24 Şubat 2008 Pazar

"sağlıkta GERİYE dönüşüm"


Sağlık Bakanlığı’nın 15.02.2008 tarihli Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği’ni değerlendiren Tüketici Hakları Uzmanı Mehmet Bülent Deniz; "rekabet koşullarını ortadan kaldıran bu yönetmelik, tüketicilerin kaliteli ve ucuz sağlık hizmeti almasını engellemektedir” dedi.
Tüketici Hakları Uzmanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

Sağlık Bakanlığı tarafından 15.02.2008 tarihinde yayınlanan bir yönetmelik ile Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak; özel hastanelerin nüfus ve hasta sayısı ile hastalık yüküne göre, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacak planlama doğrultusunda açılabileceği hükmü getirilmiştir.

2002 yılında AKP iktidarı ile başlatılan “sağlıkta dönüşüm” projesi ile kamuya bağlı sağlık kuruluşlarından sağlık hizmeti edinenlerin, sosyal güvenceleri kapsamında özel sağlık kuruluşlarından da yararlanması sağlanmış, böylelikle kamu eli ile sunulan ve her bakımdan yetersiz olan sağlık hizmeti üzerindeki yığılmanın önüne geçilmesi ve yurttaşın kaliteli sağlık hizmetine ulaşması amaçlanmıştı.

Bu proje nedeniyle çok sayıda özel sağlık kuruluşu gelişen sektörde yerini almaya başlamış, sektörde ciddi yatırım süreci başlamıştır. Ancak Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan bu yönetmelik ile sağlık sektöründeki özel girişimin önü kesilmek istenmektedir.

Buna göre; nerede özel sağlık kuruluşunun açılabileceği Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenecek, özel sağlık kuruluşlarının belli bölgelerde yığılmasının önüne geçilmesi gerekçesi ile bu sektördeki serbest girişimin önü kesilecektir.

Serbest ekonomi düzeninde yatırımcı faaliyetinin kamu tarafından planlanmaya ve giderek yasaklanmaya kalkılması, sonuçta gerekli rekabet ortamının sağlanmaması nedeniyle hizmeti edinen yurttaş bakımından “kaliteli ve ucuz” hizmete ulaşmasını engelleyecektir

Öte yandan aynı yönetmelik ile getirilen kriterlerin ağırlaştırılması ile ancak çok büyük sermaye gruplarının özel sağlık sektörü alanında yatırım yapabilmesinin önü açılmakta, bu sektörde faaliyet yapma niyetindeki diğer küçük sermaye gruplarının önü kesilmekte, sonuçta “tekelleşme”nin önü açılmaktadır.

Bu durum başta Anayasa olmak üzere tüketici haklarına ilişkin düzenlemelere aykırı olduğu gibi, AKP iktidarı ile başlayan “sağlıkta dönüşüm” projesinde, geriye doğru gidişi ifade etmektedir.

Yönetmelikten etkilenen ilgili sektör kuruluşlarının konuyu yargıya taşıması halinde, bu düzenlemenin yargı kararı ile ortadan kaldırılması kuvvetle muhtemeldir.

Mehmet Bülent Deniz

420,3 Milyon YTL.lik "Seni Seviyorum"




Sizin Sevginiz Kaç Para?..


Bir 14 Şubat fırtınasını daha geride bıraktık...

Küresel kapitalizm, tüketiciye oynadığı oyunun yeni perdesini bu yıl da açtı ve tüketici sadece Türkiye'de "seni seviyorum" demek için kredi kartlarına 420,3 milyon YTL. lik yeni bir yük bindirdi.


Öğretmenler Günü, Anneler-Babalar-Nineler Günü derken son on yıldır tüketicinin başına sarılan yeni dertlerin şampiyonu hiç kuşkusuz "Sevgililer Günü" muhabbeti.


14 Şubat'a yaklaşırken başlayan promosyonlar, kırmızı kalplerle bezenmiş vitrinler her yanı sararken, tüketici adeta "seni seviyorum" demeyi alacağı bir hediye ile söylemeye mecbur tutuluyor. Kredi kartlarına asılan tüketicinin aldığı hediye ile sevdiğine duygularını ne kadar ifade edebildiği de tartışmalı.


Sevgilisinin belki de hiç kullanmayacağı bir şeyi hediye eden, hediye aldığının bir üst modelinin bir sonraki gün vitrinde satışa sunulduğunu gören sevgili için, içine düşülen trajkomik durumdan daha beteri ödeme günü geldiğinde iyice kabarıklaşan hesap ekstreleri oluyor.


Tüm bunları TVnet'de, haber kuşağında anlattık. Yıllardır anlatıyoruz. Ama görüyoruz ki, "Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok"


Aziz Valentin de, yattığı yerden acı acı gülüyordur herhalde...