Muhteşem Yüzyıl’ın Hürrem Sultan’ı Meryem
Uzerli'nin 'çok çalışıp az para kazandığı' gerekçesiyle ‘tükenmişlik
sendromu’na girmesi ve tedavi için Almanya'ya gitmesi gözleri dar gelirli
çalışanlara çevirdi. Uzerli bölüm başına 20 bin lira, aylık toplam 80 bin
lirayı yeterli bulmayarak daha çok para istedi peki aylık 800-900 lira
kazananlar ne yapacak? Onlar da tükenmiş sendromuna giriyor mu?
Konuyla ilgili
değerlendirmelerde bulunan Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Osman
Altuğ, şöhret isimlerde bu
sendromun 'son kullanma tarihlerinin' geçmesinden kaynaklandığını, geçim
derdindeki vatandaşlarda ise hayatla mücadele çabası yüzünden görülmediği
tespitinde bulundu. Altuğ şunları söyledi:
"Bu sendromun iki
tarafı var. Birincisi sanatçıları da içine alan şöhret olmuş isimler açısından
ki bu kategoriye eski futbolcular ve siyasetçiler de dahil. Çünkü bu isimlerin
son kullanma tarihleri geçmiştir. Zamanla gündemden düşüyorlar ve alıcıları
kalmıyor. Bu da onları acı bir gerçekle karşı karşıya bırakıyor. Yaptıkları
işlerin karşılığını alamıyor ve görememeye başlıyorlar. Bu isimler için en
önemli şey gündemde yer almaktır.
VATANDAŞIN AKLINA TÜKENMİŞLİK GELMİYOR
"Diğer taraftan
vatandaş açısından ise ne gündemden düşme ne de yaptığı işten vazgeçme şansı
var. Çünkü onun kendi gündemi var ve o da daha çok tüketmek üzerine kurulmuş
durumda. Sistem ona 'herkes kendi başının çaresine bakar' diyerek açık kapılar
bırakıyor. O da kendi başının çaresine bakmaya çalışırken tükenmişlik aklına
gelmiyor. Bu da ortaya üretmeyen, ürettiğinden daha çok tüketen ve konuşan bir
vatandaş modeli ortaya çıkıyor.
Tükenmişliği unutması
için sistem bunun gereklerini de yapıyor ve gerekli havuçları da veriyor.
Örneğin maç seyrettiyor, dizi seyrettiriyor. İnsanlar bu hayal dünyası içinde
seyrettikleri bu gösterilerdeki kahramanların yerine kendini koyuyor ve toplum
kendi kendini tatmin ediyor. Çünkü beş gençten birinin işsiz olduğu bir ülkede
bu kişileri başka türlü avutmanın yolu yok."
TOPLUMLARIN HASTALIĞI OLDU
Tüketiciler Birliği Başkanı Bülent Deniz ise son 15 yıl içinde yaşanan gelişmelerin halkı tamamen tüketici bir toplum haline getirdiğine ve insanların 2001 krizinden bu yana sürekli kredi kartlarına bağımlı ve borçlu bir şekilde yaşadığına dikkat çekti.
Tüketiciler Birliği Başkanı Bülent Deniz ise son 15 yıl içinde yaşanan gelişmelerin halkı tamamen tüketici bir toplum haline getirdiğine ve insanların 2001 krizinden bu yana sürekli kredi kartlarına bağımlı ve borçlu bir şekilde yaşadığına dikkat çekti.
Vatandaşın maaşını alır
almaz borç ödemeye koştuğunu belirten Deniz, "Tükenmişlik sendromunun
kaynağı da esasında yaşanan bu strestir. Tüketici kendini iyi hissetmek için
yeniden alışverişe veriyor. Arabasını değiştiriyor, evini değiştiriyor. Örneğin
başka ülkelerde ortalama 13 ay olan cep telefonu yenilme sıklığının bile
Türkiye'de 8 ay olduğunu görüyoruz. Kısacası tükenmişlik sendromu tüketici
toplumların hastalığıdır" dedi.
NASIL KURTULABİLİRSİNİZ?
Nörolog Dr. Mehmet
Yavuz'a göre tükenmişlik sendromundan şu şekilde kurtulunabilir:
- Kişi kronik stres
oluşturan durumlardan uzaklaştırılmalı.
- Sağlıksız çalışma ortamlarından uzak durulmalı, çalışanların fiziksel sağlığı kadar ruh sağlıkları da düşünülmeli.
- Havasız mekanlarda insanların çalıştırılmasına engel olunmalı.
- Günlük düzenli spor aktiviteleri yapılmalı. İş aktiveleri arasında ya da sonrasına herhangi bir müzik aleti ile uğraşmak beyini dinlendirir.
- Yoğun iş aktiviteleri arasında tatil ve dinlenmeye zaman ayrılmalı.
- Sınavlara hazırlanan öğrenciler ise düzenli aralar vermeli ve aralarda spor, müzik gibi aktiviteler yapmalı.
- Sağlıksız çalışma ortamlarından uzak durulmalı, çalışanların fiziksel sağlığı kadar ruh sağlıkları da düşünülmeli.
- Havasız mekanlarda insanların çalıştırılmasına engel olunmalı.
- Günlük düzenli spor aktiviteleri yapılmalı. İş aktiveleri arasında ya da sonrasına herhangi bir müzik aleti ile uğraşmak beyini dinlendirir.
- Yoğun iş aktiviteleri arasında tatil ve dinlenmeye zaman ayrılmalı.
- Sınavlara hazırlanan öğrenciler ise düzenli aralar vermeli ve aralarda spor, müzik gibi aktiviteler yapmalı.
Emek Kaplangil-Cemre Erakkuş
Hürriyet 24.05.2013