Çoğumuz, şimdinin gençlerine dudak bükerek
bakıyoruz.
Ellerinde tabletler, akıllı telefonlar; ne
anlama geldiğini bilmediğimiz jargonla iletişim kuran, ‘dibine kadar’ fantastik dünyalarında, dünyalarını Robenson’un
adasına çevirip başkaları yokmuş gibi davranan ve onlara ‘Z Kuşağı’ adını taktığımız gençler…
Çok zamandır kulak veriyorum bu insanlara.
Görmeye, anlamaya, bagajımdaki katı
eleştirilerimi doğrulamaya çalışıyorum.
Şimdi
itiraf zamanı, sandığım gibi değilmiş bu ‘ergen’ler.
Koşulları, olanakları ne olursa olsun;
bilmeye çalışan, değerlendiren, dünyaya kendi damgasını vurmak için çabalayan,
azımsanmayacak bir grup var aralarında.
Homofobiye düşman, cinsiyetçi, ırkçı
yaklaşımı hor gören, nefret suçlarının aklımıza gelmeyenini bile kıyasıya
eleştiren, kendi Getto’larında dayanışmayı her daim canlı tutan bu gençler; -çok
değil- önümüzdeki onbeş-yirmi yılın ardından, kimi zaman bir banka gişesinin
ardından bize ‘hoşgeldiniz’ diyecek,
kimi zaman sağlık, adalet dağıtacak, kısacası dünyayı yönetecek, karar
alacaklar.
Şimdi toplu itiraf zamanı; onlarca siyasi parti, yüzlerce örgüt,
milyonlarca ebeveyn…
Hangim(n)iz bu gençleri görüyoruz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder