Kütahya, 22.10.2016
‘TBF Başkanlar Kurulu Kütahya’da toplandı’
‘Hızla normal gündemimize dönülmelidir’
‘Finans, enerji ve iletişim sektöründe sorunlar devam
ediyor’
‘Sekiz ay boyunca harcamalara dikkat’
Tüketici
Birliği Federasyonu (TBF) üyesi dernek başkanlarının oluşturduğu TBF Başkanlar Kurulu, 2016 yılının son
toplantısını Kütahya’da gerçekleştirdi.
Son bir yıl içinde yaşanan sorunlar ve
gelişmelerin değerlendirildiği çalışmanın ardından, Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) adına Genel Başkan Mehmet Bülent Deniz şu açıklamayı yapmıştır:
Demokrasinin
tarafındayız
Ülkemiz, 15 Temmuz gecesi büyük bir
felâketin eşiğinden dönmüştür.
Millet iradesine kasteden hainler
tarafından gerçekleştirilmek istenen darbe, halkımızın özverili ve canı
pahasına ortaya koyduğu tepki ile bertaraf edilmiştir.
Tüketici
Birliği Federasyonu; her
koşulda ve mutlak şekilde halkın iradesinin egemen olduğu, darbelerin
konuşulmadığı bir Türkiye arzusuyla çalışmalarını sürdürmektedir.
Zor
dönemin ardından, normalleşmenin sağlanması gereklidir
Gerek 15 Temmuz’da yaşanan hain
saldırı, gerek öncesindeki dönemlerde ülke gündeminin ‘terör, rejim, başkanlık,
dış politika’ tartışmalarıyla geçirilmiş olması ve şimdi de sınırlarımızın
ötesindeki acımasız savaş nedeniyle ülkemizin, sıradışı bir iklimde olduğunun
farkındayız. Bu nedenle yapısal reformlar, işsizlik, ekonomik büyüme ve benzeri
konuların gündeme gelmesi çoğu kez ertelenmektedir.
Ancak gıda enflasyonu, işsizlikteki
artış, hane halkı borçluluğundaki artış acilen çözülmesi gereken sorunlar
olarak önümüzde durmaktadır.
Rejimin korunması kavgası yanında,
sokaktaki insanın cebini, aşını, işini ilgilendiren konularda yapısal
reformların yapılarak, sosyal devlet anlayışı içinde, ekonomik büyümenin
sağlanmasına yönelik önlemlerin yaşama geçirilmesi ve normalleşmenin sağlanması
gereklidir.
Finans,
enerji ve iletişim
Finans, enerji ve iletişim
sektörlerinin doğal tüketicisi, ülkemizde yaşayan seksen milyon insanımızdır.
Bu nedenle geride bıraktığımız bir yıllık dönemde tüketici gündeminin ilk üç
sırasında bu sektörlerde yaşanan sorunlar yer almaktadır.
Türk
Telekom’un yerleşik operatör niteliği, sektörde rekabeti engelleyecek
boyuttadır
Bilindiği gibi uzun bir süre önce
gerek ses ve gerekse data iletişiminde tekel kalkmış ve Türk Telekom dışındaki
diğer firmalar da, ses ve data iletişimi sağlamaya başlamıştır. Bu uygulama
sektörde rekabeti sağlamış ve iletişim hizmetlerinin fiyatlarında düşüşler
kaydedilmiştir. Sektördeki genişlemeye koşut olarak; firma sayısının artması,
mevcut firmaların pazar paylarını arttırma istekleri, rekabet ortamını ileri
seviyeye taşıyacaktır.
Ancak bu süreç, Türk Telekom’un
yerleşik operatör olması nedeniyle beklenen hızda ilerlememektedir. Altyapının
sahibi olan bu firmanın, altyapısını diğer firmalarla paylaşımında yürüttüğü
ücret politikası, ses ve data hizmet bağlantılarında, diğer firmaların zorunlu
olarak kendisinden hizmet almaları ve özellikle firmalar arasında geçiş yapan
tüketicilerin yeni bağlantılarının sağlanması, arıza durumunda arızanın giderilmesi
işinin Türk Telekom’un insaf ve hızına bağlı bulunduğundan sektörde rekabetin
daha da artmasının önü kesilmektedir.
Bu nedenle sektörün düzenleyici
kurumu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından rekabetinin önünü
açıcı şekilde, altyapının paylaşılmasını sağlayacak önlemlerin hızlıca
alınmasını beklemekteyiz.
Enerji
sektöründe sorunlar büyümeye devam ediyor
Vergi
yükü azaltılmalıdır
Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt
sektörlerinde yaşanan sorunların ortak bileşeni, hizmet bedellerine yansıtılan
dolaylı vergilerdir. Bu hizmetlerin birim fiyatlarına bindirilen vergiler,
kesintiler ve benzeri yükler nedeniyle daha ucuza alınabilecek hizmet,
tüketicinin cebinde karadelikler oluşturmaktadır.
Bu nedenle yaşamsal öneme sahip bu
hizmetler üzerindeki vergi yükü, acilen en az seviyeye indirilmelidir.
Doğalgaz
indirimi müjdesi, elektrik indirimi ile devam ettirilmelidir
01.10.2016 tarihinden itibaren
doğalgaz birim fiyatlarında yüzde on indirime gidilmiştir. Bu karar, indirim
oranı ve özellikle kış mevsimine girmeden uygulanmaya başlayacak olması
nedeniyle olumludur. Tüketici Birliği
Federasyonu, kış aylarında artan tüketim nedeniyle bugüne kadar kış
aylarında ısınmak için neredeyse küçük bir servet ödeyen tüketicileri -kısmen
de olsa- rahatlatacak bu adımı desteklemektedir.
Ancak elektrik enerjisi üretiminde,
tüketim dönemlerine göre değişmekle birlikte, yüzde 30-55 arasında doğalgaz
kullanılıyor olması nedeniyle doğalgaz fiyatında yapılan indirimin elektrik
üretimi maliyetine de olumlu olarak yansıması gerekmektedir. Bu nedenle
elektrik fiyatında da, benzeri bir indirimin yapılması gerekmektedir.
Tüketici
Birliği Federasyonu sorunu tespit etti, Bakan Albayrak harekete geçti
Tüketici
Birliği Federasyonu tarafından
07.03.2016 tarihinde bir araştırma
yapılarak; perakende elektrik satışı yapan firmaların çağrı merkezleri test
edilmiş, araştırma sonucunda çağrı merkezlerinde canlı operatöre ulaşma süresi 76,82 saniye olarak ölçülmüştür.
Kamuoyu ve ilgili kamu otoriteleri
ile paylaşılan bu dramatik sonuç üzerine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu harekete geçerek, elektrik sektöründe
hizmet veren firmaların çağrı merkezlerini mercek altına almış ve geçtiğimiz
günlerde 45 saniye kuralı
getirilmiştir.
Tüketici
Birliği Federasyonu; tespit
ve uyarıları dikkate alarak, harekete geçen kamu otoritelerinin bu kararını
desteklemekte olup çağrı merkezleri üzerinde araştırmalarını devam
ettirecektir.
Elektrik
kesintileri bitmek bilmiyor
Tüketici
Birliği Federasyonu, 01.03.2015
tarihinden bu yana Elektrik Kesinti
Endeksi (EKE) çalışmasını yürütmektedir. Mevzuat gereği, firmaların en az
48 saat önceden duyurmak zorunda oldukları planlı enerji kesintisi verileri her
gün kaydedilmekte, elde edilen veriler aylık ve yıllık olarak kamuoyu ile
paylaşılmaktadır.
01.03.2015-30.09.2016
tarihleri arasındaki ondokuz aylık dönemde toplam olarak 1.030,284,50 saatlik
elektrik kesintisi gerçekleşmiştir. Planlı
kesintilerin yanında, arıza nedeniyle gerçekleşen kesintilerin de olduğu ve bu
konuda tüketicinin yakınma içinde olduğu bilinmektedir.
Elektrik hizmeti sağlayan yirmibir
firmanın, yaşamı kabusa döndüren kesintileri en aza indirmeleri gerekmektedir.
Kaşla
göz arasında kayıp-kaçak bedeli yasalaştı
Yıllardır kamuoyunun büyük tepkisine
neden olan elektrikteki kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak Tüketici Birliği Federasyonu tarafından
yürütülen mücadele, 2014/Aralık’ta Hukuk Genel Kurulu’nun; hırsızın yol açtığı
zararın, dürüst yurttaşa yüklenmesinin hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle
bağdaşmadığı yönündeki kararı ile zaferle sonuçlanmıştı.
Ne yazık ki, bu kararın ardından
siyasi iktidar tarafından kayıp-kaçak bedellerinin yasa zoruyla alınmasını
sağlayacak yasa çıkarılmış, hırsızlığın bedeli namuslu tüketicinin sırtına
yüklenmiş, tüketicinin dava açma hakkı da yasa zoruyla engellenmiştir.
Bu yasanın iptali için Anayasa
Mahkemesi’ne dava açılmıştır. Yüksek mahkemenin hukukun gereğini yaparak,
Anayasa’nın hukuk devleti ilkesini ayaklar altına alan bu yasayı iptal edeceğine
inanıyoruz.
Akaryakıttaki
vergi yükü hafifletilmelidir
Akaryakıttan ortalama olarak yüzde 63 oranında vergi alınmaktadır.
Türkiye tüketicisi dünyanın en pahalı akaryakıtı satın almaktadır. Benzin
istasyonları, vergi dairesi; çalışanları da, vergi memuru gibi çalışmakta,
akaryakıttaki yüksek fiyat, tüketiciye ulaşan tüm mal ve hizmetlerin maliyetini
arttırmaktadır. Akaryakıttan alınan verginin makul seviyede olması, tüm mal ve
hizmet maliyetlerini azaltacak, tüketicinin gereksinimlerini daha ucuza
karşılamasının önü açılacaktır.
Bankaların
borusu ötmeye devam ediyor
Her fırsatta ‘faiz lobisi’
nitelemesiyle siyasi iktidarın eleştirdiği bankacılık sektöründe, tüketiciyi
yok sayan, ezen uygulamalar hız kesmeden devam etmektedir.
Kredi kart aidatı, hesap işletim
ücreti, dosya parası ve benzeri haraçlarla tüketiciyi canından bezdiren
bankaların bu paraları tüketiciye iade etmelerine ilişkin yargı kararlarının
artması üzerine, 2014/Mayıs’ta yeni tüketici yasası ile bu paraların yasa
zoruyla tüketiciden alınması sağlanmıştır. Siyasi iktidarın eleştirdiği bir
sektörde, tüketiciyi bankalara peşkeş çeken uygulaması, kamuoyunda şaşkınlıkla
karşılanmış olup tepki görmeye devam etmektedir.
Kredi
kart borçlarının yapılandırılması müjdesi balona dönüştü.
Halen yirmimilyon tüketicinin
cebinde, ellidokuz milyon kredi kartı bulunmaktadır. 2016/Temmuz itibariyle
kredi kart borcunu ödemeyen kişi sayısı iki milyondur. Tüketici Birliği Federasyonu’nun tespitlerine göre, kredi kart borcunu
asgari tutarları ödeyerek öteleyen tüketici sayısı onbir milyon civarındadır.
Kredi kartında akdi faiz aylık yüzde
2,02, gecikme faizi aylık 2,52 olarak uygulanmaktadır. Akdi faiz oranı dikkate
alınarak, kredi kartından sadece
1.000,00 TL. harcama yapıp başka hiçbir harcama yapmaksızın, sadece asgari
tutarı ödeyerek borcun kapatılma süresi, elliüç aydır.
Tüketici
Birliği Federasyonu,
bu insafsız matematik nedeniyle uzun süredir kredi kart borçlarının
yapılandırılması gerekliliğini, daha önce iki kez TBMM tarafından çıkarılan
yapılandırma yasalarında olduğu gibi yapılandırma
olanağının sadece borcunu hiç ödemeyenleri değil asgari tutarı ödeyerek günü
kurtaran tüketicilere yönelik olması gerektiğini ifade etmişti.
Tüketici
Birliği Federasyonu tarafından
yıllardır ve ısrarla dikkat çekilen bu sorunun çözümü için geçtiğimiz günlerde Başbakan
tarafından açıklanan ve sonrasında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
tarafından yönetmelik hükmü haline getirilen ‘kredi kart borçlarının yetmişiki
aya kadar taksitle ödenmesi’ müjdesi, bankaların şımarık ve hoyrat tutumları
nedeniyle kocaman bir balona dönüşmüştür.
Yapılandırma için bankalara başvuran
tüketicilere; tercih ettiği değil bankanın kendi uygun gördüğü vade ve temerrüt
faizi olan yüzde 2,52 oranı dayatılmaktadır. Tüketicilerin bu konuda, BDDK’ya
yaptıkları yakınma ve başvurular da sonuçsuz kalmakta, BDDK tüketiciyi, adeta
bankaların önüne yem olarak atan bir tutum sergilemektedir.
Bu nedenlerle acil olarak;
-Yapılandırılacak
borca uygulanacak faizin, bankanın tüketici kredisine uygulanan faiz oranını
geçemeyeceği,
-Tüketicinin
yapılandırmak istediği borç miktarı ve taksit sayısına ilişkin isteminin banka
tarafından aynen kabulünün zorunlu olduğu
yönünde kesin ve emredici düzenleme
yapılmalıdır.
Önümüzdeki
sekiz ay boyunca harcamalara dikkat
Tüketici
Birliği Federasyonu; küresel
ekonomideki koşullar, ülkemizin burnunun dibindeki yayılma eğilimi gösteren
savaş hali, ülke ekonomisindeki olumsuzluklar nedeniyle 2017 yılının ortalarına
kadar, tüketicilerin zorunlu olmayan harcama yapmamaları konusunda
uyarmaktadır.
Mehmet
Bülent Deniz
Tüketici
Birliği Federasyonu (TBF)
Genel
Başkan
Anadolu
Telif ve Tüketici Hakları Derneği
Genel
Başkan Mehmet Çınar
Antalya
Apartman Yöneticileri Tüketiciler ve Danışmanlığı Derneği
Genel
Başkan Ahmet Ballıel
Enerji
Tüketicileri Derneği
Genel
Başkan Bülent Çebin
Gümüşhane
Tüketici ve Çevre Haklarını Koruma Derneği
Genel
Başkan Sinan Akıncı
Kaza
Mağdurları Sosyal Güvenlik ve Tüketici Hakları Derneği
Genel
Başkan Ali Körükçü
Siirt
İli Tüketiciyi Koruma Derneği
Genel
Başkan Mehmet Enver Aytaç
Sivil
Toplum ve Diyalog Merkezi Derneği
Genel
Başkan Aydın Türkmenoğlu
Tüketici
Başvuru Merkezi Derneği
Genel
Başkan İbrahim Güllü
Tüketici
Güvenliği Derneği
Genel
Başkan Murat Köse
Tüketici
Hak Arama Derneği
Genel
Başkan Nihat Altay
Tüketici
Hakları ve Gıda Güvenliği Derneği
Genel
Başkan Şafak Toker
Tüketici
Hareketi Derneği
Genel
Başkan Cüneyt Köşe
Tüketici
ve Çevre Derneği
Genel
Başkan Sıtkı Altan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder