20 Kasım 2014 Perşembe

Kuzu Kurda Teslim

Tüketiciler Birliği Federasyonu M. Bülent Deniz, vatandaşların kendileri lehine bugüne kadar hiçbir olumlu karar almayan BDDK ve EPDK gibi kurumların önüne atıldığını öne sürerek, “Hükümet kuzuyu kurda teslim etti” şeklinde benzetme yaptı.
 
BANKALAR KORUNUYOR MU?
Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı M. Bülent Deniz, hem Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) hem de Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) tüketiciler lehine bugüne kadar hiçbir karar almadığını vurgulayarak, Türkiye’de son 7-8 yıldır tüketicilerin bankalar ve özelleştirilen elektrik kurumları tarafından mağdur edilmesine göz yumulduğunu öne sürdü. 61 kalemde tüketiciyi soyan bankaların BDDK tarafından düzenlenecek yönetmelikler ile korunduğunu öne süren Deniz, “Biz bunu kuzunun kurda teslim edilmesi olarak algılıyoruz” dedi.
 
GÜVEN ENDEKSİ DÜŞTÜ
Bankaların son günlerde tüketicileri icraya vermekte ya da alacaklarını varlık yönetim şirketlerine devrettiğini belirten Başkan Deniz, Türkiye ekonomisi için bu kışın karanlık geçeceği endişesi taşıdıklarını vurguladı. Tüketici Güven Endeksinin de yaşanan tüm olumsuzluklarla beraber Ekim ayında yüzde 4 oranında düştüğünü hatırlatan M. Bülent Deniz, Türk insanının savaş ihtimali, yeni hükümete olan güvensizlik ve ekonomide tüketici lehine ciddi düzenlemelerin hayata geçirilmemesi nedeniyle harcamalarını kontrol altına almaya başladığını da kaydetti.
 
Tüketiciler Birliği Federasyonu üyeleri bankaların tüketiciyi mağdur ettiği noktasında ortak görüş bildirerek, hükümetin tüketici lehine düzenlemeleri gerçekleştirmesini talep etti. 16 Derneğin bağlı bulunduğu Tüketiciler Birliği Federasyonu kanalıyla yapılan basın açıklamasında özellikle tüketici hakem heyetlerinden yüksek yüzdeyle tüketici lehine çıkan kararların hiçe sayılmaması ve yeni yasal düzenlemeye gidilmesi gerektiği vurgulandı. Federasyon Başkanı M. Bülent Deniz yaptığı açıklamada, Türkiye’de 7-8 yıldır tüketici ve banka ilişkisinin düzenli yürümediğini ve tüketicinin mağdur edildiğini vurguladıklarını ancak Tüketici hakem heyetlerine yapılan itirazların büyük çoğunluğunun bankalarla ilgili olmasına karşın yeni tüketici yasasında tüketici hakkını koruyan düzenlemelerin bulunmadığına dikkat çekti.
 
Deniz, “Bankalar işi o kadar azıttılar ki şubemizin camına baktın saçını düzelttin para ver diyecek hale geldiler. 61 kalemde aldıkları masraflarla ilgili hükümet yetkililerine itirazda bulunduk. Bankalar biz bu sayıyı düşürdük diyerek göz göre göre yalan söylüyorlar. Yargıtay 13.Dairesinden ve binlerce tüketici hakem heyetinden kararlar aldık. Faiz ve komisyonlar ile ilgili tüketici yasasında bankalar lehine düzenleme yapıldı. BDDK tarafından düzenlenecek yönetmelikler artık hukuki nitelik kazandı. Biz bunu kuzunun kurda teslim edilmesi olarak algılıyoruz. BDDK’nın görevlerinden bir tanesi tüketicinin hak ve çıkarlarını korumak olduğu halde kurulduğundan bu yana tüketici lehine hiçbir karar almıştır” dedi.
 
Tüketici aleyhine faaliyetleri kabul gören ve bu konuda sabıkalı olan bir kurumun bankalardan alacağı ücret ve komisyonlarla ilgili tüketici lehine düzenleme yapmasını zaten beklemediklerini ileri süren Başkan Deniz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dişimizle tırnağımızla yargı kanalıyla aldığımız kararların hiçbir hükmü kalmadı. Tüketiciler arasında bankalarla ilgili patlama yaşanabilir. Kredi kartı borçlarının ödenmemesi ile ilgili çok ciddi rakamlar var. Bugün bir bankaya 1000 lira olan kredi kartı borcunuz sadece asgari bedeli ödeyerek 54 ayda kapatılabiliyor. Federasyon olarak bunu Haziran ayında dile getirmiştik. Kasım ayından itibaren bankaların alacak takibine başladıklarını gördük.
 
“Hiç olmazsa hane halkı borçluluğunda rekor seviyeye ulaşan tüketici borçlarını yeniden düzenleyebilecek bir düzenleme yapılsın ki ödenmeyen borçların bankalara dönmesi sağlansın. Bankaların tüketicilerden tahsil etmeye çalıştığı paralarla ilgili ne yazık ki düzenleme yapılmadı. Bir banka 90 gün geciken bir alacak söz konusu ise borçlu hakkında icra takibi yapmak zorundadır. Bankalar tüketicileri icraya vermekte ya da alacaklarını varlık yönetim şirketlerine devretmektedir. Türkiye ekonomisi için bu kışın karanlık geçeceği endişesini taşıyoruz”
 
Enerji dağıtım şirketleri ile tüketiciler arasındaki ilişkilerin de tıpkı bankalarla olduğu gibi kaygı verici düzeyde olduğunu savunan M. Bülent Deniz, Özelleşen elektrik dağıtım işinin elektrik kesintileri ve yüksek gelen fatura bedelleri ile kaliteli verilmemekte olduğunu ve tüketicinin haksız sözleşmelerle mağdur edildiğini öne sürdü. Deniz, “EPDK bu anlamda tıpkı BDDK gibi tüketici lehine kararlara imza atmamaktadır. Elektrik, su, ulaşım, iletişim gibi tüketicinin olmazsa olmaz yararlanmak durumunda olduğu kamusal hizmetlerin sağlıklı yönetilmediği görülüyor. 2015 yılından itibaren tüketicileri bilgilendirecek ve hukuki mücadelelere hız verecek bir çalışma yapacağız. 2015 yılından itibaren tüm tüketiciler elektrik hizmetini istedikleri şirketten alabilecekler. EDPK bu konuda da engelleyici tutum sergiliyor. Enerjide arz daralması olduğunu düşünüyoruz. Elektrik kesintisi bu yıl bundan dolayı gerçekleşiyor olabilir” dedi.
 
Deniz ayrıca Türkiye’deki enflasyon rakamlarının ise yanıltıcı olduğunu gerçek enflasyon oranının iki basamaklı rakamlara bilinçli olarak çıkartılmadığını öne sürdü. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamının yüzde 9 olduğunu ancak sokağa bakıldığında bunun yüzde 25 düzeyinde göründüğünü savunan Deniz, Gıda fiyatlarında kış aylarında ortaya çıkacak rakamların bunun bir sağlaması olacağını vurguladı. Tüketici Güven Endeksinin de yaşanan tüm olumsuzluklarla beraber Ekim ayında yüzde 4 oranında düştüğünü örnekleyen M. Bülent Deniz, Türk insanının savaş ihtimali, yeni hükümete olan güvensizlik ve ekonomide tüketici lehine ciddi düzenlemelerin hayata geçirilmemesi nedeniyle harcamalarını kontrol altına almaya başladığını kaydetti. Deniz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tüketicilerin yaşadığı ve yargıya yansıyan rakamların yanında bir de hukuki mücadeleye girmek istemeyenlerin sayısını göz ardı etmemek lazım. Mahkemelere başvurmayan insanlar da azımsanmayacak düzeydedir. Burada asıl sorun tüketicinin 2007’den bu yana kazandığı tüm hukuksal kazanımların bir kalemde yok sayılmasıdır. 60 milyon kredi kartı var kart başına 50 lira alsalar 3 katrilyon para yapıyor. Kartın bankaya maliyeti 70 cent düzeyindedir. Ortaya korkunç rakamlar çıkıyor”
 
Federasyonun bünyesinde toplamda 16 derneğin bulunduğu bildirilirken basın toplantısına şu isimler katıldı: “ Tüketici Başvuru Merkezi Genel Başkanı Av. İbrahim Güllü, Sivil Toplum Diyalog Merkezi Başkanı Av.Aydın Türkmenoğlu, Kaza Mağdurları Sosyal Güvenlik Tüketici Hakları Derneği Ali Körükçü, Tüketici ve Çevre Derneği Genel Başkanı Sıtkı Altan, Tüketici Hakları Derneği Şafak Toker Kıvrak, Anadolu Telif ve Tüketici Hakları Derneği Başkanı Mehmet Çınar, Antalya Tüketici Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Ballıer. Murat ŞENTÜRK
 

Hiç yorum yok: