Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Başkanı Haşmet
Atahan, elektrik tüketicisinden, özellikle teknik altyapı yetersizliklerinden
kaynaklanan kayıpların bedelinin alınmasının ve yapılan diğer kesintilerin
hukuka uygun olmadığını savunarak, hepsinin kaldırılmasını talep ettiklerini
bildirdi.
Atahan, Taksim Hill
Otel'de düzenlenen toplantıda, tüketici dernek ve federasyonları ile bir araya
gelerek elektrikte kayıp-kaçak bedellerinin tüketiciye iade edilmesi konusunu
görüştüklerini söyledi.
"Kayıp veya kaçak
elektrikten tüketiciler sorumlu tutulamaz ve bunların bedeli tüketiciden
alınamaz" diyen Atahan, bu konudaki uzun süren mücadelelerinin görmezden
gelinemeyeceğini ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ilgili kararının yok
sayılamayacağını vurguladı.
Atahan, kayıp-kaçak
bedelinin iadesiyle ilgili kararın 17 Aralık 2014'te kesinleştiğini
hatırlatarak, "Karardan çıkan sonuçlara bakılırsa Enerji Piyasası
Düzenleme Kurulu'na (EPDK) sınırsız fiyat belirleme hak ve yetkisi
verilmemiştir. Başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan
elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk
devleti ve adalet düşüncesiyle bağdaşmamaktadır" dedi.
Kayıp-kaçak bedeli
olarak tüketicilerden alınan ücretlerin 2014'te yaklaşık 5 milyar lira olduğunu
kaydeden Atahan, "Son 3 yıl içerisinde tüketicilerden haksız olarak alınan
miktar 13,5 milyar liradır. 10 yılda ise 30-40 milyar lira tüketiciden
gasbedilmiştir" diye konuştu.
Atahan, tüketiciden
"dağıtım bedeli, perakende satış-hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli,
iletişim sistemleri bedeli, TRT fonu, enerji fonu, belediye fonu" gibi
haksız kesintiler yapıldığa işaret ederek, "Gerek kayıp-kaçak bedeli
gerekse 7 kalemde alınan diğer kesintilerin hiçbiri hukuka uygun değildir.
Sosyal devlet ilkesine, evrensel tüketici haklarına aykırıdır. Hepsinin
kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.
Tüketici örgütleri
olarak sorunların uzlaşarak çözülmesi taraftarı olduklarını belirten Atahan, bu
nedenle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'dan görüşme talep
edeceklerini aktardı.
Atahan, "Biz
tüketici dernekleri ve federasyonları olarak elektrikte yaratılan kayıp-kaçak
karmaşasının giderilmesini ve uzlaşı yoluyla makul bir çözüme kavuşturulmasını
istiyoruz" diye konuştu.
Bu çözüm süresinde
mahkemelerin iş yükünü artırmak, devleti ve dağıtım şirketlerini zarara
uğratmak istemediklerini vurgulayan Atahan, öncelikle tüketicilerin
mağduriyetinin giderilmesini istediklerini, bu süreçte yumuşak bir geçişin
yaşanabileceğini anlattı.
Atahan, açıklamaya,
TÜKODER, Tüketiciler Birliği Federasyonu, Tüketiciyi Koruma Derneği, Bursa
Tüketiciler Derneği, Tüketici Sorunları Derneği, Tüketicinin ve Rekabetin
Korunması Derneği, Tüketici Hakları ve Çevreyi Koruma Derneği, Tüketiciler
Derneği, Tüketici Hakları Derneği, Tüketici Hakları Merkezi Derneği, Tüketici
Mağdurları ve Çevreyi Koruma Derneği'nin imza attığını sözlerine ekledi.
"Bu bedeli geri almak için hiçbir
aracıya gerek yok"
Tüketici Sorunları
Derneği Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, bu bedelin vatandaşı 2 kere mağdur
ettiğini, iade için hareket geçenlere, birtakım dolandırıcı firmaların
başvururken kullanabileceklerini söyledikleri boş dilekçe pazarladığı aktardı.
Hakem heyetlerindeki
sistem sıkıntısına rağmen vatandaşların elektrik dağıtım şirketine başvurarak
ayrıntılı döküm isteyebileceklerini, burada tespit edilen kayıp-kaçak tutarını,
ikamet ettikleri ilçe kaymakamlıklara başvurarak geri alabileceklerini
vurgulayan Ağaoğlu, "Bu bedeli geri almak için hiçbir aracıya gerek
yoktur" dedi.
Tüketicileri Koruma
Derneği Genel Sekreteri Halil Çamalan da cep telefonlarına gelen "Sizden
haksız alınan ücretleri biz alıyoruz. Bize başvurun" şeklindeki kısa
mesajların dikkate alınmaması gerektiğini vurguladı.
"EPDK bu konuda adım atmalı"
Tüketiciler Birliği
Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, Türkiye'deki 38 milyon abonenin
aynı anda yargıya başvurması halinde sistemin kilitleneceğini aktardı.
Deniz,
"Dolayısıyla EPDK, bu konuda yasal bir adım atmalı. Vatandaşlar şu anda
kaymakamlıklardaki hakem heyetleri ve mahkemelere gidebiliyor. Görünen o ki
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu son derece üst düzeyde üretilmiş bir karar varken
hiçbir yerel mahkeme veya tüketici hakem heyetinin bu kararı görmezden gelmesi,
emsal olarak almaması mümkün değil. Bundan sonra yargıdan çıkacak kararlar bu
karara paralel olacaktır" diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder