17 Ekim 2019 Perşembe

Kredi Yapılandırırken Dikkat!

Merkez Bankası’nın üstüste iki kez faiz oranlarını düşürmesi, bankaların kullandırdığı kredi faizlerinde de düşüşe yol açtı. Ancak Merkez Bankası’nın faiz indirim kararından önce konut kredisi kullanan tüketicilerin bu duruma tepki göstermesi üzerine, kamu bankaları öncülüğünde konut kredilerinde yeniden yapılandırma uygulaması başladı.

Peki konut kredilerini düşen faiz oranları üzerinden yeniden yapılandırmak avantajlı mı?

Konuyu değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, tüketicilerin yeniden yapılandırma işine girişmeden önce mutlaka doğru hesap yapmaları gerektiğini söylüyor.

Konut kredilerinde erken kapama cezası alındığını belirten Deniz; “kullanılan konut kredilerinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 37. maddesi gereğince, gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın kalan vadesi 36 ayı aşmayan kredilerde yüzde 1, kalan vadesi 36 ayı aşan kredilerde ise yüzde 2’ye kadar erken ödeme tazminatı tüketiciden tahsil ediliyor. Dolayısıyla tüketici ödeyeceği erken ödeme tazminatını ve yeniden yapılandırma halinde ödeyeceği toplam tutarı karşılaştırarak bu işlemi yapmalıdır” dedi.

Kredi kullandırılırken yapılan sigorta konusunda da uyarıda bulunan Deniz, yeniden yapılandırma durumunda eski kredi paketindeki sigorta poliçesinin kalan süresine tekabül eden prim tutarı tüketiciye iade edileceği için yapılandırmada yapılacak yeni sigortanın primlerinde tüketici aleyhine dikkat çekici bir zarar oluşmayacağını belirtti.

14.10.2019, Tüketici Postası

13 Ekim 2019 Pazar

2 milyon euroluk projeden çıkarılan tüketici dersleri

Tüketici haklarının korunması için AB destekli 2 milyon euroluk projede yok yok. Projenin Samsun toplantısını izledim, çok önemli meseleler öne çıktı. Tüketici Bakanlığı kurulmasından tutun, okullarda tüketici dersleri konulmasına kadar her şey konuşuldu.

Perihan ÇAKIROĞLU yazıyor... Şöyle bir soruyla başlasam; İyi bir tüketici misiniz? Ve bu anlamda hakkınızı koruyor musunuz? Kendimden örnek verirsem, ne kadar çok çabalasam da satın aldığım her malda, her bozuk çıkan eşyada veya yediğim içtiğim her üründe sonuna kadar tam gidemiyorum. Bir yerlerde zincir kopuyor sanki...Oysa tüketici hakkı, komşu hakkı gibi kutsal ve önemlidir. Çünkü, satın aldığınız bir ürün bozuk çıktığında ve kullanamadığınızda sizi mutsuz eder ve paranızın boşa gittiğini, hakkınızın yendiğini düşünürsünüz.

TÜKETİCİ HAKLARI İÇİN 2 MİLYON EURO
Geçenlerde Samsun’daydım. Çok önemli bir etkinliğe katıldım. Avrupa Birliği (AB) ile 2 yıla yakındır sürdürülen ve farklı illerde tüm tarafları bir araya getirerek buluşturan Tüketicinin Korunmasının Güçlendirilmesi Teknik Destek Projesi idi bu.. Bir nevi oval masa toplantısıydı. Şu ana kadar da 1.8 milyon euroluk bütçe kullanılmıştı. Bunun devamı da var.

İyi, güzel de neler yapıldı, neler konuşuldu, sonuçlar ne oldu?.. Gidilen illerde yapıldığı gibi öncelikle Samsun, hatta ilçelerdeki tüketici meseleleri ele alındı. Özellikle Vezirköprü bu anlamda ilk sırayı aldı. Katılanlara baktım, kadın – erkek eşitliği sağlanmıştı. Bu arada kadınların hararetli ve hırslı görüş açıklamaları, onların tüketici hakkını korumada gelecekte çok daha ön alacakları umudumu yükseltti. Erkek katılımcılar da kadınların tüketici hakları çalışmalarında gerçekten çok başarılı olduklarını kabul ettiler.

Haydi kadınlar, gönüllü olarak tüketici haklarını korumak ve savunmak için halkın yanında olalım diyorum.

DUAYENSİZ HAK SAVUNULMAZ
İki duayen tüketici hakları savunucusu da oradaydı. Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz istişarelerde moderetorluk yaptı. Doğru soru ve yönlendirmelerle Deniz, görüşlere “ayna” tuttu.

Uzun yılların ünlü hak savunucusu Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar ise konuşulanların berraklaşması için arada söz alarak tesbitleri kolaylaştırdı, uzun yılların birikimlerinden örnekler verdi.

Çakar’ın aradaki sohbetlerimizde şu cümleyi hatırlatmakta büyük yarar görüyorum: “Doğru üretim politikaları yoksa, tüketici haklarını korumak için yapılan uygulamalar iyi yürümez. Yani önce üretim politikalarını belirlemek lazım.”

İstiştişarelere Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Bülent Aycan’ın konuşmasıyla başladık. Günün önemini anlattı. “AB kapsamında 2 yıl önce başlatılan bu proje, gelecek yıl Mayıs zayında tamamlanacak. Proje Ankara Üniversitesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Şebnem Akipek öncülüğünde başladı. Ana gayemiz, tüketici dernekleri, örgütleri ve tüketici hakemlerini daha fazla nasıl aktif hale getirebiliriz?” dedi.

Samsun Ticaret İl Müdürü Cemil Kocaoğlu, yeşille mavinin birleştiği bu şehirde yaşamanın şans olduğunu söyledi.Gerçekten de öyle. Hem Atatürk’ün şehri hem de eşsiz panaromasıyla kentin güzelliği gözlerimizin önünde uzanıyordu.

Kocaoğlu, bu gibi toplantıların yararları üzerinde durdu.Bence AB projesinin en önemli faydası, bürokrat – tüketici hak savunucularını direkt biraraya getirmesi ve tüketici sorunlarına bir bir dokunulmasıydı. Katılımcılar bu buluşmaların kendileri açısından çok faydalı olduğunu sık sık dile getirdiler.

Bu arada yeni yasal düzenlemelerde tüketici heyetlerinin kaldırılıp arabuluculuk müessesinin devreye girmesi ihtimallerine de dikkat çekiliyor, ancak Samsun toplantısında buna karşı çıkanların sayısının oldukça fazla olduğunu gözlemledim.

Bülent Deniz de yeni Yargı Reformu ile tüketici hakem heyetlerinin kaldırılabilecğine dikkat çekti, bunun yanlış olacağını söyledi.

Bu arada İlk, orta ve liselerde de öğrencilere, “Tüketici hakları” ile ilgili dersler konulmalı. Öğretmenler de hazır. Tüketici haklarını savunan gönüllüler bu derslere girebilmeli. Halk eğitim merkezlerinde de yine bu dersler gündeme gelmeli.

Bir önemli konu da işyerlerinde “tüketici danışmanlığı” hizmeti verilmesi.Bu önerileri TÜKODER Güngören Temsilcisi Serpil Turul dile getirdi.

CEP’TEN HAKEME ULAŞILIR
Tüketici Destek Uzmanı Ayşe Yemişçi, faaliyet alanları üzerinden yaptığı sunumda çeşitli uygulamalardan söz etti. Cep telefonları üzerinden hakem heyetlerine ürün güvenliği için ulaşılabildiğini dünyadaki birçok ülkede halkın yapılarına göre düzenlenen uygulamalardan söz etti.

Mesela, Türkiye’de halkın yaşamını çok ilgilendiren bankaların hizmet konularında 5 milyon başvuru gerçekleşince BDDK’nın buna odaklandığını ve kredi kartları ve masraflarla ilgili sorunun çözüldüğünü dile getirdi.

Çok uzun süren toplantıdan seçtiğimiz bazı görüşleri vermekte yarar var.

Turhan Çakar, tüketicilerle ilgili kanunlarda hala eksik düzenlemeler olduğuna dikkat çekti, özellikle finansman konusunda geriye giden hükümler olduğuna değindi.

Çakar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da seslendi ve tüketici heyetlerini kaldıran kanunların yürürlüğe konulmamasını istedi ve “Arabuluculuk, 25 yıllık hakların ortadan kaldırılmasını getirir” dedi.

SOSYAL MEDYA DOLANDIRICILARI ARTTI
Tüketiciyi aldatan meselelerde sosyal medyada dolandırıcılıkların çoğaldığını belirten katılımcılar oldu. Çakar’a göre Türkiye, bu tür dijital sorunları yaşayan ülkelerin başında geliyor.

Sosyal medyada alışveriş yaparken hepimizin çok dikkatli olması gerekiyor, şikayetleri doğrudan bulunduğumuz ilçedeki “hakem heyet”ine iletmeliyiz. Bunun için ücret istenmiyor. İhracat alanında dışarıya satılan malların geriye gönderildiğine dikkat çeken Çakar, bu malların içeride nasıl değerlendirildiğini sorguladı ve “Bu sorunların çözümü için yasaların tam olarak uygulanması gerekiyor” diye konuştu.

Ticaret Bakanlığı uzmanlarından Murat Yaşar, “Niye bizler burdayız?” sorusuna cevap verirken, Kars, Erzurum, Van ve Diyarbakır’da yapılan toplantıları anlattı. Sözü pahalı uçak biletlerine getirdi ve fiyatların piyasa rekabetine açılması gerektiğini söyledi.

TÜKETİCİ BAKANLIĞI KURULMALI MI?
Yapıcı ve olumlu tartışmalar arasında birçok katılımcı, 81 milyonluk nüfusa sahip ülkemizde mutlaka “Tüketici Bakanlığı”nın kurulması gerektiğini savundu.

Bence böyle bir bakanlık kurulmalı ve en aktif bakanlıklardan da birisi olmalı. Tüketici bilincine doğrudan hitap eder ve yetkisi dahilinde de hızla çözümler sağlanılmasını sağlar.

TÜKODER üyelerinin oldukça aktif davrandığı toplantıda ilginç görüşler ortaya çıktı. Aycan Türkel ve Hasan Çiçek gözlemlerini anlattı.

Samsun İl Müdür Raportörü Seçil Yıldızgül, hala tüketici meselelerinde en önemli konunun “asansörler” olduğunu dile getirdi.

Bu arada Samsun’da da altın arama faaliyetleri olduğu ve dağların parçalandığına dair ifadeler de yer aldı.

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Necmi Alıç, çocuk tüketicileri bilinçlendirmek adına bir tiyatro ile 40 ilde turneye çıkılacağını açıkladı ki, bu minikler için çok doğru bir yaklaşımdı.

GIDADA DOLAYLI VERGİ OLMAMALI
Samsun Tüketici Hakları Temsilcisi Aliye İnce, dolaylı vergilerden yakındı. Bence bu konu da tüketici hakları meselesi, aslında hepimiz için dolaylı vergiler cebimizden bize sormadan alınan paralar değil midir?

Aliye İnce’ye göre gıdada “sıfır” KDV olmalı, yani hiç vergi alınmamalı. Oysa halen yürürlükte olan 130 çeşit vergiden 15’i tüketiciden alınıyor.

İnce, Vezirköprü’deki bir ilginç olaydan da söz etti ve “Sık sık firma temsilcileri ilçeye geliyor, yiyip içip halkı dolandırıp gidiyorlar” dedi.

Samsun Barosu’ndan katılan genç avukat Hilal Pelin Tuncer, toplantıda ilginç deneyimler edindiğini belirtirken, bundan sonra tüketici meselelerine karşı daha duyarlı olacağını söyledi.

TÜKETİCİ HAKLARI GÖNÜLLÜLÜK İSTER
Tüketici Birliği Federasyonu Dernek Temsilcisi Meral Gürer, tam bir gönüllü hak arayıcısı. Kendisi iş kadını. İşi gücü çoğu zaman bırakıyor, tüketicilere desteğe koşuyor. Bizlere böyle insanlar lazım.

Samsun İl Müdür Raportörü Burak Sarı, instagram ve facebook’ta yapılan yeni bir dolandırıcılık türüne değindi ve alınan siparişleri verilen adrese getiren kargocuların müşteriye hiç ilgisiz saçma şeyler getirdiğini söyledi. Özel hayatta gizlilikle ilgili Anayasa maddesine göre gelen paketlerin açılamadığına değinen Sarı, bu konunun güncellenmesi gerektiğini hatırlattı.

CEZAEVİNDE TÜKETİCİ TOPLANTISI
Samsun Ticaret İl Müdürü, diğer bazı katılımcılar gibi ilçelerde yeterli “raportör” bulunmadığını, Maliye Bakanlığı’nın yeterli kadro alamadığını anlattı. Bu arada sık sık bilgilendirme toplantılarıyla halkın bilincinin artırılmasına çalıştıklarını, hatta Samsun Çarşamba’da cezaevinde de böylü bir toplantı düzenlediklerini söyledi. Cezaevinde tüketici toplantısını ilk kez duydum ve bana ilginç geldi.

BELEDİYELER YER GÖSTERMELİ
Toplantıda katılımcılar, kendi sıkıntılarını da konuştu. TÜKODER Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Başakşehir Şube Başkanı Aydan Kara, tüketicilerle ilgili çalışmalarda yer konusuna değindi, kira ödeyince stopajın da gündeme geldiğine, bundan muaf olunması gereğine değindi, belediyelerden kendilerine ve personele yer gösterilmesinin bu sorunu çözebileğini gündeme getirdi.

Samsun Belediyesi’inden Şef İbrahim Gülten, yer gösterme konusunda belediyelere görev düştüğünü ve iki adet yer verilebileceğini söyledi. Şimdi tüketici temsilcilerine yer vermeyen diğer belediyeler de bence bunu örnek almalı.

YANILTICI REKLAMLAR
Reklamlar da çok iyi denetlenmeli. Bülent Deniz, Reklam Konseyi’ne iki tüketici temsilcisinin katıldığını ve en çok dönüşün internetten telefon siparişi verenlerden geldiğini söyledi.

Tüketici haklarıyla ilgili kamu spotlarının daha görünür saatte tv kanallarında yer alması gereği üzerinde duruldu. Ulusal kanalların 15 dakikalık yayın yapmaları zorunluluğu ifade edildi. Tüketici haklarının korunmasında “bilirkişi” meselesinin de sorun yarattığı tartışıldı.

Kütahya’dan gelen Tüketici Hareketi Genel Başkanı Cüneyt Köşe, sözü tüketici derneklerine yöneltti ve “Bu dernekler dönüp bir de kendilerine bakmalı” dedi.

3 ÖNEMLİ KRİTER
Bülent Deniz, sonuçta 4 önemli kriter üzerinde durdu ve şöyle konuştu: “Tüketici açısından kolaylık için test ve analiz merkezleri kurulmalı ve buralara erişim profili olmalı. Para cezaları caydırıcı olmalı. Başta eğitim kurumları her kesimde tüketici ve çevre dersleri olmalı. Samsun’daki tüketicinin korunmasının güçlendirilmesi toplantısının anatomisi böyleydi. Samsun’dan Türkiye tüketicilerine yaygınlaştırılabilecek bu mesajlar çıktı.

09.10.2019, Perihan Çakıroğlu, Gazete Ekonomi