Bu videoyu izlediğinize göre internet erişiminiz ve bir elektronik cihazınız var demektir.
Oysa bugün Türkiye’de, üç milyon çocuk ve gencimizin internete erişimi yok. Belki bir o kadarının da, cep telefonu ve bilgisayarı…
Biliyoruz ki, belirsiz bir süre daha eğitimi, öğretimi yüz yüze yapamayacağız. Uzaktan eğitimle kayıpları olabildiğince gidermeye çalışacağız.
Peki internete erişimi, uzaktan eğitim için gerekli donanımı olmayan çocuk ve gençlerimiz için ne yapacağız? Anayasal bir hak olan fırsat eşitliğini nasıl sağlayacağız?
Tüketici Birliği Federasyonu size sesleniyor:
Yaşadığımız bu olağanüstü dönemde, gelin toplumsal dayanışma gücümüzü harekete geçirelim;
Modeli eskidi diye bir kenara attığımız bilgisayarları, cep telefonları, laptopları elden geçirip çocuklarımıza, gençlerimize ulaştıralım.
İnternet erişimi olmayan öğrencilerimizin internet giderlerini üstlenelim.
Basında yer alan medikal ürünlere yüzde 26 bin oranında zam yapıldığı haberleri üzerine, Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyu CNN Türk’te değerlendiriyor.
Pandemi sürecinde toplu ulaşım araçlarındaki yolcu kısıtlaması uygulamasının yol açtığı krizi değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “okul servisleri, toplu ulaşımda değerlendirilmelidir” dedi.
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:
İçişleri Bakanlığı tarafından 8 Eylül 2020 tarihinde valiliklere gönderilen genelge ile toplu ulaşımda; minibüs, midibüs ve otobüs gibi iç hacim bakımından fiziki mesafe kurallarının uygulanamayacak araçlarda ayakta yolcu alınması yasaklanmış, yine raylı sistem ve metrobüs gibi araçlarda da ayakta alınacak yolcu sayısının tespiti İl Umumi Hıfzısıhha Kurulu’nun kararına bırakılmıştır.
Bu genelge doğrultusunda, örneğin İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu tarafından raylı sitemde ayakta yolcu kapasitesinin %50’si, metrobüslerde ise 1/3’ü kadar yolcu alınması karar bağlanmıştır.
Kuşkusuz İstanbul, Ankara, İzmir ve benzeri büyükşehirlerde normal zamanda da sorun oluşturan toplu ulaşım, pandemi mücadelesinde zorunlu olarak getirilen bu kısıtlamalar ile krize dönüşmektedir.
Yüzyüze eğitimin henüz başlamaması nedeniyle sadece İstanbul’da 20 bin, Türkiye genelinde 110 bin civarında öğrenci servisi boşta beklemektedir. Bu nedenle belediye yönetimlerince boşta bekleyen öğrenci servislerinin, toplu ulaşım talebinin yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde, en azından ana arterlerde, belirlenmiş iki nokta arasında sefere çıkması sağlanmalıdır.
Böylelikle bir yandan krize dönüşen toplu ulaşıma destek sağlanmış olacak, diğer yandan da aylardır boşta bekleyen okul servis çalışanları için az da olsa, gelir temini söz konusu olacaktır.