16 Ağustos 2012 Perşembe

"Bakan, Bankalarla Değil, Tüketici ile Pazarlık Etmeli!.."

Geçtiğimiz günlerde ekonomi basını ile iftarda bir araya gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, tüketici yasasında yapmayı düşündükleri değişiklikeri ve özellikle kart  aidatı konusunda bankalarla pazarlık yaptıklarını açıkladı.
 
 
Yazıcı'nın bu açıklamalarını değerlendirmek üzere Habertürk TV., Kanal 24, A Haber TV. ve ATV ye konuşan Tüketiciler Birliği Kurucu Genel Başkanı ve Tüketici Hakları Uzmanı Mehmet Bülent Deniz; "aynı zamanda tüketicinin de bakanı olan Yazıcı, bankalarla değil tüketici ile pazarlık yapmalı" dedi.
 
 
Ortada bir yasa taslağı olmadığını, sadece Bakanın niyetini ifade ettiğine inanmak istediklerini söyleyen Deniz, konu ile ilgili olarak şu değerlendirmeleri yaptı:
 
 
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı tarafından mevcut tüketici yasasının bazı maddelerinin değiştirilmesi konuusnda yapılan çalışma sonucu ortaya çıkan taslak hakkında açıklama yapılmıştır. Bakan bu açıklama esnasında, bankaların aldıkları kredi kart aidatı, dosya masrafı ve benzeri ücretler için bankalarla pazarlık yaptıklarını da ifade etmiştir.
 
 
Tüketici ile Müzakere Edilmeli
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı aynı zamanda tüketicinin de bakanıdır.
Tüketicileri yakından ilgilendiren bir yasal düzenleme konusunda var olduğunu söylediği taslak metnin olmadığına inanmak istiyoruz. Tüketici örgütlerinin, tüketicilerin doğal ve sosyal tarafı oldukları bir yasa değişikliği öncesinde, bu kesimin görüşleri alınmadan yasa değişikliği taslağı hazırlamak, "ben yaptım, oldu" anlayışının sonucu olacaktır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Dolayısıyla kamuoyu ile paylaşılacak bir yasa değişikliğine ilişkin taslak, konunun tüm sosyal tarafları ile özellikle tüketici örgütleri ile müzakere ve istişare edilerek hazırlanmalıdır.
 
 
Devrim 1995 Yılında Yapılmıştı
Öte yandan yapılacak değişiklikler ile tüketici haklarında devrim yapılacağına ilişkin söylemleri de; iyiniyetli olduğuna inanarak, gülümseyerek karşılıyoruz. Çünkü 1995 yılından bu yana yürürlükte bulunan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa; düzenlemeleri itibariyle dünyadaki bir çok tüketici yasasından daha yüksek profilde, koruma mekanizmaları daha fazla olan bir yasadır. Bakan Hayati Yazıcı'nın getireceklerini söylediği düzenlemelerin bir çoğu zaten mevcut yasada var olan düzenlemeler olup sadece süreler ve başvurulacak yerlerin belirlenmesini netleştiren yaklaşım içermektedir. Yani ortada yeni bir devrim falan yoktur.
 
 
Bankalarla Değil Tüketici ile Pazarlık Edilmeli
Hayati Yazıcı'nın açıklamasındaki en önemli bölüm ise, dosya masrafı, kart aidatı gibi ücretler nedeniyle bankalarla pazarlık içinde olduklarını belirttiği bölümdür.
Bakanın bu açıklaması talihsiz bir açıklamadır.
 
 
Konu ülkede faaliyet gösteren elli civarındaki banka kadar, bu bankaları ayakta tutan 75 milyonu ilgilendirmektedir. Bu bakımdan bir pazarlık yapılması gerekli ise, pazarlık; bankalarla değil, tüketicilerle yapılmalıdır.
 
 
Bir yasa değişikliği öncesinde bir sektörle, lobi ile "pazarlık yapıyoruz" açıklaması siyaseten de kabul edilebilir değildir. Yasama organının seçtiği yürütme kurulu üyesinin bir yasal düzenleme konusunda birileriyle pazarlık yaptıklarını söylemesi, şu anda elinde bulundurduğu iktidara, yetkiye inanmadığını itiraf etmektir.
 
 
Kredi Kart Aidatı Meşrulaştırılmak İsteniyor
2007 yılından bu yana tüketicilerin vicdanını rahatsız eden, yüzbinlercesinin hukuka başvurduğu ve başta Yargıtay 13. Hukuk Dairesi olmak üzere, yüzlerce Tüketici Mahkemesi ve binlerce Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından "kredi kart aidatı alınamaz" denilen bir konuda, "pazarlık yapıyoruz, ilk yıl alınsın, tavan sınır getirilsin" söylemi, şu an yürürlükte olan düzenlemelere göre alınması zaten mümkün olmayan kredi kart aidatını, yasa eliyle meşrulaştırma gayretinin ifadesidir.
Yani ileriye değil geriye gidiş söz konusudur. Tüketicilerin beş yıldır verdikleri yargısal mücadele ile kazanılan alan daraltılacaktır.
 
 
Yapılacak İş Belli
Tüketici hakları konusunda bir şeyler yapılmak isteniyorsa, yapılacak olan bellidir: yasaya "bankalar, faiz dışında tüketiciyi yükümlülük altına sokacak işlemler yapamazlar" hükmü eklenmelidir.
Bu düzenlemeyi yasaya ekleyecek siyasi irade tarihe geçecektir.