Dolar kurundaki artış, tüketiciye ulaşan tüm ürünlerin maliyetlerinin artmasına ve tüketici için yaşamın daha pahalı hale gelmesine yol açıyor. Mal ve hizmet satanlar gün içinde birkaç kez etiket değiştirmeye başladıklarını ifade ederken, bu durumdan en çok etkilenen sokaktaki vatandaşın, tüketicinin sesine kulak verdik. Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz yaşananları Tüketici Postası için değerlendirdi.
Ekonomide yaşanan olumsuz gelişmelerin sürpriz olmadığını söyleyen Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “Türkiye, sıradan bir ekonomik kriz değil, ciddi bir ekonomik kaos, buhran içindedir” dedi.
“TBF sekiz ay önce uyarmıştı”
Ülke tarihinin en önemli ekonomik buhranlarından birini yaşadığını kaydeden Deniz; “sokaktaki yurttaş yaşananın adını koydu ve artık bir kaos olduğunu kabul etti. Biz, bugünlerin olacağını 2017 yılında, sonbaharda söylemiş ve uyarmıştık. Uygulanan ekonomi politikasının üretim ve yatırım odaklı olmaktan hızla uzaklaştığını; ithalata dayalı, popülist bir ekonomik modelin tercih edildiğini, ülke ekonomisinin bu tercihi kaldıramayacağını ve geminin karaya oturma olasılığını güçlü bir şekilde geçtiğimiz sonbaharda ifade etmiştik. Ancak başkanlık sistemi, seçimler, dış politikada alınan kimi yersiz kararlar nedeniyle ekonomi gitgide kırılgan hale geldi ve yaşanan kaos patlak verdi” dedi.
“Enflasyon, ardından büyük bir durgunluk yaşanacak”
Seçim kararı alınmasıyla birlikte siyasi belirsizlik ve seçim ekonomisi uygulamasının piyasalarda güvensizlik ortamı oluşturmasının yanında tüketicinin güveninde de büyük bir aşınmaya neden olduğunu vurgulayan Deniz; “Kurdaki artış yıl sonunda yüzde 30’lar civarında bir enflasyon oranına işaret ediyor. Mayıs ayında Tüketici Güven Endeksi adeta çakıldı ve bir önceki aya göre yüzde 2.8 oranında düşüş kaydetti. Tüketici Birliği Federasyonu olarak, bu endeksi öncü göstergelerden biri olarak kabul ediyoruz. Buna göre, en az altı aylık dönem için tüketicinin mevcut ekonomik gidişat ve yönetim iradesine ilişkin güveninin ciddi ölçüde azaldığı, tüketicinin zorunluluk dışında harcama yapmaktan şiddetle kaçınacağı ve dolayısıyla ekonomide durağan bir döneme girileceği ortaya çıkmıştır” dedi.
“Panik, bunalımı içinden çıkılmaz hale getiriyor”
Yaşanan gelişmelerin hangi faktörlerden kaynaklandığı sorusunu; “yaşanan kaosun dış kaynaklı operasyon olduğunu bir an için varsaydığımızda dahi, ülkeyi 16 yıldır yöneten iradenin bu operasyona neden mahal verdiği, bu operasyona karşı gerekli çözümleri neden üretmediği ve böyle bir operasyona yenik düşecek bir ekonomiyi neden oluşturduklarının da sorulması gerek. Dış güçler diyerek bu işten sıyrılmak, bu milletin aklıyla alay etmekle eşdeğerdir” diyerek yanıtlayan Deniz sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkeyi yöneten iradenin günlerdir suskun kalmış olması, gerek iktidar ve gerekse ekonomi yönetimine dahil olan kuruluşların hiçbir adım atmamaları nedeniyle halkın zihninde “bu işi çözemeyecekler” algısı oluştu. Bu nedenle tüketici ekonomide bir yönetim iradesinin olmadığına karar vererek, çözümünü kendi üretme noktasına geldi ve kendince önlemler almaya başladı. Yaşanan panik ortamının, bunalımı daha da körükleyeceği bilindiği halde serbest piyasa kuralları içinde alınması gereken önlemlerin zamanında, küçük müdahaleler şeklinde alınmamış olması nedeniyle artık radikal müdahalelerin yarar getirmesi neredeyse olanaksız hale geldi. Güvensizlik had safhaya çıktı. Ekonomik bunalım, müdahale eşiğini hızla geçti ve kalıcı hasarlar oluştu. Ne yazık ki, Türkiye önümüzdeki birkaç yılını bu hasarları gidermekle kaybedecek”
24.05.2018, Tüketici Postası https://www.tuketicipostasi.com/kalici-hasarlar-olustu/1284/