12 Mayıs 2015 Salı

İzinsiz SMS Fiyaskosu!

Yürürlüğe giremeyen yönetmelikler nedeniyle izinsiz SMS ve e-posta’nın önü kesilemedi. 1 Mayıs öncesine göre bu tarz gönderimlerde sadece yüzde 10 düzeyinde düşüş olduğu belirtiliyor. Şikayet mekanizmasının da kolaylaştırılması isteniyor.

Tüketicilere izinsiz SMS, elektronik posta gönderilmesini ve telefon aramalarını yasaklayan düzenleme 1 Mayıs’ta yürürlüğe girmesine karşın karışıklık devam ediyor. Halen isteği dışında SMS ve e-posta almaya devam eden tüketiciler belirsizlikten şikayetçi.

Avukat Gökhan Ahi, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun yürürlüğe girmesine karşın yönetmeliklerin henüz çıkmadığını belirterek, “Bu nedenle izinsiz SMS gönderimi devam ediyor. 1 Mayıs öncesine göre bu tarz SMS ve e-posta gönderiminde sadece yüzde 10 düşüş olduğu görülüyor. Yönetmelik çıkmadığı için tüketicilerin nereye şikayet edeceği konusunda da açıklık yok” dedi.

Belirsizlik sürüyor
Kanunda neyin rıza olarak kabul edileceğininin de net olarak belirtilmediğine dikkat çeken Ahi, “1 Mayıs öncesinde gönderilen izin isteklerine sessiz kalmak da rıza kabul edilmiş olabilir. 1 Mayıs sonrasında ise bu durum farklı. Bu tarihten sonra gelen izin taleplerine sessiz kalınırsa rıza olarak kabul edilemeyecek. Mutlaka aktif onay alınması gerekiyor. Ama markalar 1 Mayıs’tan önce onay almıştık derlerse tüketicinin bunu nasıl ispat edeceği de belli değil. İzinsiz SMS’de belirsizlik halen sürüyor” diye konuştu.

Avukat Görkem Gökçe ise, halen onay alınmaksızın birtakım iletilerin gönderildiğini dile getirerek, “Bununla birlikte onayın ne şekilde verilmiş sayılacağı açık olmadığından birçok şirket olumsuz olarak cevaplandırılmayan mesajları onay olarak değerlendiriyor. Buna dayanarak iletilerini göndermeye devam ettikleri görülüyor” bilgisini verdi.

Sessizlik ret mi?
Gökçe, isteği dışında tanıtıcı SMS ve e-posta almaya devam edenlerin yapması gerekenlerle ilgili de, “Kanun uyarınca alıcılar diledikleri zaman kendilerine ticari ileti gönderilmesini reddetme hakkına sahip. Bu durumda onay için gönderilen mesajlara verilecek olan ret cevabı ile bu iletilerin gönderilmesi önlenebiliyor. Bu girişim de sonuçsuz kalırsa bu firmaların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na şikayet edilmesi mümkün” diye konuştu.
İzin isteyen mesajları cevapsız bırakanların SMS almaya devam edip etmeyeceğiyle ilgili soruya da Avukat Görkem Gökçe, “Kanunun uygulaması henüz belirlenmediğinden onayın ne şekilde verilmiş sayılacağı kesin değil. Bu kapsamda yayınlanan Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik Taslağı’nda gönderilen onay mesajlarına sessiz kalınması ret sayılmaktadır. Ancak bu yönetmelik henüz yürürlüğe girmedi. Bu nedenle bu soruya kesin bir cevap vermek doğru olmaz. Bizce, yönetmeliğin yürürlüğe girmemesinden bağımsız olarak kanunun amacı düşünüldüğünde cevapsız kalan iletilerin onay değil ret sayılması gerekir” yanıtını verdi.

Dolandırıcılar türedi
- Ayrıca vatandaş adına şikayetin bakanlığa iletildiğinin iddia edildiği web siteleriyle bilgi avcılığı yapılıyor. Vatandaşlara bilgilerini paylaşmamaları uyarısı var.
- İnternet ve veri güvenliği firması Trend Micro, yeni yasal düzenlemeyle birlikte yoğunlaşan izinsiz gönderimin engellenmesine yönelik onay mesajlarındaki tehlikelere dikkat çekiyor.
- Her gün birçok izinsiz gönderimi durdurma mesajıyla karşılaşan kullanıcılar genellikle fazla incelemeden ve kaynağından emin olmadan bu mesajlara onay veriyor ve içindeki bağlantıları açıyorlar.
- Bununla beraber gelen bazı mesajlarda gönderime onay verildiği takdirde çeşitli hediyeler vaat edilerek kullanıcılar bağlantıya tıklamaları için ikna edilmeye çalışılıyor.
- Kullanıcı eğer sahte bir onay mesajıyla karşı karşıyaysa ‘İzinsiz gönderimi durdurmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın’ ya da ‘Hediyenizi almak için aşağıdaki bağlantıyı açın’ gibi yönlendirmelere tıkladığı durumda zararlı yazılımlarla karşı karşıya kalabiliyor.

‘Şikayet etmek kolaylaştırılmalı’
Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz ise, yönetmelikte bazı açık noktalar bulunduğunu ancak asıl markaların vatandaşın şikayet edemeyeceğini varsayarak izinsiz SMS yasağını deldiğini belirterek, şu görüşleri dile getirdi:
Şu anda bu tarz SMS ve e-posta gönderen firmaları şikayet etmek zor. Bu kolaylaştırılmalı. e-devlet üzerinde mobil imzası olanlar şikayet edebiliyor ki mobil imza çok az kişide var. Ya da bir sürü doküman hazırlayıp Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın illerdeki müdürlüklerine gitmeniz lazım. Resmen şikayet etmeyin noktasına getiriyorlar. Markalar vatandaşın şikayet etmeyeceğini varsayarak SMS göndermeye devam ediyor. Yönetmelik çıkana kadar birkaç ay daha bu belirsizlik sürebilir.”

Hanife Baş, 12.05.2015 Milliyet http://www.milliyet.com.tr/izinsiz-sms-fiyaskosu-/ekonomi/detay/2057552/default.htm

Ekonomi Alarm veriyor; Kredi Batığı Sayısı 2.1 Milyona Ulaştı

Türkiye’de yılın ilk 3 ayında kart borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 2.1 milyona çıkarken, ödenmeyen borç tutarı 5.6 milyar lirayla rekor kırdı.


Ekonomideki durgunluk işsizlik verileri ve kredi batıklarında da etkisini gösteriyor. İşsizlik yüzde 11.3 ile son beş yılın rekorunu kırarken, resmi işsiz sayısı 3.2 milyona dayandı. Türk lirası dolar karşısında tüm dünyada en fazla değer kaybeden para birimi olurken, yüzde 8’e dayanan enflasyon ile dünya enflasyon liginde zirveye koşuyor. İşsizlik maaşı başvuruları rekor üstüne rekor kırarken, ihracat hızla düşüyor.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi tarafından hazırlanan ‘Bireysel Kredi Kartları’ raporuna göre Mart sonu itibarıyla 2.1 milyon kişi kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düştü. Ödenmeyen borç tutarı ise 5.6 milyar lira ile tüm zamanların rekorunu kırdı.

Konuya ilişkin Millet gazetesinden Ufuk Şanlı’ya değerlendirmede bulunan Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, “Ekonomideki durgunluk sürdükçe her ay yeni rekorlarla karşılaşabiliriz” dedi. Deniz “İşçi, memur ve emekliler iki yıldır doğru düzgün zam almadı. Buna karşın enflasyon sürekli artı. Çalışan ve emeklilerin alım gücü hızla eridi. Diğer yandan Türkiye İş Kurumu verilerine göre işini kaybedenlerin sayısı her ay artıyor. Tablo böyle olunca insanlar da borçlarını ödemekte zorlanıyor” ifadelerini kullandı.

Ekonomi küçülüyor mu?
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verileri incelediğinde ortaya ilginç bir tablo çıkıyor. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısının kriz dönemlerinde arttığı görülüyor. Örneğin 2008 yılında 1.8 milyar lira olan kredi kartı alacakları ekonominin yüzde 4.7 küçüldüğü 2009 yılında yüzde 72 arttı ve bir anda 3.1 milyar liraya fırladı. 2010 yılında da bu durum sürdü ve yılsonunda kredi kartı borçları 4 milyar liraya ulaştı.

Ekonomideki iyileşmeye bağlı olarak 2011’den itibaren yeniden düşüşe geçen kart borçları 2014 yılından bu yana alarm veriyor.

Türk ekonomisi için yüzde 4’ün altındaki her büyüme aslında küçülme anlamına geliyor. Ekonomi geçen yıl sadece yüzde 2.9 büyüdü.

2015 yılı için büyüme beklentisi yüzde 3 seviyesinde. Dolayısıyla ekonomi bu yıl da alarm veriyor.

Tüketici ayağını yorganına göre uzatmalı
Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz: Son 1 yıldır borcunu ödeyemeyen tüketici sayısı hızla arttı. Ödenmeyen borç tutarı 3 ay içinde 500 milyon lira artış kaydetti. Bu kötü tablonun en önemli nedeni ise ekonomide yaşanan durgunluk. Artık, şunu açıkça ifade etmek gerekiyor; ekonomide deniz bitti. Bu yüzden tüketicilerin ayağını yorganına göre uzatması gerekiyor. Aksi halde önümüzdeki ay kendileri de ‘kara listeye’ alınabilir.

09.05.2015, T24 http://t24.com.tr/haber/ekonomi-alarm-veriyor-kredi-batigi-sayisi-21-milyona-ulasti,296113

Nisan Ayında 54 bin 197 Saat Elektriğimiz Kesildi

Türkiye elektrik kesintileri nedeniyle Nisan ayında 54 bin 197 saat karanlıkta kaldı. Üstelik bu karanlık tablo, elektrik dağıtım şirketleri tarafından yapılan planlı kesintiler sonucunda oluştu. Yani, yaşanan arızalar bu rakamın dışında kalıyor. Uzmanlar, "dağıtım firmaları ucuz alıp, pahalı satmak için borsadaki uygun zamanı kollayıp, elektriği kesiyor" diyor. Anlayacağınız, özelleştirilen elektrik piyasası Türkiye'yi günden güne karanlığa gömüyor.

Türkiye elektrik kesintileri nedeniyle Nisan ayında 54 bin 197 saat karanlıkta kaldı. Üstelik bu karanlık tablo, elektrik dağıtım şirketleri tarafından yapılan planlı kesintiler sonucunda oluştu. Yani, yaşanan arızalar bu rakamın dışında kalıyor. Uzmanlar, "dağıtım firmaları ucuz alıp, pahalı satmak için borsadaki uygun zamanı kollayıp, elektriği kesiyor" diyor. Anlayacağınız, özelleştirilen elektrik piyasası Türkiye'yi günden güne karanlığa gömüyor.

Son iki aydır Türkiye adım adım karanlığa gömülüyor. Türkiye Nisan ayında toplam 54 bin 197 saat elektriksiz kaldı. Yani bir önceki aya göre yüzde 8,36 daha fazla elektriğimiz kesildi. 

Elektrik şirketlerinin iddiası; Kesintiler bakım-onarım çalışmaları nedeniyle yapılıyor. 

Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz ise bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söylüyor. 

Elektrik Kesinti Endeksine göre Nisan ayında en çok elektriği kesilen il Mart ayında da birinci olan Konya.

İL KESİNTİ SÜRESİ
KONYA 5 bin 671 saat 
İZMİR 3 bin 947 saat 
ORDU 2 bin 988 saat 

Açıklanan rapor da en çok dikkat çeken durum ise Artvin, Gümüşhane ve Uşak'ta planlı kesintinin gerçekleşmemesi.

12.05.2015, Ulusal Kanal, Ana Haber


Haber: Eda Çon, Kamera: Bülent Ünal-İnanç Saraçoğlu http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/nisan-ayinda-54-bin-197-saat-elektrigimiz-kesildi-h60183.html