Oldukça güzel bir kadın.
Sütun gibi bacakları, boyu posu, bebek kıvamında yüz hatları..
Yaşını bilmiyoruz, ama yaşından genç gösterdiği muhakkak...
Geçtiğimiz hafta, tenhada bir yerde kıstırılıp toplu tecavüze uğramış.
Sorgusunda; gözlerinin bağlı olduğunu, bu nedenle kendisine tecavüz edenleri göremediğini söylemiş.
Anlatımına göre; kendisine bu kötülüğü yapanlar kendi aralarında sürekli bağırıp çağırıp kavga ediyorlar ve birisi kendisine tecavüz ederken, diğerleri birbirlerini çekiştirip duruyorlarmış.
Yapanları görmemiş, ama ona bu kötülüğü yapanları sesinden tanıyabilecek durumda.
Kendisi tecavüze direnirken, sürekli olarak "gıpraşma laaannnn" diye bağrarak, üzerine çullananları sesleinden teşhis edebileceğini söylüyor.
Şu anda yaşadığı toplu tecavüz travmasını atlatmaya çalışıyor.
Uzmanlar oldukça ağır bir travma geçirdiğini, uzun süre tedavi gerektiğini ve bu tedavinin de oldukça radikal olacağı kanısında.
Bir hafta süren tecavüzün ardından, bu işi yapmakta olan olanlar yorulup bir köşede dinlenirken, fırsatını bulup kaçmış zavallı Themis. Yanından hiç ayırmadığı, kılıcı, terazisi ve gözüne bağladığı bağını da alabilmiş.
Sığındığı kocası ile birlikte bu işi yapanların yakalanması için güvenlik güçlerine koşmuşlar. Oradan adliye, doktor muayenesi, raporlar derken, Themis şu anda hastanede, kocası da başında.
Olayı yapanlar araştırılıyor. yapanları gören çok kişi olmasına, hatta yapanların çok tanınan kimseler olmasına karşın hala yakalanan, yargılanan kimse yok.
Hep bir ağızdan "gıpraşma laannn" diye üzerine çullananların yakalanacağına ve yargılanacaklarına da inanmıyor Themis.
Zaten olayı soruşturmak için zorla razı edilen savcılardan biri kendisini ziyaret edip bir de nasihat etmiş: "yahu kocaman kadınsın, gıpraşıp işi zorlaştıracağına, tadını çıkarsaydın ya.."
Hep bir ağızdan "gıpraşma laannn" diye üzerine çullananların yakalanacağına ve yargılanacaklarına da inanmıyor Themis.
Zaten olayı soruşturmak için zorla razı edilen savcılardan biri kendisini ziyaret edip bir de nasihat etmiş: "yahu kocaman kadınsın, gıpraşıp işi zorlaştıracağına, tadını çıkarsaydın ya.."
Savcı Beyin bu nasihatı yaparken, yüzündeki tırnak izlerini de saklamaya çalışmasındaki komikliği düşünen Themis, Savcı Beyden önce gelen soruşturmacı polislerin yüzündeki yara-bereleri de anımsayıp acı acı gülmüş.. Televizyonda, yüzü yara bere içindeki Başbakanı izleyen kocasına dönüp elini tutmuş; "Zeus, ne olur hemen gidelim bu ülkeden."
dipnot: öyküdeki olayın geçtiği yerin neresi olduğu bilinmiyor diyorlar.
öteki dipnot: themis'in görevi; insanlar "adalet" sözcüğünü duyduklarında zihinlerinde beliren sembol olmakmış.
başka bir dipnot: themis'in şu anda nereye kaçtığı da bilinmiyor.
vallahi son not: "tecavüze uğrayacağınız kesinse, direnmeyin, tadını çıkarın" diyen amerikanın bilmem hangi şehrinin valisinin cep numarasını bilen var mı?
İstanbul 28 Aralık '13
dipnot: öyküdeki olayın geçtiği yerin neresi olduğu bilinmiyor diyorlar.
öteki dipnot: themis'in görevi; insanlar "adalet" sözcüğünü duyduklarında zihinlerinde beliren sembol olmakmış.
başka bir dipnot: themis'in şu anda nereye kaçtığı da bilinmiyor.
vallahi son not: "tecavüze uğrayacağınız kesinse, direnmeyin, tadını çıkarın" diyen amerikanın bilmem hangi şehrinin valisinin cep numarasını bilen var mı?
İstanbul 28 Aralık '13