5 Mayıs 2019 Pazar

Tüketicilerin yüzde 66’sı şubeleri ve ATM’leri tercih ediyor

İnternet bankacılığıyla ilgili tereddütler sürüyor... İnternet ve telefon bankacılığının güvenli olup olmadığı konusu kafaları kurcalıyor. Araştırmalara göre tüketicilerin yüzde 33,6’sı bilgisayarları ve telefonları üzerinden bankacılık işlemlerini gerçekleştiriyor. Bu durum daha önce yaşanan dolandırıcılık vakalarına bağlanıyor.

Hayatı kolaylaştıran internet ve telefon bankacılığı uygulamalarına ilgi sınırlı seviyede. Tüketicilerin önemli bölümü tarafından bu uygulamaların güvenli olup olmadığı sorusuna cevap aranıyor. Söz konusu soru, Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’nün ‘Tüketici Profili ve Bilinç Düzeyi Araştırma Raporu’na da damga vurdu.

Şubeler ve ATM’lerden vazgeçilmiyor
26 ilde 2 bin 242 tüketicinin katılımıyla hazırlanan rapora göre vatandaşların yüzde 33,6’sı internet ve telefon bankacılığını kullanırken; yüzde 66,4’ü şubeler ile ATM’lerden finansal işlemlerini gerçekleştiriyor.

Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Başkanı Bülent Deniz, Türkiye’de internet ve telefon bankacılığına temkinli yaklaşıldığına dikkat çekerek, “Bunun en önemli nedeni daha evvel yaşanan talihsiz olaylar, mağduriyetlerdir” dedi. Şu anda internet bankacılığının güvenli olduğuna işaret eden Deniz, “Buna rağmen bir korku veya tereddüt var. Çünkü geçmişte çok sayıda phishing (oltalama) ya da dolandırıcılık vakasıyla karşı karşıya kalındı” ifadelerini kullandı.

3-4 aşamalı önlem
Tüketicilerin gönül rahatlığıyla internet bankacılığını kullanabileceğini belirten Deniz, şunları söyledi: “Burada ilk olarak bir kullanıcı adı tanımlıyorsunuz. Ardından bankayla birlikte şifre belirliyorsunuz. Bu bir yana, kullanıcı adınızı ve şifrenizi girmenizi takiben karşınıza güvenlik resmi geliyor. İlave olarak da cep telefonunuza SMS yoluyla onay kodu gönderiliyor. Hepimize oh çektiren bu 3-4 aşamalı güvenlik önlemlerini göz önünde bulundurduğumuzda internet bankacılığını kullanmamak için bir neden göremiyoruz.”

İnternet bankacılığını kullananların sayısının artması gerektiğini vurgulayan Deniz, “Böyle bir adım kaydi ekonomiye katkı yapacağı gibi tüketicilerin şubelere veya ATM’lere gitmeden faturalarını, kredilerini ve kredi kartların ödemelerini mümkün kılacaktır” diye konuştu. Ticaret Bakanlığı’nın raporuna göre internet ve sosyal medya aracılığıyla alışveriş yapanların oranı gerilerde. Tüketicilerin yüzde 35’i bu kanallardan yararlanıyor. Kadın tüketicilerin yüzde 36,6’sının; erkeklerin yüzde 32,8’inin internet ve sosyal medyadan ürün yahut hizmet satın alıyor. En çok tercih edilen ürün gruplarının başında giyim eşyaları bulunuyor. Tüketicilerin yüzde 45,7’si internet üzerinden alışveriş yapmayı güvenli görmezken, yüzde 86,1’i de ürüne ve satıcıya dair yorumlara göre hareket ediyor.

Harcamalara dikkat
Rapora göre aylık gelirlerinin giderlerini karşıladığını dile getiren tüketicilerin oranı yüzde 55,6. Gelirleri giderlerini karşılamayan tüketicilerin yüzde 42,2’si önlem olarak harcamalarını kısma yoluna gidiyor.

Mağdurlar hak aramıyor
Mağdur olan tüketiciler ise haklarını aramaktan kaçınıyor. Tüketicilerin yüzde 17,2’si son bir senede satın aldığı bir mal veya hizmetle ilgili sorun yaşadığını kaydediyor. En fazla sorun yaşanan ürün grupları yüzde 34 ile giyim, yüzde 22 ile elektronik ürünler, yüzde 11 ile gıda ürünleri ve yüzde 9,1 ile iletişim hizmetleri olarak sıralanıyor.

02.05.2019, BUğra Kardan, Yeni Akit
https://www.yeniakit.com.tr/haber/tuketicilerin-yuzde-66si-subeleri-ve-atmleri-tercih-ediyor-734350.html

TÜİK bilmiyor mu? "Mutfak yanıyor!"

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu), Nisan ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici fiyatlarında (TÜFE) aylık yüzde 1,69 oranında arttı. Üretici fiyatları ise aynı dönemde yüzde 2,98 oranında artış gösterdi. Açıklanan rakamlar ne kadar gerçeği yansıyor? TÜDEF ve TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz ve Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay TÜİK’in açıklamasını değerlendirdi.

Sebze, meyve ve temel gıda maddelerinde uygulanan KDV’nin acilen sıfırlanması gerektiğini belirten TÜDEF ve TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, “Örneğin 2018 Nisan ayı ile 2019 Nisan ayını karşılaştırdığımızda; “kuru soğanda %289, patateste %380, ayçiçek yağında %26,59, domateste %110, ıspanakta %85 civarında artış olduğunu görüyoruz. Bu da gösteriyor ki; Tüketicinin temel ihtiyaçlarından olan sebzelerde ortalama bir yıllık artış %110’un üzerindedir. Dolayısı ile TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamı ile tüketicinin mutfağındaki rakam farklıdır” dedi. Tüketicinin mutfağında hissettiği enflasyon oranının, yüzde yüze yaklaştığını belirten Koçal, “Yoksul tüketicinin alım gücünün acilen yükseltilmesi gerekiyor. Yanlış tarım ve gıda politikaları nedeniyle oluşan, tarımdaki olumsuz ve belirsiz gidişe ‘dur’ denmelidir. Tarımda yerel politikalar oluşturulmalıdır. Çiftçi maliyetleri düşürülmelidir, tohum özgürleştirilmelidir ve tarım politikaları dışa bağımlı olmaktan kurtarılmalıdır” diye konuştu.

Koçal, “Güvenilir, nitelikli ve ucuz gıdaya ulaşımın yolu açılmalı ve kooperatifleşme desteklenmelidir. Türkiye tarım ülkesidir, küçük çiftçilik desteklenmeli, teşvik edilmeli ve tarım ürünlerinde ithalata son verilmelidir.” şeklinde konuştu.

Tüketicinin mutfağında 1 yıldır neredeyse yangın var
Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz ise, TÜİK’in açıklamış olduğu enflasyon rakamlarının bir önceki aya göre nispi bir düşüş gösterse de tatmin etmediğini belirtti. Açıklanan rakamların piyasada Tüketicinin yaşamış olduğu mutfak enflasyonu ile birebir örtüşmediğini aktaran Deniz, “Tüketicinin mutfağında 1 yıldır neredeyse yangın var ve bu yangın Ramazan öncesinde, tüketicinin moralini bozacak nitelikte boyutlara ulaştı. Buradan TÜİK başkanına sesleniyorum. Hangi pazardan ve marketten alışveriş yapıyorsanız, ilan edin ve adreslerini bizlere de verin. Biz tüketiciler de gidip oradan alışveriş yapalım ve açıklamış olduğunuz gıda enflasyonu rakamlarının açıkladığınız şekilde olduğunu, bizler de görelim. Oysa gerçek farklı. Market ile pazarda alışveriş yapan tüketici eve geldiğinde; aldığı ile verdiği para arasındaki uçurumun gittikçe açılmaya başladığını, maalesef mutsuzlukla görmektedir” dedi.

Halk arasındaki algı ve açıklanan rakamlar, özellikle gıdada, gerçeği yansıtmamaktadır
Vatandaşlara, 'TÜİK 'e güveniyor musunuz?’ şeklinde bir soru sorulsa, yüzde 90'ının ‘hayır güvenmiyorum’ diyeceğini aktaran tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay, “Bu güvensizliğin tek nedeni enflasyondur. Çünkü pek çok tüketici arabaya, altına ve tatil masraflarına bakmaz fakat kendi zaruri ihtiyaçlarına bakar” şeklinde konuştu.

Patates ve soğanın 5 TL olduğu günümüzde, kimsenin TÜİK’in verilerini dikkate alarak güven duymayacağını aktaran Nihat Altay, “Tüm aileler kendi enflasyonlarını iyi veya kötü, kendisi yapabiliyor. Alım gücü ile gelir düzeyi de düştükçe bazı şeyleri sorgulama ihtiyacı duyuyor. Sonuç olarak, halk arasındaki algı ve açıklanan rakamlar, özellikle gıdada, gerçeği yansıtmamaktadır. Mutfakta enflasyonun ortalaması, yüzde 50'lerin üzerindedir. Vatandaşı da ilgilendiren pinpon topu, kreş, mücevher değil, mutfak masraflarıdır” dedi.

03.05.2019, Nilüfer Tuba Akman, Tüketici Postası

Deniz'den sert tepki...

Köprü geçiş mağdurları, mağduriyet ve taleplerini dile getirmek için yine sokaklardaydı.

28 Nisan 2019, Pazar günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önünde toplanan mağdurların eylemine katılan Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; "Bir pul yapıştırıp tebligatı gönderme zahmetini göstermeyen bazı kamu görevlileri, bu cezaların ödettirilmesi konusunda anlaşılmaz bir tutum içerisindeler" dedi.

28.04.2019, Tüketici Postası

Köprüden geçiş yasağına "gecikmeli ceza" tepkisi

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden geçişle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezinin (UKOME) kararı doğrultusunda geçiş yasağına uymadıkları gerekçesiyle kesilen para cezalarından mağdur olduklarını öne süren bir grup, cezaların iptal edilmesini istedi.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden geçişle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezinin (UKOME) kararı doğrultusunda geçiş yasağına uymadıkları gerekçesiyle kesilen para cezalarından mağdur olduklarını öne süren bir grup, cezaların iptal edilmesini istedi.

İBB önündeki Saraçhane Parkı'nda toplanan ve kendilerini "15 Temmuz Köprü Geçiş Mağdurları" olarak adlandıran gruptakiler, çeşitli sloganlar attı.

Eda Tok, gruptakiler adına yaptığı açıklamada, UKOME'nin 1 Ocak 2019'da aldığı kararın etkin şekilde duyurulmadığını ve köprü geçişlerinde yasaklama ve uyarı işaretlerinin konulmadığını savundu.

Köprüden hangi araçların geçebileceğine ilişkin trafik denetimiyle görevli kolluk güçlerinin de hiçbir uyarısının söz konusu olmadığını öne süren Tok, "Yasaklama kararında habersiz ve herhangi bir uyarıya muhatap olmayan yüzlerce araç sahibi, köprüden geçtik, yasağı ihlal etmiş olduk. Yaptığımız ilk geçiş için kesilen bin 132 lira para cezası 4 ay bekletilerek, bize tebliğ edilmedi." dedi.

Köprüden geçerken kast, kusur ve bilgilerinin olmadığını iddia eden Tok, araçlarının değerinin neredeyse iki katını bulan para cezaları nedeniyle ailelerinin ve çocuklarının geleceğinin tehdit altında olduğunu ifade etti.

Tok, mağdur başına ortalama 40-50 bin lira olan cezaların iptal edilmesi talebinde bulundu.

Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, Tüketici Örgütleri Federasyonu Genel Başkanı Fuat Engin, Tüketici Dernekleri Federasyonu ve Tüketici Koruma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Şükran Eroğlu, Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu da yaptıkları konuşmalarla gruba destek verdi.

UKOME'nin kararına göre, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü, tüm 1. sınıf araçlar (Aks aralığı 3,20 metre altında olan binek araçlar otomobil, cip vb) ve turizm, personel, okul ve benzeri tüm servis araçları, toplu taşıma araçları (İETT ve Özel Halk Otobüsü, Otobüs AŞ, taksi dolmuş) kullanabiliyor ancak köprüden, kamyonet, minibüs, panelvan, van tipi araçlar ile kamyon, otobüs, çekici tipi 2'nci, 3'üncü, 4'üncü ve 5. sınıf araçlar geçiş yapamıyor.

28.04.2019, Habertürk
https://www.haberturk.com/istanbul-haberleri/18318950-kopruden-gecis-yasagina-gecikmeli-ceza-tepkisi#

#koprugecismagdurlari suçsuz, günahsız, habersiz

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne getirilen yasaktan haberdar olmadıkları için geçiş ihlali yapan araç sahiplerine verilen cezalara tepki çığ gibi büyüyor. Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, Kanal V Tüketici Gündemi'nde konuyu değerlendirdi.

25.04.2019 Kanal V, Tüketici Gündemi





CİMER'den öyle bir cevap geldi ki…

#koprugecismagdurlari’nin hak arama sürecinde yeni gelişmeler yaşanıyor.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden geçişi yasaklanan araçlara kesilen astronomik cezalara karşı araç sahipleri yetkililere seslerini duyurmaya çalışırken, mağdurlara destek veren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz’e gönderilen bir belge, şok etkisi yarattı.

Mağdurların hak arama sürecine en başından bu yana destek veren Deniz, geçtiğimiz günlerde Bilgi Edinme Kanunu’nun tanıdığı hakkı kullanarak, Ulaştırma Bakanlığı tarafından cevaplandırılması istemiyle yasak uygulamasının başladığı 01.01.2019 ile 31.03.2019 tarihleri arasında kaç adet geçiş ihlali yapıldığını ve bu geçişler için kesilen ceza tutarını sordu.

Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz’in başvurusuna karşı CİMER’den, sorulan soruyla ilgisi olmayan cevap verildi.

Gelen cevapta; “28.12.2018 tarih ve 2018/10-1 sayılı UKOME Kararı ile İstanbul Boğaz Köprülerinden geçecek olan araç sınıfları yeniden belirlenmiş ve bu düzenleme tüm basın yayın organları ile kamuya duyurulmuştur. Aynı zamanda araç sürücüleri köprü güzergahları boyunca 40 lokasyonda uyarı afişleri ve 5 adet lokasyonda da Değişken Mesaj İşaretleri ile yazılı ve görsel olarak uyarılmaktadır. 02.11.2016 tarihi ile 31.12.2018 tarihleri arasındaki ihlalli geçiş cezaları iptal edilmiş olup, 01.01.2019 tarihinden sonra yapılan ihlalli geçişlerden kaynaklanan cezaların iptali ise söz konusu değildir” bilgilerine yer verildi.

Sorulan soruyla hiçbir ilgisi olmayan bu cevap için itiraz hakkını kullanacağını belirten Deniz; “bilgi edinme başvuruma cevap hazırlayan çalışan anlaşılan o ki; soruyu okumadan, kafasında oluşturduğu standart bir cevabı yazıp göndermiş. Başvurumla hiçbir ilgisi olmayan cevap nedeniyle yasal haklarımı kullanarak Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na başvuruda bulunacağım” dedi.

Bilgi edinme mevzuatı gereğince bilgi edinme talebinde bulunan vatandaşa hiç cevap verilmemesi veya talebin tam karşılanmaması durumunda 15 gün içinde yazılı olarak Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Adalet Bakanlığı 06659 Kızılay Ankara adresine, posta yoluyla başvurulması gerektiğinin altını çizen Deniz; “kestiği cezayı vatandaşlara tebliğ etmekte nazlanan yetkililer, üç ay içinde kestikleri ceza tutarını ya bilmiyorlar ya da açıklamak istemiyorlar” dedi.

26.04.2019, Tüketici Postası

Patates, soğan derken ET FİYATLARI CEP YAKIYOR

Patates, soğan, domates gibi ürünlerin yükselen fiyatları vatandaşın belini büküyor. Pazarda durum böyleyken geçtiğimiz günlerde gelen zamlarla birlikte beyaz et ve kırmızı et fiyatları da cep yakıyor. Ramazan ayının yaklaşmasıyla kimi fırsatçıların devrede olduğunu belirten Tüketiciler Birliği Başkanı Mehmet Bülent Deniz, “Fiyat atışları vatandaşın mutfağındaki yangını körükleyecek” dedi.

Ramazan ayının yaklaşmasıyla vatandaşın gözü tezgâhlardaki etiketlere çevrildi. Misafirlerini en güzel sofralarda ağırlamak isteyenler bu yıl biraz zorlanacak. Gıda fiyatlarındaki yükselişin ramazan sofralarını da vurması bekliyor. Patates, soğan ve domates gibi ürünlerin yükselen fiyatları konuşulurken bir zam haberi de beyaz ve kırmızı etten geldi. Yaklaşık 1 ay önce 10 liraya satılan tavuğun kilosu 14 liraya, 44 liraya satılan dana kuşbaşının kilosu ise 48 liraya çıktı. İl ve ilçelere göre değişen fiyatların neden arttığını konunun uzmanlarına sorduk. Tüketiciler Birliği Başkanı Mehmet Bülent Deniz, Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ ve Kasap Mücahit Erol gazetemize et fiyatlarındaki artışı değerlendirdi.

“ZAMLAR MUTFAKTAKİ YANGINI KÖRÜKLEYECEK”
Ülke ekonomisindeki dalgalanmalar gıda fiyatlarında da artışa sebep olduğuna değinen Tüketiciler Birliği Başkanı Mehmet Bülent Deniz, “Bazı firmalar zam yaptı. Bir kısım üreticiler ise fiyatları artırmadıysa bile gramajlar üzerinde oyunlara gidildi. Şimdi önümüzde Ramazan ayı var. Her yıl Ramazan gelmeden Ramazan öncesi ve Ramazan ayındaki fiyatları karşılaştırarak zam yapılıp yapılmadığını tespit ediyoruz. Geçtiğimiz yıla kadar dikkat çekici bir değişiklik olmuyordu. Ancak bu yıl daha Ramazan gelemeden birçok ürün grubunda ciddi fiyat artışları gözlemliyoruz. Fiyatların artışında hem ekonomik sıkıntının hem de fırsatçılık yapanların payı var. Bakliyatta ve et fiyatlarında artışın olduğunu görüyoruz. Ramazanda en fazla tüketilen, kırmızı et, beyaz et ve kahvaltılık ürünler Ramazan’a günler kala arttı. Zam yapanlar kurdaki artışları ve artan maliyetleri öne sürüyor. Ama tüketici açısından Ramazan gibi toplumun mecburen satın aldığı gıdalarda bu denli bir yükseliş vatandaşın mutfağındaki yangını körükleyecektir” dedi.

“BAŞKA ÜRÜNLERLE KIYAS YAPIP FİYAT ARTTIRMAK FIRSATÇILIKTIR”
Enflasyonun yüksek çıkmasındaki en büyük payın gıda fiyatları olduğunu ifade eden Deniz, “Bu Ramazan ayında da gıda fiyatlarındaki artışın süreceği dolaysıyla enflasyonun da artacağını öngörüyoruz. Son birkaç aydır dönem dönem bazı ürünler ortaya çıkartılıyor. Örneğin patates, soğan ve yeşilbiber gibi. Fiyatı çok artan gıdalar ön plana çıkartılıyor. Aslında gıda bir bütündür. Tüketici mutlaka ucuz-pahalı, kaliteli-kalitesiz olarak yönelimlerini belirliyor. Gıdanın en önemli özelliği ise mevsimsel duruma göre fiyatlarının belirlenmesidir. Patlıcan fiyatının kışın yüksek olması açıklanabilir. Ama kırmızı et veya yumurta gibi ürünlerle sebze fiyatlarının kıyaslanması ve buna göre zam yapılması kabul edilir değildir. Bu kriz fırsatçılığadır. Makul olan kendi maliyetinin üzerine makul bir kar oranı koyup satmandır. Ama işte domates 10 lira olduysa bu da bu fiyata demek doğru değildir” ifadelerini kullandı.

“BİR TAKIM TEDBİRLER ALINDI”
Kasaplar Federasyonu Başkanı Fehmi Yalçındağ ise “Tarım ve Orman Bakanlığı, üreticilerin ve kasapların katıldığı bir toplantı düzenledi. Geçtiğimiz günlerde bir kıpırdama oldu ama şuan fiyatlar durağan. Toplantıda herkese gereken söylendi. Her Ramazan’da olduğu gibi hareketlenme oldu; ama fiyatlar yükselse de biz etiketlerimizi değiştirmeme kararı aldık. Bakanlık marketlere zararına ucuz et gönderiyordu. Bu uygulamadan da vazgeçildi anladığım kadarıyla. Toplantıda problemlerin çözümü noktasında da önerilerimizi sunduk. Bir takım tedbirlerin alındığını da biliyoruz” dedi.

“ÇÖZÜM, HAYVANCILIĞIN DESTEKLENMESİDİR”
Gazetemize konuşan Kasap Mücahit Erol ise, “Et fiyatları bundan birkaç gün öncesine kadar normal bir seviyede halkın alım gücünü zorlamayacak seviyedeydi. Son zamanlarda özellikle hayvan yem fiyatlarının artışı, hayvancılığın azalması gibi nedenlerin de içinde olduğu belli başlı sebeplerden dolayı et fiyatlarına fahiş zamlar yapıldı. Bir yandan nüfus artarken öte taraftan hayvancılık ise azalıyor. Tabi bu da doğal olarak et fiyatlarına yansıyor. Özellikle ithal et ile et fiyatlarını düşürmeye çalışıyorlar ancak bunun da pek faydasının olduğu söylenemez. Bu işin kökten çözümü hayvancılığın desteklenmesidir. Ülkemizde bu konuda desteklenmeler ve teşviklerle hayvancılık geliştirilmelidir” şeklinde konuştu.

“TAVUK FİYATLARI SEÇİM SONRASI YÜKSELDİ”
İthal etin yerli et kalitesini yakalayamadığını ifade eden Erol şöyle konuştu: “İlk etapta ithal et ile fiyatları düşürmeye çalıştılar, halk da bu ete rağbet etti ancak son dönemlerde bu ete rağbet de bitmiş durumda. Şu anda açıkçası bu et de marketlerde bulunmuyor. Şu anda fırsatçılık yapan da çok. Özellikle beyaz et dediğimiz tavuk fiyatları seçim sonrası epey yükseldi. Seçimden önce 11 TL’ye sattığımız tavuk etini şu anda 14 TL’ye satıyoruz. Çünkü bu et bize de aynı şekilde zamlı geliyor. Yine dana kuşbaşı fiyatları 44 TL’den 48 TL’ye yükseldi. Şu andaki satış fiyatları geçen yılın ramazan fiyatlarını geçmiş durumda. Et fiyatlarının en yüksek olduğu dönem ramazan ayını içine alan aylarda oluyor.”

FİYAT DALGALANMALARINI ÖNLEMEK İÇİN 150 MİLYON TL KAYNAK SAĞLANACAK
Öte yandan piyasada oluşan fiyat dalgalanmalarını önlemek ve kamu yararı kapsamında 2019 yılı için et piyasasını düzenlemek amacıyla hazırlanan Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Et ve Süt Kurumu'na (ESK), fiyat dalgalanmalarını önlemek amacıyla et alım satımında oluşacak fark için en fazla 150 milyon TL olacak şekilde destekleme ödemesi yapılacak. Karar, hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğine katkı sağlamak, besiciyi korumak, piyasada oluşan fiyat dalgalanmalarını önlemek ve kamu yararı kapsamında 2019 yılı için et piyasasını düzenlemek amacıyla hazırlandı. Karar'a göre, ihtiyaç duyulması halinde, ESK'nın et fiyatlarındaki dengenin üretici ve tüketici aleyhine bozulmasını önlemek amacıyla yapmış olduğu alım satımları neticesinde oluşacak fark, 2019 yılı tarımsal destekleme bütçesinden ödenecek. Bu Karar kapsamında yapılacak ödemeler için gerekli olan en fazla 150 milyon TL'lik kaynak, Tarım ve Orman Bakanlığının 2019 yılı tarımsal destekleme bütçesinden sağlanacak.

26.04.2019, Muhsin Şenol

15 Temmuz Şehitler Köprüsünden 'İhalli Geçiş' Cezalarını Yenikapı'da Protesto Ettiler

Mağdur olduğunu söyleyen araç sahibi Nail Kaygısız, "59 bin lira cezam olduğunu sisteme düşmeyen cezalarla birlikte 73 bin lira cezam olduğunu söylediler. Emekli bir insanım kıt kanaat geçinen bir insanım başımdan vurulmuşa döndüm. Dünyam değişti benim. Gittim kredi kullandım 55 bin lira ödedim aracımı satışa çıkardım en son 50 bin lira verdiler cezam 73 bin lira arabadan pahalı bir ceza geldi."

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden geçtikleri için kesilen binlerce liralık cezalarla karşı karşıya kalan ticari araç sahipleri bu durumdan haberdar olmadıkları ve tebligat gönderilmediğini söyleyerek, Yenikapı Miting Alanı'nda eylem yaptı. Sahip oldukları araçlardan bile yüksek cezalarla karşılan vatandaşlar yetkililerden cezaların affedilmesini istedi.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde geçişi yasak olan araç sahipleri binlerce liralık cezalarla karşılaşıyor. Aks aralığı belli bir uzunluğun üstünde olan ve ruhsatlarında 1. sınıf kamyonet yazan araçlara her geçiş için 1.132 lira ceza kesiliyor. Yenikapı Miting alanı otoparkında toplanan çok sayıda ticari araç sahibi durumdan haberdar olmadıklarını ve kendilerine ne bir uyarı ne de bir tebligat gönderildiğini söyleyerek, protesto eylemi yaptı. 2019 Ocak ayından bu yana gönderilen tebligatlarda birçok vatandaş 80 bin liraya varan ceza kesildiğini öğrendi. Araçlarının fiyatından yüksek miktarlarda cezalarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen bazı araç sahipleri, kredi çekip borçlarını ödediklerini dile getirdi.

"DEVLET TUZAK KURMAZ"
Eyleme katılan ve burada açıklamalarda bulunan Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu," Yargıtay'ın bir kuralı vardır. Devlet vatandaşına tuzak kurmaz. Ayrıca ülkemizde tüketicinin korunması hakkındaki kanuna rağmen bu cezalar kesilmemelidir. Burada açıkça ciddi olarak hukukun temel ilkeleri katledilmiştir. Anayasanın 172 'inci maddesi çiğnenmiştir. Çünkü tüketicilerin en temel 8 hakkından biri olan bilgi edinme hakkı yok sayılmıştır. Hukukun temel ilkelerinden öngörülebilirlik, ölçülülük, caydırıcılık, unsurları ortadan kaldırılmıştır. Bu vatandaşlara yüz binlerce liraya ulaşana kadar bekleyip ceza göndereceğine, vatandaşlara önceden 'sizin üzerinize kayıtlı olan araç artık bu köprüden geçemez, yasak kapsamına alınmıştır' deseydi bu sonuç ortaya çıkmayacaktır. Çok önemli bir konuda bazı araçlar şirket üzerine kayıtlı. Çalışan kullanıyor işverenler bu çalışanları işten çıkartıyorlar ve cezaları da tazminatı ile ödetiyorlar. Bunun önlenmesi lazım. Büyük bir haksızlık var mutlaka bu cezalar silinmelidir. Devlet vatandaşına tuzak kurmaz" diye konuştu.

"KURAL DEĞİŞİKLİĞİNİN ARAÇ SAHİPLERİNE BİLDİRİLMEMİŞ OLMASI EKSİKLİK VE TALİHSİZLİK"
Avukat Bülent Deniz ise, "Burada iki tane mesele var. Birincisi kural değişikliğinin bu kurala uyması gereken kişilere bildirilmemiş olmasındaki eksikliktir. Teknoloji çağında mesaj ile mail ile kural değişikliğinin araç sahiplerine bildirilmemiş olması eksiklik ve talihsizlik. Daha da ötesi ilk geçişten sonra kesilen cezanın uygun şekilde ve derhal bildirilmemiş olması nedeniyle bu insanlar 4 aydır birinci köprüyü kullanmış oldular. Şimdi tebligatla gelmeye başlayınca gördüğümüz cezaları ulaşan rakamları görüyoruz" dedi.

ARAÇ 50 BİN CEZA 73 BİN
Mağdur olduğunu söyleyen araç sahibi Nail Kaygısız mart ayında cezalardan haberdar olduğunu söyledi. Kaygısız, " Karayolları Genel Müdürlüğü'ne gittim 59 bin lira cezam olduğunu sisteme düşmeyen cezalarla birlikte 73 bin lira cezam olduğunu söylediler. Ben bu aracı ticaret amaçlı kullanmıyorum aile aracı. Bu köprüden her geçtiğimde ceza kesilmiş bir arkadaşın söylemesiyle cezamı öğrendim. Emekli bir insanım kıt kanaat geçinen bir insanım başımdan vurulmuşa döndüm. Dünyam değişti benim. Gittim kredi kullandım 55 bin lira ödedim aracımı satışa çıkardım en son 50 bin lira verdiler cezam 73 bin lira arabadan pahalı bir ceza geldi. Yazık günah, ağır cezalar" şeklinde konuştu.

"BENİM ARACIM 4 SENEDİR GEÇİYOR"
Bir başka araç sahibi Veli Yılmaz'da cezasının 22 bin lira olduğunu söyledi. Yılmaz, "Biz bunu karayollarını sorduk, polise sorduk. Bize 'size ceza gelmez siz geçebilirsiniz sizin arabanız canlı. Birinci köprü kullanmayacaksınız da nereyi kullanacaksınız?" dediler. Dedikleri halde cezaları bekletmişler. Benim aracım 4 senedir bu köprüden geçiyor. 4 senedir niye bu cezayı vermedi. Haber verseler zaten geçmezdik" diyerek duruma tepki gösterdi.

"78 BİN 108 LİRA CEZAYI TESADÜFEN ÖĞRENDİM"

Kullandığı araçtan daha çok ceza geldiğini söyleyen bir başka araç sahibi Selçuk Tok cezayı tesadüfen öğrendiğini anlattı. Tok, "Bu cezayı köprüden geçerken yanıma bir araç gelerek "Araştır. 50 bin lira ceza geldi bana" dedi. Tebligatta da şöyle bir şey var. 6 ay içerisinde bir sene içerisinde tebligat geliyormuş. Allah'tan tebligat 4 ay içerisinde geldi. 11'inci ayda gelmiş olsa 300 bin lira olacaktır diye düşünüyorum benim borcum. Bence herkes KGM - Geçiş İhlal Sorgulamadan baskın cezasına" dedi.

14.04.2019, Alper Korkmaz