Tüketici haklarını anlatmaya çalıştığımız birbuçuk saatlik bir eğitim setimiz var.
Katılımcılarla karşılıklı etkileşim içinde gerçekleştirdiğimiz eğitim çalışmasının en keyif aldığım bölümü; katılımcılara sorduğum bir soruya hiçbir şekilde doğru yanıt alamayışım üzerine, doğru yanıtı söylediğimde salondan yükselen “aaaaaaaaa” sesleri ve bakışı.
Şaşırma Sırası Sizde
Kredi kartımız var.
Sadece 1.000,00 TL. harcıyoruz. Başkaca bir harcama yapmıyoruz.
Bir sonraki ay, gelen hesap özetinde yatırılması gereken 1.000,00 TL. nın yerine, bankanın bize sağladığı kolaylıktan (!) yararlanmayı tercih ediyoruz ve 1.000,00 TL. yerine, asgari ödeme oranı olan yüzde 22 ‘sini yatırıp, kalanını faizlendiriyor ve bir sonraki aya devrediyoruz.
Soru şu; başkaca hiçbir harcama yapmadan, sadece asgari ödeme tutarını ödeyerek ilk harcadığımız 1.000,00 TL. yı kaç ayda tamamen ödemiş olacağız?
Makalemizi okuyan sizlerin kağıt-kaleme ve hatta Excel programına sarılıp hesap yapmadığınızı varsayıyorum.
Eğitim çalışmalarında bugüne kadar aldığım yanıtları sizin de verdiğinizi, “altı ay”, “sekiz ay”, hadi bilemediniz “bir yıl” dediğinizi de varsayıyorum.
Şimdi size doğru yanıtı söyleyebilir ve okurlarımızın hayretten büyüyen gözlerini ve koro halinde çıkaracağımız “aaaaaaaaaaa” nidasını hayal ederek, keyiflenebilirim.
54 (yazıyla ellidört) ay!...
İntikamın Böylesi…
Bin liralık harcama için ellidört ayımızı, yani tastamam dörtbuçuk yılımızı bankaya ipotek etmenin neresi doğru?
Elbette, bu matematiğin iler-tutar yanı yok.
Kimileyin tüketim çılgınlığına kapılmış tüketiciden, kimileyin açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan milyonlarca insanı yönetenlerden, rakamların aldığı intikamdır bu.
Bu makale,11.05.2012 tarihinde, www.ekonomigundemi.com portalının, http://ekonomigundemi.com/yazar/Rakamlarin-Intikami/1915 linkinde yayınlanmıştır.