20 Aralık 2012 Perşembe

Fast-Food'a Karşı 4 Önlem


Sağlık Bakanlığı, obeziteye yol açan fast food yiyeceklere savaş açtı. Norveç, İsveç, Finlandiya'dan sonra İsviçre'nin de fast food yiyeceklere reklam yasağı getirmeyi tartışması Sağlık Bakanlığı'nı harekete geçirdi. Obeziteyle mücadele için fastfood'a karşı 4 önemli önlem hazırlandı. İlk olarak Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Kanunu'nda yer bulan fast-food reklam yasağının uygulanması başlatılacak. Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği kırmızı işaretli sağlıksız ürünler RTÜK'e bildirilecek. Bu ürünlerin reklamları çocuk programlarında yayınlanamayacak. RTÜK yetkilileri, söz konusu yasak için her türlü yasal altyapının mevcut olduğunu ancak ilgili kuruluşlardan hangi ürünlere yasak uygulanacağına ilişkin düzenleme beklediklerini söyledi.
SEKTÖR DE SICAK BAKIYOR
Hükümetin, obeziteyle mücadele kapsamında okul kantinlerinde fast-food ve gazlı içecek yasağının ardından Sağlık Bakanlığı, çocukların tükettiği abur-cubur ürünlerin ebatlarını ve gramajlarını küçültecek. Gıda ve Tarım Bakanlığı ile ortak yürütülen çalışmalarda, gazlı ve şekerli içeceklerin şeker oranlarının düşürülmesi planlanıyor. Sektör temsilcileri de bu düşünceye sıcak bakıyor. Obeziteye yol açan gıdaların gramajlarının düşürülmesi ve küçük paketlerde satılması da sektör temsilcilerinin kabul ettiği bir başka karar.
PAKETE UYARI KONACAK
İki bakanlığın çalışmasına göre, piyasadaki ürünlerin sağlıklı-sağlıksız ayrımının yapılabilmesi için paketler üzerine uyarılar asacak. Bakanlığın orta vadeli planında yer alan gıdalarda renk uygulaması, piyasalarda satılan tüm ürünlere uygulanacak. Sağlık için risk grubunda bulunan, aşırı tüketimlerinde obeziteye ve hastalıklara neden olan gıdalar kırmızı şerit, orta riskli grupta bulunanlar sarı, sağlıklı gıdalar da yeşil şeritle satılacak. Kırmızı şeritli ürünlerin altında ürünün sağlığa zararına ilişkin uyarılar büyük puntolarla ve anlaşılır şekilde yazılacak. Hükümet, Dünya Sağlık Örgütü'nün önerileri doğrultusunda sektörle ilgili caydırıcı ve teşvik edici önlemler de alacak. Sağlıklı beslenmeyi teşvik için gıda vergileri ve yardımlar ile düşük maliyetli müdahaleler gündeme gelecek.
YÜZDE 20 ETKİLER
Sağlık Bakanlığı'nın fast food kararına bilim adamlarından destek...
Prof. Dr. Ziya Mocan (İç Hastalıkları Uzmanı): Fast-food reklamlarının kısıtlanması veya yasaklanması obeziteyi yüzde 20 oranında etkiler. Çünkü günümüzde reklamlar çok önemli. Bir de bu yönde tıpkı sigarada olduğu gibi fast-food'un da zararlarını anlatan kamu spotları yapılabilir. Bunlar da obezite oranlarının azalmasında faydalı olacaktır.
REKLAM ETKİLİYOR
Prof. Dr. Hilal Mocan (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı): Reklamlara kısıtlama getirilmesi çok yararlı olur çünkü çocuk görsel olarak görüntüyü beynine ve aklına kaydediyor. Çocuk bunlardan etkilenir. Cazip görüntülerle reklamlardan yeni çıkan abur cubur ve fast-food çeşitlerinden haberdar olur, ailesinden bunları ister. Okullarda da öğretmenlerin çocukları bilgilendirmesi lazım ve okul çevresindeki satışlar denetlenmeli.
DOĞRU BİR KARAR, DESTEKLERİZ
Bülent Deniz (Türkiye Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı): Fast food ile ilgili tıbbi sonuçlar bilindiği gibi hiç iç açıcı değil. Fast food'un sigara gibi algılandığını göstermesi bakımından önemli bir adım. Sağlığa zararlı bir ürünün hiçbir şekilde radyo ve televizyon reklamlarına konu olmaması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullarda fast food satılmaması uygulamasını çok doğru buluyoruz. Türkiye'de de böyle bir kampanya başlatılırsa Tüketiciler Birliği Federasyonu olarak destek veririz.
EN ÇOK ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR
Prof. Dr. Peyami Cinaz (Çocuk Endokrinolojisi ve Obezite Derneği Başkanı): Türkiye'de de bu tip reklamların yasaklanması taraftarıyız. Çünkü fast food sağlıklı bir beslenme tipi değil ve bunun reklamları da tamamen yanlış yönlendirmedir. Bu tip reklamlardan en çok çocuklar etkileniyor ve beslenme düzenleri daha o yaşlarda bu tip besinlerle bozuluyor. Bir oturuşta bütün gün almaları gereken kalori miktarını alıyorlar. Bu anlamda reklamlara yasak gelmesi faydalı olabilir.
ÖZENDİRİCİLİK AZALIR
Uzm. Dr. Ayça Kaya (İç Hastalıkları Uzmanı): Reklamların kısıtlanması obeziteyi yüzde 25-30 oranında olumlu etkiler. Özendiricilik azalır. Göz görmezse gönül de istemez durumu söz konusu. Çocuk görmeyince onu bilmez de. Oğlum iki yaşında daha okuma yazma bilmezken markete gittiğimiz zaman reklamlarda gördüğü abur cuburlara koşuyordu. Okuma yazma bilmelerine bile gerek yok, reklamlarda gördüklerini zaten hemen tanıyorlar. Bunların olmaması için reklamların kısıtlanması veya yasaklanması lazım.
Safure Cantürk-Sabah, 19.12.2012

Hiç yorum yok: