24 Haziran 2015 Çarşamba

“AB, Yunanistan'ı Feda Etmez“

Euro Bölgesinden çıkarılma tehlikesi, ülkenin tekrar iflas ile karşı karşıya kalması ve altına onca imzaların atıldığı kredi sözleşmeleri… Yunanistan nereye doğru gidiyor? Ülkenin geleceği ve önünde bekleyen tehlikeler ne? Konuyu Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Avukat Mehmet Bülent Deniz’le konuştuk.

-Yunanistan iflasın eşiğinde ve Euro bölgesinden çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya. Yunanistan Euro bölgesinden çıkmasıyla neler olur? Para biriminin değişmesi Yunanistan’ı daha da olumsuz yönde etkiler mi? Ekonomisinin yerine gelmesi söz konusu mu? Türkiye’ye herhangi bir etkisi olması beklenir mi?

Av. Mehmet Bülent Deniz: Yunanistan’la ilgili ekonomik kriz endişeleri bir süredir devam ediyor ve devam edeceğe benziyor. Avrupa Birliği siyasi bir birlik olmaktan ziyade öncelikli olarak ekonomik bir birliktir. Yunanistan’daki bu gelişmeler, Yunanistan’ın Euro bölgesinden çıkma konusundaki eğilimi, AB’nin temel felsefesinin de artık çalışmaz hale geldiğini, bir nokta da iflas ettiğini gösteriyor. İngiltere’de AB ile ilgili referanduma gitme tartışmaları var, ayrılma tartışmaları var. Büyük ümitlerle yıllarca kurulan, oluşturulmak istenen Avrupa Birliği Projesi görünen o ki tam anlamıyla hayata geçirilebilmiş ve beklenen faydayı sağlayabilmiş değil.

Yunanistan özelinde 2008’de başlayan krizin hemen hemen bütün dünyadaki olumsuz etkileri giderilirken, Yunanistan’a ilişkin sıkıntı hala devam ediyor. IMF’ye olan borçların ödenmesi, AB’den alınan yardımların projeye uygun kullanılması konusundaki çıkan itilaflar ülkelerin artık Yunanistan’a yardım etmeleri konusunda daha çekingen davranmalarına yol açıyor.

"AB artık yardımcı olmak istemiyor"
Yunanistan bilindiği üzere küçük bir ülke, üretimi az, halkın çalışmaya ilişkin eğilimi son derece düşük. Dolayısıyla bugüne kadar AB fonlarıyla yaşamını sürdüren Yunan halkı için AB artık yardımcı olmak istemiyor. Öte yandan Yunanistan’ın tarihten gelen bir takım iddiaları var. ‘Avrupa Birliği’nin en kilit ülkesiyiz ve binlerce medeniyetin doğduğu topraklarız ve bütün AB medeniyeti aslında bizden kaynaklanmıştır.’ diye bazı moral değerleri öne sürüyorlar.

 
"Bir şekilde kurtaracaklardır" 
Ben Avrupa Birliği’nin Yunanistan’ı feda edeceğini düşünmüyorum. Bir şekilde kurtaracaklardır. Kurtarmazlarsa bile bunu göze alacak cesarette bir AB yapısı düşünemiyorum. Öte yandan Yunanistan’da sol bir iktidar olması da bu süreci bir miktar daha zorlaştırıyor. Fakat sonuçta taraflar anlaşacak ve AB hem dini, hem uygarlık anlamında atası olduğunu düşündüğü Yunan halkıyla ilgili bir kurtarma operasyonu daha yapacaktır diye düşünüyorum. 

-Yunanistan’ın Euro bölgesinden ayrılması Avrupa Birliği’ni ne yönde etkiler?

Av. Mehmet Bülent Deniz: Mesele ayrılması değil. Avrupa Birliği projesi zaten çökmüş durumda, projenin yürümediği artık ortada. Sadece Yunanistan değil İngiltere de bu konuda arıza çıkartıyor. Fransa ve Almanya dönem dönem karşı karşıya geliyorlar. AB projesi oturmuş, yürüyen, daha da gelişecek bir proje olmaktan ziyade, artık varlığı tartışmalar haline gelmeye başladı. Zaten bu proje dünyadaki güçler dengesinde bir güç odağı olma iddiasıyla başlatıldı ama görüyorsunuz ki, dünyada AB bir güç odağı olmaktan ziyade bunun çok gerisinde kalan bir duruma geldi. 

-AB tarafından bu kadar desteklenen bir ülkenin sürekli ekonomik kriz halinde olmasını neye bağlıyorsunuz?

"AB’nin yardımlarıyla geçinen bir ülke"
Av. Mehmet Bülent Deniz: Yunanistan çalışma konusunda eğilimi zayıf bir ülke, tipik bir Akdeniz ülkesi, aynı zamanda AB’nin yardımlarıyla geçinen bir ülke. Kendisini uygarlık bakımından AB’nin sahibi olarak gördüğü için çalışma ihtiyacı hissetmeyen bir anlayışa sahip, çalışmayan ve üretmeyen bir ülke. 

Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Avrupa Birliğindeki fonlarla ayakta duracaktır. Yunan halkı AB ülkelerinin kendisine muhtaç olduğunu düşünüyor. “Biz uygarlığın beşiğiyiz, atasıyız, biz bakılacaktır” düşüncesindeler. Çalışmayı sevmiyorlar zaten öğlen olduğu zaman bütün iş yerleri kapanır. Örneğin bir mobilyacıya girseniz size katalog gösterip sipariş üzerine üretim yaparlar, hiçbir zaman stokta ürünleri olmaz. Çalışma olmayınca üretim olmuyor, üretim olmayınca da kalkınma söz konusu değil.

Sinem Sena Aydın, 23.06.2015 Hukuk Ajansı http://www.hukukajansi.com/ozel-haber/ab-yunanistani-feda-etmez-h15425.html

İcra Dosyaları Çığ Gibi Büyüyor 16 Milyon Dosya Mahkemelerde

Ekonomide yaşanan sıkıntılar, adliyedeki dosyalarda inanılmaz artışa yol açtı. Konu ile ilgili Bugün Gazetesinde, Gökhan Özdağ'ın yayınladığı haberi ve STV Haber TV. Ana Haber Bülteninde, Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz'in değerlendirmelerini paylaşıyoruz:

http://www.bugun.com.tr/ekonomi/korkulan-oldu-haberi/1703667
Ekonomide yaşanan kriz yüzünden borcunu çeviremeyen vatandaş icra dosyalarıyla cebelleşiyor. 12 yılda 2.5 kat artan icra dosyası sayısı 23 milyonu aşarken bunların sadece 7 milyonu çözüme kavuştu.

on 12 yılda ekonomik sıkıntılar yüzünden borçlarını ödeyemeyenler ile yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin sayısı hızla arttı.

İcra dosyası sayısı 23 milyonu aştı. 7 milyonu çözüme kavuşurken 16 milyon dosya çözüm için mahkemelerde bekliyor. Türkiye’deki 985 icra dairesinde icra dosyası sayısı 23 milyonu aştı. Adalet Bakanlığı verilerine göre ülke genelindeki toplam icra dosyası sayısı 2003 yılında 9 milyon 305 bin 453 iken 2013 sonu itibariyle yeni gelen dosyalarla birlikte 21 milyon 838 bin 823’e yükseldi.

1,5 yılda bir milyondan fazla
2015’in ilk yarısına gelindiğinde ise rakamın 23 milyonu aştığı belirtiliyor. Yani sadece bir buçuk yıl içinde 1 milyondan fazla kişi borcunu ödeyemediği için icra takibine düşmüş oldu. Böylece son 12 yılda icra dosyalarında 2,5 katlık bir artış gerçekleşmiş oluyor. İcra dosyası sayısının 23 milyonu aşmış olması ortalama her 4 haneden üçünün icra ile yüz yüze olduğu anlamına geliyor. Bu, aynı zamanda her 4 kişiden birisinin icralık olmasını ifade ediyor.

Borçla yaşar olduk
Bu duruma en büyük etkenin öz kaynak sıkıntısı yaşayan firmaların borçlanarak yatırım yapması, karşılıksız çeke hapis cezasının kaldırılması ve kredi ve kredi kartı kullanımının artması olarak gösteriliyor. Bu dosyalardan yaklaşık 7 milyonu yıl içinde çözüme kavuşturulurken 16 milyondan fazla dosya ise iş yükü nedeniyle bir sonraki yıla devretti. İcra müdürlüklerinin takip ettiği tüm icra işlemlerinin hepsi ise alacak işlemi değil. Maddi bir alacak ifade etmese de yerine getirilmeyen her türlü yükümlülük için icra takibi yapılabiliyor. İcra takibi, mahkemede kesinleşmiş bir karar olmadan da yapılabiliyor. Mahkeme kararına dayalı olarak yapılan icra işlemleri, toplam icra dosyalarının onda birini oluşturuyor.

STV. Haber TV. 22.06.2015


Ramazan Kumanyasında Büyük Tehlike

Bazı marketlerin, Ramazan kumanyası kolilerine tarihi geçmiş ürünler doldurduğu ortaya çıktı. Vatandaş Tarım Bakanlığı’nı göreve çağırdı...

Her yıl Ramazan ayında ihtiyacı olan kişilere dağıtılmak için marketler tarafından hazırlanan yardım kolileri bu yıl da raflardaki yerini aldı. İçerisinde bakliyattan yağa, salçadan una, makarnadan şekere kadar ortalama dokuz kalem ürün bulunan koliler, 

22 ila 90 lira arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Ancak Ramazan’ı fırsat bilip satışlarını artırmak ve stoklarını eritmek isteyen bazı marketler, bu kolilere tarihi geçmiş ürünler koyabiliyor. Bu fırsatçılar, tüketicilerin sağlığıyla oynadığı gibi yardımsever vatandaşların da iyi niyetini suistimal ediyor.

'YALANCI İNDİRİMLERE KANMAYIN'
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, vatandaşları Ramazan’da alışveriş yaparken daha dikkatli olmaları konusunda uyardı. “Ramazan’da gıda tüketiminin artmasını fırsat bilen bazı marketler kumanya kolilerine tarihi geçmiş ürünler koyarak tüketicilerin sağlığıyla oynuyor. Bu konuda yüzlerce şikayet alıyoruz” diyen Aydın Ağaoğlu, bu durumun daha çok bakliyat, kuruyemiş ve toz tatlılar da yaşandığını vurguladı. 

TÜSODER Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Güvenmediğiniz yerlerden alışveriş yapmayın. Yalancı indirimlere ve promosyon ürünlerine kanmayın. Fişlerinizi de mutlaka kontrol edin” dedi.

Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz ise bunu ‘fırsatçılık’ olarak nitelendirdi. Kumanya kolilerine tarihi geçmiş ürün koyan kötü niyetli market sahiplerinin, bu kolilerden alıp yardım yapmak isteyenleri suiistimal ettiklerini vurgulayan Deniz, “Bu konuda Tarım Bakanlığı gerekli denetimleri yapmalı. Ama bu denetimler yok denecek kadar az. Vatandaşın sağlığı Allah’a emanet” diye konuştu. 

‘BARKOD SİSTEMİ GELMELİ’
Deniz, “Kolilerde ortalama 9 ürün var. Tüketicilerin koliyi açıp tek tek ürünleri kontrol etme şansı yok. O nedenle kumanya kolileri barkod sistemine dahil edilmeli. Bu önerimizi Tarım Bakanlığı’na da ilettik” dedi. 

Ramazan ayında artan gıda fiyatlarını ve kumanyalar içindeki gıdaların kalitesini son 12 yıldır yakından takip ettiklerini belirten Bülent Deniz, şöyle devam etti: “Yaptığımız çalışmalar ve hazırladığımız fiyat endeksleri neticesinde son üç yıldır fiyatların kontrol altına alınmasını sağladık. Ama gıda kalitesi konusunda hâlâ boşluklar var.”

Elif Akın, 20.06.2015 Millet http://ekonomi.millet.com.tr/ramazan-kumanyasinda-buyuk-tehlike-haberi/1269281

Denetim Boşluğu Aidatı Rant Kapısı Yaptı

Türkiye’deki kimi sitelerde bir kira değerine ulaşan aidatlarla ilgili henüz bir denetim mekanizması çalışmıyor. Ancak Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Mehmet Bülent Deniz’e göre hâlâ bir formül var: “8 daire ve üzerindeki apartman veya sitelerde kat mülkiyeti hukuku geçerli. Bu, kat maliklerinin birleşerek yönetimi yeniden belirleyebileceği ve her türlü düzenlemeyi yapabileceği anlamına geliyor.”

Emekli Albay Sami Bilgiç, şeffaf olmadığını düşündüğü için uzun süredir oturduğu Başakşehir 5. Etap’ta Emirgan Sitesi’nde 1 yıla yakın süredir 150 lira civarındaki aidatını ödemiyor. Ancak site yönetimi her aidat için ayrı olmak üzere yüzde 5 gecikme faizi uyguladığı için Bilgiç’in borcu 2 bin lirayı aşmış durumda. Bilgiç, bu durumun giderek çıkmaz bir hal aldığını düşünedursun, bu durumdaki binlerce kiracı veya ev sahibi, toplanan aidatların nereye harcandığı hakkında fikir sahibi değil. Bu sebeple binlerce şikayet aldıklarını vurgulayan Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Mehmet Bülent Deniz, Bilgiç’in ödediği aidatın gelen kimi şikayetlere oranla epey düşük olduğunu belirterek, site aidatı konusunun denetimsizlik sebebiyle rant kapısı haline geldiğini ifade ediyor. “Site aidatı konusunda problem şöyle: Şimdi site ve proje inşaatı yapan firmalar satış anında satış sözleşmesine madde ekleyerek tapu tesliminden itibaren 5-10 sene tüm yönetimin ismi yazılı bir şirket tarafından yapılacağı belirtiliyor ki bu şirket ya inşaat firmasının kendisine ait veya bağlı şirketi. Yani proje yapanlar hem inşaattan hem de site yönetimini profesyonelce yaptığını iddia ederek yönetimden gelir elde ediyor” diyen Avukat Mehmet Bülent Deniz, ancak yasalarca 8 daire üzerindeki apartman veya sitelerde kat mülkiyeti hukuku rejiminin geçerli olduğunu söylüyor. Bunun kat maliklerinin birleşerek yönetimi yeniden belirleyebileceği ve her türlü düzenlemeyi yapma hakkına sahip olduğu anlamına geldiğini belirten Deniz, “Ancak şu an sitedekiler o haklarından haberdar değil. Güvenlik, çevre düzenlemesi adı altında site yönetimine kimi zaman kiradan daha fazla para ödemek durumunda kalıyorlar. Aidat parasından kurtulmak için dairesini ucuza kiraya verenler bile var. Ülkeyi gayrimenkule boğmanın bu tip görünmeyen ve çok sayıda vatandaşı rahatsız eden yanları da var” diye konuştu. Deniz, kat mülkiyeti hukuku çerçevesinde, site sakinlerinin iradeleri ile her an yeni yönetim belirleyebileceğini vurgulayarak, “Bunun bir riski yok. Oybirliği veya çokluğu ile yönetim planını değiştirmek gayet mümkün” dedi.

AİDATIN NEREYE HARCANDIĞINI ÖĞRENMEK MÜMKÜN
Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Mehmet Bülent Deniz, site yönetimini değiştirmeden de toplanan aidatların nereye harcandığını öğrenmenin bir yolu olduğunu kaydetti. “Bu yol sitelerdeki veya apartmandaki mevcut yönetim şirketinin topladığı aidatın usulüne uygun olup olmadığını sulh hukuk hakimine başvurarak, hakimin vasıtası ile denetlendirebilirler. Devlet buna yasalarla izin vermiş. Gerisi site sakinlerine kalıyor” dedi.

Arif Bayraktar, 08.06.2015 Zaman http://www.zaman.com.tr/ekonomi_denetim-boslugu-aidati-rant-kapisi-yapti_2298560.html