yıl Eylül ayında başlayan küresel ekonomik krizin, hane halkını yüksek borç stoku ile yakaladığını ifade etti. Geçen bir yıllık dönemde de, hane halkının borç stokunun artmaya devam ettiğini, ödememe durumunun da rekor seviyelere ulaştığını kaydetti.
Bu süreçte kredi kart borçlarının yapılandırılarak ödenmesi ve tasfiyesi amacıyla çıkarılan 5915 sayılı yasanın da kamuoyunun beklentilerini karşılamadığını savunan Bülent Deniz, kapsamı dar tutulan yasadan yararlanarak kredi kart borcunu yapılandıran tüketici sayısının, beklenenin oldukça altında kaldığını aktardı. Reel ekonominin canlanması için başlatılan "al-ver, ekonomiye can ver" kampanyasını da, bu borç tablosu içinde başarılamayacak bir kampanya olarak tarihteki yerini aldığını ifade eden Deniz, borcunu ödeyemeyen, ödemekte zorluk çeken tüketicinin ekonomiden, alışverişten çekilmesi ile yaşanmakta olan krizin derinleşerek, ekonominin bütününü etkilediğini söyledi. Deniz, "öte yandan toplu ulaşım, enerji ve benzeri kamusal hizmetlere yapılan ve yapılması düşünülen zamlar, dolaylı vergilerdeki artışlar, tüketici için kara kışın habercisi niteliğindedir" diye konuştu.
Gerekli yapısal önlemler alınmaması ve özellikle tüketicinin kredi borçlarının oluşturduğu sarmaldan kurtarılmaması halinde, mevcut tablonun toplumsal felâketin yakın olduğunu ortaya koyduğunu belirten Bülent Deniz, "Bu sürecin sonu, ülkenin kredi kartına teslim olması demektir." dedi.
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=916101&title=kredi-karti-borcundaki-artis-toplumsal-felaketin-habercisi