2 Kasım 2009 Pazartesi

"Pankartın "GÖR" Dediği..."


Üstteki fotoğrafta iki siyasi partinin, geçtiğimiz Cumhuriyet Bayramı kutlamaları nedeniyle sokaklara astıkları pankartlar var.

Bu iki pankart arasında kocaman bir fark var.
Gözünüze çarpıyor mu?
Öyle parti ismi, amblemi ya da pankartın boyutları bakımından değil, bu fark...
Dikkatli bakın lütfen..
Hala mı göremediniz?...

Farkı bulduysanız, yanıtınızın doğru olup olmadığını teyid etmek; bulamadysanız da, doğru cevabı öğrenmek için lütfen yazının sonundaki fotoğrafa bakın...

Tek bir harfin farklılığı sizde ne uyandırdı bilmiyorum; ama bu tek harf ne yazık ki, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu topluma bakışını ortaya koyması bakımından çok ilginç bir dışavurum.

"Cumhuriyetin partisi, devletin partisi" olmakla her daim övünen, ama toplumdan ve değerlerinden kopuk olduğu, uzak olduğu için eleştirilen ve insanımız tarafından yıllardır iktidar yetkisi verilmeyen CHP, topluma nereden baktığını bu pankartıyla ortaya koymuyor mu sizce?..

Elitist, "bu ülkeye komünizm gelecekse bile biz getiririz" anlayışının sahibi, halkı; devlet için var gören, yönetilmesi gereken insan topluluğu olarak algılayan bu siyasi yaklaşım, demokrasilerde yetki sahibi olabilir mi sizce?

Merkez sağı olabildiğince kaplamış AKP iktidarı için alternatifler üretilmesi gerekliliğinden haklı olarak söz edilirken, ana muhalefeti oluşturan CHP yerine, yine merkez sağda (örneğin; DP-ANAP birleşmesi gibi) alternatif aranması, demokrasimiz için ne kadar sağlıklı?

Sağlıklı demokrasinin ön koşulu, iktidar odağını dengeleyecek, denetleyecek ve her zaman için alternatifi olabilecek çözümü üreten, karşıt siyasi gövdenin var olmasıdır.

Batı'da, halkın içinden gelmiş, halk adına, halk için sosyal demokrat çözümler üreten siyasi partileri görüp de, imrenmemek mümkün mü?
Kendimize dönüp iktidara alternatif sosyal demokrat çözümleri, bu CHP nin üretebileceğini hayal edebilir miyiz?

Yazılarımızda siyasete bulaşmamaya, hele ki herhangi bir siyasi parti eleştiri veya övgüsüne girmemeye özen gösteriyoruz. Bu özenimizi koruyalım ve bu kadarla yetinelim.
Ancak tek bir harfin bize çağrıştırdıklarının, yazdıklarımızdan çok daha fazla olduğunu da dikkatinize sunalım efendim.