6 Mart 2012 Salı

Hesap Verme Sorumluluğu...

Bu söz, TC. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’ne ait www.muhasebat.gov.tr adresindeki internet sitesinin çeşitli yerlerinde yazılı.

Kurumun Genel Müdürü Mehmet Sarıtaş’ın sitede yer alan mesajından anlıyoruz ki, bu müdürlük; “mali saydamlık ve hesap verme sorumluluğu çerçevesinde kamuoyunun zamanında bilgilendirilmesi amacıyla mali veriler”i web sayfasında yayınlıyor.

Bu Sitede İşim Ne?
Az-biraz mürekkep yalamış, üniversite eğitimi almış, dahası hukukçu olarak çalışma gösteren bendeniz, elbette devletin Maliye Bakanlığı’na bağlı bir Muhasebat Genel Müdürlüğü olduğundan haberdardım. Ancak işimiz düşmediğinden midir nedir, “bu müdürlük ne iş yapar, neye yarar” diye hiç düşünmemiştik.

Ta ki, Maliye Bakanlığı’na sorduğum bir soruya verilen cevapta, bu müdürlüğün sitesine bakmam önerilinceye kadar…

Sizin Adınıza Sormuştum
İki haftadır vergiyi, deprem vergisini yazıp anlatıyoruz.
İşin aslı Van Depremi'nin hemen ertesine dayanıyor aslında.
“Nerde bu toplanan deprem vergileri” tepkisi üzerine üşenmeyip Maliye Bakanlığı’na sorduk ve dedik ki;

1-01.10.2011 tarihi itibariyle 26.11.1999 tarih ve 4481 sayılı yasa gereği toplanan vergilerin miktarı nedir?
2-4481 sayılı kanun gerekçesinde, yapılan düzenleme ile 17.08.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde meydana gelen depremlerde zarar gören yurttaşların yaralarının sarılacağı belli olmakla, bu kanun gereği elde edilen gelir nerelere harcanmıştır?

Soru Basit, Yanıt Vermek Zor…
Gördüğünüz gibi sorular basit.
Deprem Vergisi getiren kanun ile bizden ne kadar toplandığı, bu paranın nerelere harcandığı soruluyor.

Bu soruların sorulduğu dönemde bu ülkenin Maliye Bakanından, Başbakanına iktidarın ileri gelenlerinin; “deprem vergisi diye bir şey yoktur, bu vergiyi biz kalıcı hale getirmedik, toplanan vergiler devletin havuzuna gider” diye demeçler verdiği günlerde, bir yurttaştan gelen bu kolay sorulara yanıt vermek zor olmalı ki, Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde sorulan bu sorulara gelen ilk yanıtta, yazının girişinde sözünü ettiğimiz TC. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’ne ait www.muhasebat.gov.tr adresindeki internet sitesine bakmamız öneriliyordu:

“17.08.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde Marmara Bölgesi ve
civarında meydana gelen depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla bazı mükellefiyetler ihdası ve bazı vergi kanunlarında değişiklik yapılması hakkındaki 26.11.1999 tarih ve 4481 sayılı kanun ile tahsil edilen gelirlere ilişkin bilgiler, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün www.muhasebat.gov.tr internet adresinde yer almakta olup, ilgililere bu adresten ihtiyaç duydukları bilgileri edineceklerinin bildirilmesi...”

Önerilen siteye kezlerce girdik. Maliye, işletme eğitimi almamış, sade bir yurttaş olarak, sorduğumuz soruların yanıtlarını bulamadık. (Bulan olursa,köşe yazarınızı haberdar edeceğinizi umuyoruz.)

Ardından İkinci Yanıt…
Gelen bu yanıt üzerine, verilen yanıtın Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde uygun bir yanıt olmadığı gerekçesiyle itiraz hazırlanırken, ikinci yanıt eposta kutumuza düşüverdi:

“1999 Marmara Depremi sonrasında, 4481 Sayılı Kanunla, Ek Gelir, Ek Kurumlar, Ek Emlak, Ek Motorlu Taşıtlar, Faiz, Özel İletişim ve Özel İşlem Vergileri ihdas edilmiş olup, söz konusu vergilerden yapılan tahsilatlar Muhasebat Genel Müdürlüğünün www.muhasebat.gov.tr  adresinde yayınlanmaktadır.

1999-2003 yıllarında yukarıda sayılan kalemlerden tahsil edilen tutarlar ile depremin zararlarının telafisi için yapılan tüm harcamalar, ilgili yılların genel bütçesi içersinde ilgili tertiplerinden yapılmıştır.

Genel bütçe içersinde vergilerin tekliği ilkesi gereği, yapılan tahsilatlar tek bir havuzda toplanıp, ülkenin ve deprem bölgesinin öncelikleri dahilinde harcanmıştır.
Mikail Erkmen/Muhasebat Genel Müdürlüğü”

“26.11.1999 tarihli ve 4481 sayılı _17.08.1999 ve 12.11.1999 Tarihlerinde Marmara Bölgesi ve Civarında Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpları Gidermek Amacıyla Bazı Mükellefiyetler İhdası ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun_ ile deprem felaketinin yol açtığı olumsuz şartları gidermek amacıyla, bir defalık Ek Gelir Vergisi, Ek Kurumlar Vergisi, Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi, Ek Emlak Vergisi ve Faiz Vergisi alınması öngörülmüş ve 31.12.2000 tarihine kadar uygulanmak üzere, Özel İletişim ve Özel İşlem Vergileri ihdas edilmiştir.

Daha sonra özel iletişim ve özel işlem vergilerinin süreleri uzatılmış olup, 01.01.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5035 sayılı Kanunla özel işlem vergisi kaldırılmış, özel iletişim vergisi ise 68022 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesine hüküm eklenmek suretiyle vergi hukukumuzda yeni bir vergi olarak yerini almıştır.

4481 sayılı kanun çerçevesinde, faiz vergisi ile belediyeler tarafından tahsil edilen ek emlak vergisi dahil olmak üzere toplam 2.649.745.000-TL ek vergi, 1.987.033.000-TL özel işlem vergisi ile 3.114.342.000-TL özel iletişim vergisi tahsil edilmiştir.

Öte yandan, 4481 sayılı Kanuna göre toplanan vergilerin ve depremle ilgili yapılan harcamaların ödenek ve kaynak bazında dağılımı, şeffaf yönetim anlayışının bir gereği olarak, Gelir İdaresi Başkanlığınca yayınlanan Yıllık Faaliyet Raporları ile Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından aylık olarak çıkarılan Kamu Hesaplar Bülteninde yer almaktadır. Söz konusu süreli yayınlara birimlerin resmi internet (www.gib.gov.tr , www.muhasebat.gov.tr ) sitelerinden ulaşmak mümkündür.

Diğer taraftan, deprem harcamalarının izlenmesi ve kamuoyunun bu konuda bilgilendirilmesi amacıyla anılan depremler sonrasında ilgili yıl Bütçe Uygulama Talimatları kullanılmak suretiyle İdarelerden deprem harcamalarına ilişkin veriler talep edilmiştir.

Bu verilere göre anılan depremlerin meydana geldiği 1999 yılından 2003 yılı Mart ayı sonuna kadar olan döneme ilişkin olarak tüm İdarelerin depremlere ilişkin müdahale ve iyileştirme harcamaları toplam 3.946.000.000-TL olarak gerçekleşmiştir.

Mali sistemde ciddi sorunlara yol açan fon uygulamalarının kaldırılmasına yönelik izlenen politika gereği Devlet bütçesinin temel ilkelerinden birisi olan birlik ilkesi uygulamaya sokulmuş ve 2000 yılından sonra fon sisteminin tasfiyesine yönelik yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu çerçevede, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunda düzenlenmiş olan Afetler Fonu da tasfiye edilerek bu kapsamda elde edilen gelirlerin genel bütçe geliri olarak kaydedilmesi ve bu alandaki harcamaların ilgili idare bütçelerinde tefrik edilen ödeneklerle karşılanması sağlanmıştır.

2009 yılında yürürlüğe giren 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunla birlikte afet yönetimi konusunda yeni bir anlayış uygulamaya konmuş ve idari yapılanmada değişikliğe gidilmiştir. Bu kapsamda, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bünyesinde yer alan Afet İşleri Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı bünyesinde yer alan Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Başbakanlık bünyesinde yer alan Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü kaldırılarak Başbakanlığa bağlı genel bütçeli bir idare olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı kurulmuştur. Yine aynı Kanunun 23 üncü maddesi ile Başkanlık bütçesinde afet ve acil durum faaliyetleri ödeneği tefrik edilmektedir. Başkanlık bütçesinde gider kaydedilmek suretiyle özel hesaba aktarılarak kullanılmakta olan bu kaynaktan Başkanlıkça uygun görülen hallerde, kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerin hesaplarına da aktarma yapılabilmektedir.

2003 yılı sonrasında fonların tasfiyesine ilişkin izlenen genel politika gereği depreme yönelik olarak oluşturulmuş bir fon bulunmamaktadır. Ancak şimdiye kadar olduğu gibi deprem ile diğer her türlü afet ve acil durum halleri öncesi ve sonrasına yönelik harcamaları karşılayacak kaynak ilgili idare bütçelerine ödenek öngörülmek suretiyle temin edilmektedir.
Hasan Özaba/Ekonomik Hizmetler Dairesi

Maliye Bakanlığı’nın, bendenizi ziyadesi ile adam yerine koyup iki ayrı birimini harekete geçirerek, sorduğumuz basit sorulara yanıt hazırlamış olması, bu topraklarda 48 yıldır yaşayan bir yurttaş olarak, gözlerimizi yaşarttı.

Yaşaran gözlerimizi kurulayana dek, ne olur şu gelen yanıtları okuyup ne anladığınızı bir zahmet köşe yazarınıza iletiverin.
Söz, bir daha vergi sözcüğünü bu köşede ağzımıza almayacağız…

Düzeltme ve Teşekkür
Bir önceki “Hani “Deprem Vergisi Diye Bir Şey Yok”tu?..” başlıklı yazımda;
“Yukarıda yazdık, geçici vergileri kalıcı hale getiren yasanın kabul tarihi 25 Aralık 2003. AKP nin iktidara geldiği tarih 3 Kasım 2003.
Bizim hesabımıza göre, AKP iktidara gelir gelmez, birbuçuk ay sonra, geçici olan bu vergileri kalıcı hale getiren yasayı çıkartmış.”
Diye yazmıştık.
Abdülkerim Erim yazımızı okumuş ve AKP nin iktidara geliş tarihinin 3 Kasım 2003 değil, 3 Kasım 2002 olduğunu belirtmiş.
Sayın Erim’e teşekkür ediyorum.

Bu makale, 05.03.2012 tarihinde, ekonomi.com portalının http://ekonomigundemi.com/yazar/Hesap-Verme-Sorumlulugu-/1780  linkinde yayınlanmıştır.