20 Ağustos 2013 Salı

Halkın Cebinde Limit Yetersiz

Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen yurttaş sayısında son aylarda görülen hızlı artışa dikkat çekerek, "Bankaların 90 gün içinde icra takibine başlaması zorunluluğu var. Ekim ayında icra davaları başlayacak. Büyük bir tehdit yükseliyor" dedi.
 
 
 
Bülent Deniz, mevcut ortamda, BDDK'nin kredi kartlarına getirmeyi planladığı düzenlemenin ise düşünülenin aksine yurttaşın borç sıkıntısını artıracağını kaydetti.
 
Deniz, "Bir girdap oluşuyor. Burada tek çözüm yeniden yapılandırma. BDDK'nin planladığı düzenleme hayata geçmeden, daha önemlisi ekim ayı gelmeden Meclis harekete geçmeli. Kredi kartı borçluları için bir yeniden yapılandırma yasası çıkarılmalı" diye konuştu. Kredi kartları için daha önce dört kez yeniden yapılandırma yasası çıkarıldığını hatırlatan Bülent Deniz, "Bu yasalar hep kara listede bulunanlar için çıkarıldı. Oysa 17 milyon kart sahibinin 9,5 milyonu kara listeye girmemek için asgari tutarlarını ödüyor. Yeniden yapılandırmaların bu insanları kapsamaması büyük hata, borçları giderek büyüyor" uyarısında bulundu.

SIKINTI BÜYÜYECEK
Avukat Bülent Deniz, Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu'nun (BDDK) kredi kartlarına gelir seviyesine göre limit koyma ve asgari ödeme tutarlarını artırma planı ile son dönemde yükselen borç sorununu BirGün'e değerlendirdi.
 
BDDK'nin taslak düzenlemesinde yer alan 'limit koyma' girişimini, tüketici derneklerinin yıllardır talep ettiğini hatırlatan Bülent Deniz, şöyle konuştu:
"Bu düzenlemeyi biz istiyorduk. Ancak bu dönemde bu düzenleme tek başına ele alındığında yurttaşların sorunu çözülmeyecek, aksine büyüyecek. İnsanların zaten ödeme sıkıntısı varken, asgari ödemeyi yukarı çekmek, üç ay borcunun yarısını ödemeyene kısıtlama getirmek, sıkıntıyı büyütecek."
 
54 AYDA ÖDENEBİLİYOR
Bülent Deniz, kredi kartında asgari ödeme tutarının 'tam bir girdap' olduğunu belirterek, "Bu girdaba giren kurtulamıyor. Diyelim ki bu ay 1000 lira kredi kartı harcaması yaptınız. Bundan sonra kartı hiç kullanmamaya ve her ay sadece asgari tutarı ödemeye karar verdiniz. Asgari ödeme tutarı yüzde 23. Bu borcu kapatmanız tam 54 ayı alıyor" dedi.
 
YENİDEN YAPILANDIRMA
BDDK'nin yeni taslağının kredi kartı borçlarına fren getirme amacı taşıdığını kaydeden Bülent Deniz, "Fakat bu düzenleme yapılırken mutlaka stok haline gelmiş, birikmiş borcun da eritilmesi gerekiyor. Şu anda Türkiye'de banka borcu olmayan yurttaş neredeyse yok. Bu borçlar için bir yeniden yapılandırma yasası çıkarılması şart" diye konuştu.
 
Bülent Deniz, kredi kartı borçlarının daha önce dört kez yapılandırıldığını hatırlatırken, bu uygulamaların hep borcunu ödemeyi bırakan ve 'kara listeye' giren kişileri kapsadığını, asgari tutarı ödeyerek yaşayan insanların 'girdapta kalmaya' devam ettiğini ifade etti.

9,5 MİLYONLUK SORUN
Deniz şöyle konuştu:
"Türkiye'de 17 milyon kişi kredi kartı kullanıyor. 56 milyon da kredi kartı var. 9-9,5 milyon kişi asgari ödeme tutarını yatırarak borcunu çeviriyor ve kara listeye girmiyor. Türkiye'de daha önce yapılan kart borcu yapılandırma uygulamaları bu kişileri hiç kapsamadı. Oysa bu kişiler her ay bir bileziğini satıp, birinden borç alıp ya da bir başka karttan nakit çekip asgari tutarını yatırıyor. BDDK yeni düzenlemeyi çıkarırken, bu kişilerin durumu da düşünülmeli."
 
EKİM AYI FELAKETİ
Bülent Deniz, banka borçlarının yeniden yapılandırılması ihtiyacı konusunda, daha önemli bir soruna dikkat çekti. Kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısının bu yıl hızla arttığını, son aylarda ise ivmenin önü alınamaz şekilde yükseldiğini ifade eden Deniz, "Bankacılık Yasası'na göre bankalar, ödenmeyen borçlar için 90 gün içinde icra takibi başlatmak zorunda. Bu durumda ekim ayından itibaren icra dairelerinde dava patlaması yaşanacak. Bu, sadece borçlu yurttaşları ilgilendiren bir durum değil. Tüm ekonomiyi etkileyecek, tüketimi etkileyecek bir durum" uyarısında bulundu.

EYLÜL'DE YASA ÇIKSIN
Bülent Deniz, 'ekim ayı felaketi' ve BDDK'nin yeni düzenlemesi öncesinde Meclis'i bir yeniden yapılandırma yasası çıkarmaya çağırdı. Yeni Tüketici Yasası'nın tasarı halinde Meclis gündeminde bulunduğunu belirten Deniz, "Meclis açılır açılmaz tasarı görüşülmeye başlanabilir ve tasarıya borç yapılandırmasını içeren geçici bir madde eklenebilir. Bu madde, asgari borç tutarını ödeyerek geçinen kişileri de kapsayabilir" dedi.

Gelire göre limit
BDDK, bankacılık mevzuatında değişiklik yapan 3 ayrı yönetmelik hazırladı.
Sektörün görüşüne sunulan taslağa göre; gelir düzeyi bin lira veya altında olanlarla geliri tespit edilemeyenlerin kredi kartı limiti, bin lira ile sınırlandırılacak.
Limiti 15 bin liraya kadar olan kredi kartlarının asgari ödeme tutarı, dönem borcunun yüzde 25'inden yüzde 30'una çıkarılacak.
15 bin liradan 20 bin liraya kadar limiti olan kredi kartlarının asgari ödeme tutarı ise, dönem borcunun yüzde 30'undan yüzde 35'ine çıkacak.
Yeni yönetmelikle taksitli kredi kartları için üstlenilen risk oranları da artırılıyor. Kredi kartlarıyla 1 ile 6 aya kadar olan taksitli alışverişlerde halen yüzde 75 olan risk ağırlığı, yüzde 100'e çıkarılıyor. 6 ile 12 ay arasındaki vadeler için risk ağırlığı yüzde 150'den yüzde 200'e çıkıyor. 12 ayı aşan taksitli alışverişlerde de risk ağırlığı, yüzde 250'ye çıkacak.
Bankalar, bu düzenlemeler için 26 Ağustos'a kadar BDDK’ye görüşlerini bildirecek.

Halk borcunu ödeyemiyor
 Bankalar Birliği'nin haziran ayı verilerine göre, yılın ilk altı ayda kredi kartı ve ferdi kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 680 bin 168'e çıktı. Geçen yılın tamamında (12 ayında) bu rakam 822 bin 87'ydi.
Kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı 398 bin 310, kredisini ödeyemeyenlerin sayısı 281 bin 858 oldu.
Borcunu ödeyemeyenlerin sayısı aydan aya giderek artmaya başladı. Kredi kartı borcunu ödemeyen kişilerin sayısı ocakta 75 bin, şubat ve martta 70 bin civarındaydı. Nisanda 87 bine çıktı, mayısta 100 bine dayandı. Haziran ayında bu sayı 120 bin 515 oldu.
Yıllar itibarıyla bakıldığında 2013 yılının sadece altı aylık sonuçları yıllık rakamları aştı. Kriz yılı 2009'un tamamında kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı 277 bindi. 2010 ve 2011 yıllarında sayı 220 bin seviyelerindeydi. 2012 yılında ise 453 bin 656’ya yükseldi. Bu yıl altı ayda 398 bin 310 olan sayının, artış trendinin sürmesi halinde yıl sonu rakamı 700 bine ulaşabilecek.

 
Gezi’de azalan tüketime rağmen borçlar patladı
BÜLENT Deniz, borcunu ödeyemeyen kişi sayısının yılın ilk altı ayında hızla yükseldiğini ve mayıstan itibaren bu sayıya her ay 100 binden fazla insan katılmaya başladığını belirterek, “Aldığımız bilgiler ve yaptığımız hesaplama, ekim ayından itibaren icra davalarında patlama olacağını gösteriyor” dedi.
 
Deniz, haziran ayında Gezi Parkı isyanı nedeniyle tüketim azaldığı halde banka borcunu ödeyemeyen kişi sayısının 120 bini geçtiğini belirterek, “Temmuz ve ağustosta Ramazan’ın da etkisiyle tüketici harcamalarının arttığına, borç ödeyemeyenlerin de yükseldiğine dönük bilgiler var. Bankaların ödenmeyen borçlar için 90 gün içinde icra takibine başlama zorunluluğu var. Yeniden yapılandırma yoluna gidilmezse kredi ve kredi kartı borçlularına açılan icra davalarında patlama yaşanacak” diye konuştu.” 
TÜİK verilerine göre haziranda perakende ciroları bir önceki aya göre yüzde 2,8 geriledi. Gıda harcamalarında gerileme düzeyi yüzde 5’e yakın oldu. 
Bülent Deniz, 'ekim ayı felaketi' ve BDDK'nin yeni düzenlemesi öncesinde Meclis'i bir yeniden yapılandırma yasası çıkarmaya çağırdı.
 
Gülşah Karadağ-Birgün, 19.08.2013

11 Ağustos 2013 Pazar

Kredi Kartı Sahibini Bekleyen Tehlike

Tüketici Hakları Uzmanı avukat Mehmet Bülent Deniz, milyonlarca kredi kartı sahibini yakından ilgilendiren tehlikeye dikkat çekti.
Deniz, kredi kartı faizlerindeki artışın asgari ödeme yaparak yaşamını sürdüren 10 milyon kredi kartı ve takipte olan 5 milyon kredi kartı sahibininin temerüte düşme ve icra takibine girme sürecini hızlandıracağını vurguladı.
 
Tek limit, kredi kartı asgari tutarının arttırılması, kredi kartı faizlerinin artırılması ve kredi kartı aidatı ile ilgili kararlarda çok geç kalındığını söyledi.
 
Büyümeye yönelik endişelerin arttığı bir süreçte alınan bu kararların tüketime olumsuz yansıyacağını ve kararların reel ekonomiyi zora sokacağının altını çizen Deniz,"Bu uygulamalar öyle bir zamanda hayata geçiriliyor ki, hem tüketiciye hem de reel ekonomiye faydadan çok zarar getirecek. Ekonomi yönetimini kangrene dönen kredi kartları için geriye dönük acil bir önlem almazsa hem tüketici hem de reel ekonomi bundan çok zarar görecek" dedi.
 
"FAİZ ARTIŞI HACİZLERİ ARTIRACAK"
Son 2 yıldır kredi kartı faizlerini düşüren Merkez Bankası'nın ani bir kararla kredi kartı faizlerini artırarak asgari ödeme yaparak yaşamını sürdüren 10 milyon kredi kartı ve takipte olan 5 milyon kredi kartı sahibininin temerüte düşme ve icra takibine girme sürecini hızlandıracağını vurgulayan Deniz, bankaların her üç ayda bir "hesabı katetmek" adını verdikleri işlemi yenilediklerini ve Aralık sonu itibariyle bu sürenin dolması ile birlikte kart borçlularına hacizlere başlayacaklarını söyledi.
 
SORUN CARİ AÇIKTAN DAHA ÖNEMLİ
"Ekonomi yönetimi yaklaşan tehlikenin farkında. Artan kredi kartı faizlerinden dolayı milyonlarca kredi kartının patlayacağını bazı bakanlarda dile getirdi" diyerek sözlerini sürdüren Deniz, şöyle konuştu:" 50 milyon kredi kart sahibinin yaklaşık 10 milyonu kredi kartına asgari ödeme yaparak yaşamını sürdürüyor. 5 milyonu ise haciz kıskacında. Hükümetin ekonomiyi soğutma çabaları maalesef yine bu kesimi vuracak. Bu Türkiye'nin artık kangrenleşen bir sorunu ve kalıcı bir çözüm gerekiyor. Bu sorun cari açıktan da daha ciddi bir konu. Ve hükümet yeni bir yapılandırma ile geçmişe dönük borçların temizlenmesine yönelik bir adım atarak yaklaşık 15 milyon kredi kartı sahibini mağdur olmaktan kurtarmak zorunda. Bu durumda durağanlaşan ekonomiye ciddi bir para akışı sağlanır. Şu anda yaklaşık 10 milyon kişi harcama yapamıyor.Bu kesimin harcamaları ise reel ekonominin ayakta kalması için çok önemli."
 
"MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ POLİTİKASI HATALI"
Merkez Bankası'nın hatalı faiz politikasını ısrarla sürdürdüğünü ve kredi kartı faizinin piyasada geçerli faiz oranından yaklaşık 2-3 kat fazla olduğunun altını çizen Mehmet Bülent Deniz, şunları söyledi: "Sanayi ve reel kesimin baskısı ile faizleri düşük tutan Merkez Bankası nedense kredi kartı faizlerinde aynı hassasiyeti göstermiyor ve faiz enstümanları arasında ciddi bir dengesizlik yaratıyor.
 
"TEK LİMİT KANDIRMACASI SÜRÜYOR"
Aralık ayında gündeme getirilen kredi kartlarında tek limit uygulamasının 2006 yılından bu yana 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 9. maddesinde yer aldığını ancak bilinçli olarak uygulanmadığını ifade eden Mehmet Bülent Deniz, "Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi, tüketici aleyhine işletilen bu duruma göz yumdu ve ses çıkarmadı" diye konuştu. Deniz, "Tek limit uygulaması yıllardır yasada var ama uygulanmıyor. Şimdi ise yeni bir uygulamaymış gibi anlatılıyor. Oysa 6 yıldan fazla bir zamandır yasa da var olan bu madde görmemezlikten gelindi. Şimdi ise bunun faturası kredi kartı sahiplerine ödetilmeye çalışılıyor. Kararın alındığı tarihte etkili olabilecek bir uygulama üzerinden zaman geçtikten ve tüketici mağdur olduktan sonra akıllara geliyor. Milyonlarca insanının bugün 10'un üzerinde kartı var ve bu kartlar üzerinden dönerek yaşamını sürdürüyor. Şimdi bu yasa uygulamaya başlandığında hem tüketici hem de ekonomi sıkıntıya girecek." değerlendirmesinde bulundu.
 
"BİLANÇOLAR SEVİNDİRİCİ DEĞİL DÜŞÜNDÜRÜCÜ"
Türkiye'nin krizden bu yana ayakları yere basan bankacılık sektörü ile övündüğünü ancak büyük karlar yazan banka bilançolarının sevindirici değil düşündürücü bir görüntü sergilediğine de işaret eden Deniz, "Son yıllarda banka bilançolarına baktığınızda faaliyet dışı karların, faaliyet karlarından daha fazla olduğunu görürsünüz. Bu demektir ki, bankalar asıl işleri olan bankacılık faailiyetlerinden değil, kredi kartı aidatı, işlem ücreti, havale ücreti gibi bankacılık faaliyeti dışındaki işlerden ciddi karlar elde etmişler. Bu sevindirici değil tersine üzerinde düşünülmesi gereken bir durum" şeklinde konuştu.
 
YOK BÖYLE FAİZ!
Merkez Bankası'nın kredi kartı faiz oranlarını artırmasına yönelik bir uyarı da Tüketici Örgütleri Federasyonu'ndan geldi. Federasyon Başkanı Fuat Engin, artışın kredi kartında sorunların ve mağduriyetlerin artmasından başka bir işe yaramayacağının altını çizerek, Merkez Bankası'na yönelik şu eleştirilerde bulundu:"Yıllardır tüketicilerin yaşadığı sorunları dikkate almayan Merkez Bankası yetkilileri kredi kartı faizini bir anda yüzde 10,5 oranında artırarak milyonlarca kredi kartlıyı mağdur edecek bir süreci başlatmış oldu. Tüketici kredisinde faizlerinin aylık yüzde 1, yıllık yüzde 12 olduğu bir süreçte kredi kartı gecikme faizi yüzde 2,84, yıllık yüzde 34,08 ve yasalara ve hukuka aykırı olmasına rağmen yıllık bileşik faizi yaklaşık yüzde 40'a gelecek şekilde yeniden düzenledi.Bu kredi faizinin 3,5 katına, enflasyonun da 4 katına gelen bir rakam ve kabul edilebilir bir faiz oranı değil.Yıllık yüzde 40 faiz uygulamasının bir örneği dünyada yok."
 
"BİLEŞİK FAİZ YASAL DEĞİL"
3095 sayılı Faiz Kanunu, 308 sayılı Borçlar Kanunu ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 26. maddesinde bileşik faiz yasaklanmasına rağmen bazı bankalar tarafından uygulandığını dikkat çeken Fuat Engin, "Faizin faizi anlamına gelen bu uygulama ile yasalara ve hukuka aykırı bu uygulama tüketici aleyhine kullanılmaya devam ediyor" dedi.
 
"KREDİ KARTI SORUNU BİTMEZ"
"Tüm uyarılara rağmen haksızlığın ve hukuksuzluğun sonu gelmiyor.Yasaları hiçe sayan bu durum tamamen ortadan kalkmadığı sürece kredi kartı sorunu bitmeyecek" diyen Engin, 2003-2006 ve 2009 yapılandırmalarında olduğu gibi mevcut uygulamalar devam ettiği sürece kredi kartı sorunun kalıcı olarak çözülemeyeceğini söyledi.
 
28.12.2011