Yaklaşan “babalar günü” nedeniyle yaşanan alışveriş çılgınlığını değerlendiren Tüketici Hakları Uzmanı Av. M. Bülent Deniz; “baba sevgimiz, icralık olmasın” dedi.
Tüketici Hakları Uzmanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır:
Ekonomik düzen, “sevgililer, anneler, babalar günü” gibi “kutsal gün” dayatması ile çılgınca alışveriş yapan tüketim toplumundan nemalanmaktadır.
“Kutsal gün” dayatması ile bu günlerin hediye almaksızın kutlanamayacağı mesajları, bu günlere özel reklâm ve promosyon kampanyaları ile bireyler adeta hipnotize edilerek, alışveriş yapmaya mecbur hale getirilmektedir. Oysa ki, bu günlere özel harcamalar tüketicinin borç miktarını arttırmakta, bireylerin bankalara olan borçları daha da artmaktadır.
2010 Nisan ayında kredi kart ve ferdi kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı, 63.348 kişi olmuştur. 2005 yılından bu yana 2.125.731 kişi, kredi kart ve ferdi kredi borcunu ödeyemeyerek temerrüde düşmüş ve takibe alınmış bulunmaktadır.
Geçtiğimiz yıl kredi kartları ile Sevgililer Günü’nde, 642 milyon TL.; Anneler Günü’de, 590 milyon TL.; Babalar Günü’nde, 596 milyon TL. lık harcama yapılmıştır.
Küresel krizin kasıp kavurduğu, milyonlarca tüketicinin bankalara borçlu bulunduğu, milyonlarca ailenin kapısına icra memurlarının dayandığı bir ortamda, “kutsal gün” gerekçesi ile kredi kartları ile harcama yapmak, bu özel günleri kutlamak için ferdi kredi çekmek, içinde bulunulan borç batağını daha da derinleştirmekten öte sonuç doğurmayacaktır.
Sevgilimizi, annemizi, babamızı yılın bir günü, borçlanarak hediye alarak hatırlamanın olası ağır sonuçları sadece kendimizi değil, ailemizin tüm fertlerini etkileyecek niteliktedir. Bu nedenle babasını seven tüketici, bu kez babalar gününde borçlanarak hediye almak yerine; tatlı bir sözle, cebindeki parası kadar, gösterişten uzak, pahalı olmayan hediye almayı tercih etmelidir.
Mehmet Bülent Deniz
Tüketici Hakları Uzmanı
Tüketici Hakları Uzmanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır:
Ekonomik düzen, “sevgililer, anneler, babalar günü” gibi “kutsal gün” dayatması ile çılgınca alışveriş yapan tüketim toplumundan nemalanmaktadır.
“Kutsal gün” dayatması ile bu günlerin hediye almaksızın kutlanamayacağı mesajları, bu günlere özel reklâm ve promosyon kampanyaları ile bireyler adeta hipnotize edilerek, alışveriş yapmaya mecbur hale getirilmektedir. Oysa ki, bu günlere özel harcamalar tüketicinin borç miktarını arttırmakta, bireylerin bankalara olan borçları daha da artmaktadır.
2010 Nisan ayında kredi kart ve ferdi kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı, 63.348 kişi olmuştur. 2005 yılından bu yana 2.125.731 kişi, kredi kart ve ferdi kredi borcunu ödeyemeyerek temerrüde düşmüş ve takibe alınmış bulunmaktadır.
Geçtiğimiz yıl kredi kartları ile Sevgililer Günü’nde, 642 milyon TL.; Anneler Günü’de, 590 milyon TL.; Babalar Günü’nde, 596 milyon TL. lık harcama yapılmıştır.
Küresel krizin kasıp kavurduğu, milyonlarca tüketicinin bankalara borçlu bulunduğu, milyonlarca ailenin kapısına icra memurlarının dayandığı bir ortamda, “kutsal gün” gerekçesi ile kredi kartları ile harcama yapmak, bu özel günleri kutlamak için ferdi kredi çekmek, içinde bulunulan borç batağını daha da derinleştirmekten öte sonuç doğurmayacaktır.
Sevgilimizi, annemizi, babamızı yılın bir günü, borçlanarak hediye alarak hatırlamanın olası ağır sonuçları sadece kendimizi değil, ailemizin tüm fertlerini etkileyecek niteliktedir. Bu nedenle babasını seven tüketici, bu kez babalar gününde borçlanarak hediye almak yerine; tatlı bir sözle, cebindeki parası kadar, gösterişten uzak, pahalı olmayan hediye almayı tercih etmelidir.
Mehmet Bülent Deniz
Tüketici Hakları Uzmanı