-"Tüketiciler harcamayı da yatırımı da dikkatli yapmalı"
-TBF Genel Başkanı Deniz: "Bankalar ile tüketici
arasındaki borç ilişkisi, işin içinden çıkılamayabilir bir noktaya hızla
ilerliyor. Tüketiciyi daha sakin olma ve harcamalarını dikkatli yapması
konusunda uyarıyoruz"
- "Otomobil ev gibi yatırım planlaması içinde olan
tüketiciler, eylül ve ekim ayını görmeden bu konuda karar
vermemelidir"
-"Şubenin önünden geçtin para ver' bankacılık
anlayışının yasal olarak engellenmesi gerektiğini düşünüyoruz"
İSTANBUL (AA) - Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, bankalar ile tüketici arasındaki borç ilişkisinin, işin içinden çıkılamayabilir bir noktaya hızla ilerlediğini belirterek, "Tüketiciyi daha sakin olma ve harcamalarını dikkatli yapması konusunda uyarıyoruz" dedi.
Küresel ekonominin tüketicilere etkisi ve gündeme ilişkin AA
muhabirinin sorularını yanıtlayan Deniz, mayıs ayından itibaren tüketici için sıkıntılı bir dönemin
başlayacağını ifade ettiklerini ve bu öngörülerinin global ekonomideki
sorunlara dayandığını anımsattı.
Bu yılın ilk 6 ayının tüketicinin borcunun arttığı bir dönem olduğunu belirten Deniz, Türkiye'de hemen hemen herkesin bankalara borçlu durumda olduğunu kaydetti.
Deniz, bankalar ile tüketici arasındaki borç ilişkisinin işin içinden çıkılamayabilir bir noktaya hızla ilerlediğini ifade ederek, şunları söyledi: "Tüketiciyi daha sakin olma ve harcamalarını dikkatli yapması konusunda uyarıyoruz. Bankacılık verileri bizde endişe uyandırıyor. Tüketici borçlu iken bir zam dönemi ile karşı karşıya kaldığında yeniden borçlanma talep edecektir ki bu da yüksek faiz oranlarıyla tüketicinin borçlanması demektir.
Bu dönemin biraz sakin ve huzurlu geçirilebilmesi adına tüketicilerin yatırım planlarını gözden geçirmesi gerekir. Otomobil ev gibi yatırım planlaması içinde olan tüketiciler, eylül ve ekim ayını görmeden bu konuda karar vermemelidir. Çünkü faizlerdeki artışın devam etmesi yönünde kaygılarımız var."
- "Tüketiciyi sıcak ve sıkıntılı bir yaz bekliyor"
Kamu maliyesinin topladığı vergilerle ilgili düzenleme
yapması gerektiğine de dikkati çeken Deniz, "Akaryakıttan cep telefonuna
kadar tüketiciye ulaşan bütün mal ve hizmetlerden vergi alınıyor. Dolaylı vergi
dediğimiz bu vergilerin oranları Türkiye'de yüzde 65-70 civarındadır. Batıda ve
diğer ülkelerde yüzde 25-30 seviyesindedir. Toplanılan bu dolayları vergilerde
bir miktar geriye giderek piyasada bir denge oluşturabilir. Bu da tüketicinin
ekonomiden kopmamasını sağlayacaktır. Sıcak ve sıkıntılı bir yaz tüketiciyi
bekliyor" şeklinde konuştu.
- "Şubenin önünden geçtin para ver anlayışı engellenmeli"
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Taslağı'nın yeni yasama
yılına kalmasını beklediklerini belirten Deniz, şunları anlattı:
"Biz yasanın bu haliyle çıkamayacağına sevindik. Yeni
yasa taslağı hangi hizmetlerden para alınacağına ilişkin takdir hakkını
bakanlığa ve BDDK'ya bırakıyor. Bu da bankaların yargı kararıyla iade ettikleri
paraları almaya bile yasal olarak hakkı olabileceği anlamına geliyor. Bankalar
göstermelik olarak yasal mecburiyet gereği yalın kart teklif edecekler. Hiç bir
özelliği olmayacak. O karta uyguladıkları sözleşme faizi de merkez bankasının
ilan ettiği faiz kadar olacak. Ama aidat aldıkları kartlarda taksit imkanı,
daha düşük faiz uygulayarak tüketiciyi bu karta sevk edecekler."
Deniz, 56 milyon kredi kartı bulunduğunu ve bankaların ortalama 50 lira yıllık aidat parası topladığını ifade ederek, "Bankalar bu tatlı pastadan vazgeçmek istemiyor. 'Şubenin önünden geçtin para ver' bankacılık anlayışının yasal olarak engellenmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Anadolu Ajansı- Elif Ferhan Durmuş, 05.07.2013