4 Ağustos 2020 Salı

Tüketici Örgütleri Arabuluculuğa Karşı

Tüketici uyuşmazlıklarının çözümünde, zorunlu arabuluculuk uygulaması getiren yasa değişikliğini değerlendiren Tüketici Konfederasyonu Girişimi Dönem Sözcüsü Mehmet Bülent Deniz; “zorunlu arabuluculuk uygulamasına en başından beri karşı olan tüketici örgütlerinin, bu düzenlemeden yana olduklarına ilişkin haberler gerçeği yansıtmamaktadır” dedi.

Tüketici Konfederasyonu Girişimi Dönem Sözcüsü Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

28 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 59. maddesi ile tüketici mahkemelerinde görülecek uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava koşulu olarak belirlenmiştir.

Ülkemiz tüketici örgütleri, tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasının; evrensel ve temel tüketici hakları, TC. Anayasası ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve tüketicinin korunmasına ilişkin evrensel kabullere aykırı olduğunu yasal düzenlemenin bir proje olarak belirlendiği yaklaşık iki yıl öncesinden bu yana dile getirmişlerdir. Tüketici örgütlerinin bu yaklaşım tepkisini yok sayan siyasi iktidar, maalesef ülkemiz tüketici hakları mücadelesinde geriye gidişe yol açacak zorunlu arabuluculuk uygulamasını yasalaşmıştır.

Yasanın Resmi Gazetede yayınlanmasının ardından kimi medya organlarında, tüketici hakları mücadelesinin temsilcisi olduğu belirtilen bazı kişilerin ağzından, tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasının tüketici örgütleri tarafından istendiği ve desteklendiği yönünde haberler yayınlanmaktadır.

Ülkemizde tüketici örgütlenmesinde çatı kuruluş olan ve onlarca derneğin üyesi olduğu Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF), Tüketici ve Çevre Dernekleri Federasyonu (TÜÇEDEF) ve Tüketici Birliği Federasyonu (TBF)’nun oluşturduğu Tüketici Konfederasyonu Girişimi;

-Medyada yayınlanan bu haberlerin gerçeği yansıtmadığı,
-Tüketici örgütlerinin zorunlu arabuluculuk uygulamasına başından bu yana karşı olduğu,
-Tüketici örgütlerinin bu düzenlemeyi desteklediği yönünde medya kuruluşlarına görüş bildiren kimi kişilerin tüketici örgütlerini temsil edecek sıfat ve vasıfları olmadığı bilgisini kamuoyu ile paylaşmakta yarar görmektedir.

Tüketici Konfederasyonu Girişimi
Dönem Sözcüsü
Mehmet Bülent Deniz

“KDV indiriminin anahtarı tüketicide”


Bazı mal ve hizmetlerde uygulanan KDV oranının düşürülmesini değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “vergi indirimi geçici değil, kalıcı olmalıdır” dedi.

Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır:

31.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2812 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile bazı mal ve hizmetlerden alınan KDV oranı, yılsonuna kadar geçerli olmak üzere yüzde 8 ve yüzde 1’e düşürülmüştür.

Tüketici Birliği Federasyonu, öteden beri mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergi niteliğindeki KDV’nin yüzde 18 olarak uygulanmasının, vergi adaletine uygun olmadığı, gelir dağılımı adaletinde bozulmalara yol açtığı, dolayısıyla mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergilerin OECD ülkelerindeki gibi en fazla yüzde 15-20 aralığında olması gerektiğini savunmaktadır. Bu nedenle pandemi sürecinde yaşanan ekonomik sıkıntılara çözüm olarak uygulamaya konulduğu belirtilen bazı mal ve hizmetlerdeki KDV oranının geçici de olsa indirilmiş olmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

Ancak hangi isim altında olursa olsun enerji, iletişim, temel tüketim kalemlerinden de alınan bütün dolaylı vergilerin minimum seviyede uygulanması, yılsonuna kadar değil sürekli olarak yüzde 1’in üzerinde dolaylı vergi alınmaması gereklidir. Akaryakıt istasyonlarını, iletişim firmalarını vergi dairesi gibi çalıştıran vergi yönetimi anlayışı terkedilmelidir.

Öte yandan geçici de olsa bazı mal ve hizmetlerdeki KDV oranının düşürülmesinin, bu gruplardaki mal ve hizmet fiyatlarına yansıması zorunludur. İndirilen vergi oranını fiyatlarına yansıtmayan üretici, satıcı ve sağlayıcıları yakından izleyecek, vergi indirimini kendisi için fırsat olarak gören üretici, satıcı ve sağlayıcılar hakkında ilgili kamu kurumlarının denetim ve yaptırım uygulaması için gerekli başvuruları yapacağız.

Ancak düşen vergi oranının fiyatlara ucuzluk olarak yansımasının anahtarı tüketicinin elindedir. Satın aldığı mal ve hizmetlerdeki vergi indiriminin fiyatlara yansımadığını tespit eden tüketicilerin ilgili firmaları çekinmeden Ticaret Bakanlığı ve tüketici örgütlerine bildirmelidirler.

Av. Mehmet Bülent Deniz
Genel Başkan


MOBİLSİAD’dan, Tüketici Konfederasyonu Girişimi’ne Ziyaret

Kısa adı MOBİLSİAD olan Mobil Servis Sağlayıcı İş Adamları Derneği, Tüketici Konfederasyonu Girişimi’ni ziyaret etti.

MOBİLSİAD yönetim Kurulu üyeleri Ozan Özgür Erdoğan, Turgut Saral ve Cenk Güven’den oluşan MOBİLSİAD heyeti, tüketiciye yönelik iletiler ve elektronik ticaret konusunda sektörel uygulamaları hakkında bilgi verdi.

Tüketici Konfederasyonu Girişimi’ni oluşturan Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, Tüketici ve Çevre Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Osman İlhan, Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal, Tüketici Birliği Federasyonu Genel Sekreteri Güldeğer Gökçek, Siirt İli Tüketici Koruma Derneği Genel Başkanı Mehmet Enver Aytaç, Enerji Tüketicileri Derneği Genel Başkanı Bülent Çebin, Tüketiciyi Koruma Derneği Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve Güngören Şube Başkanı Serpil Tuğrul ve Tüketiciyi Koruma Derneği İstanbul Şube yönetim kurulu üyesi Sevtap Çetinbakış’ın hazır bulunduğu ziyarette özellikle 4 Ocak 2020’de yürürlüğe giren Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmeliğin yol açacağı sakınca ve sorunlar üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu.

Tüketiciyi Konfederasyonu Girişimi adına Dönem Sözcüsü Mehmet Bülent Deniz; ziyaret nedeniyle çok memnun olduklarını, ticari iletişim ve elektronik iletiler konusundaki düzenleme üzerinde bileşen örgütler olarak inceleme yaparak, tüketici hakları açısından olası sakıncaları tespit etmeleri durumunda, Tüketici Konfederasyonu Girişimi olarak gerekli uyarı ve girişimlerde bulunacaklarını dile getirdi.

TBF Başkanı Deniz: BDDK tüketiciyi nihayet hatırladı…​​​​​​​

BDDK, arka arkaya yaptığı düzenleme ve açıklamalar ile bankalara adeta uyarıda bulundu.

Geçtiğimiz günlerde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yapılan açıklama ve alınan kararlar ile pandemi sürecinde bankalara borçlu tüketicilerin korunmasına yönelik bir dizi adım atıldı.

Bu kapsamda tüketicilerden gelen şikâyetler üzerine BDDK tarafından yedi bankaya, 204.651 bin TL. idari para cezası kesilirken, BDDK tarafından yapılan açıklamada; vadesi 2020 yılı sonuna kadar olan kredi borçları için tüketiciden gelen öteleme taleplerini bankaların olumlu karşılamaları tavsiyesinde bulunuldu. Yine asgari ücret seviyesinde geliri olan tüketicilere verilecek kredi kartlarında sınır 1.300,00 TL’dan 2.000,00 TL’ya çıkarılırken, bir takvim yılı içinde asgari tutarı üç kez ödeyemeyen tüketicilerin kredi kartlarının nakit çekim ve alışverişe kapatılması uygulamasının 31.12.2020 tarihine kadar askıya alınabileceği belirtildi.

BDDK’nın bu kararları ne anlama geliyor?
BDDK’nın bu girişimlerini değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “BDDK nihayet tüketiciyi hatırladı” yorumunu yaptı.

Yıllardan beri BDDK’nın banka-tüketici denkleminde bankaları kollayan bir tavır içinde olduğuna yönelik eleştirileri olduğunu belirten Deniz; “pandeminin yüzü suyu hürmetine, yıllardır tüketiciyi ikinci planda gören BDDK yüzünü tüketiciye çevirdi. BDDK’nın, bankalara “kredileri öteleyin” çağrısı anlamlıdır. Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı tarafından bankalara yapılan öteleme çağrısının bankalarda karşılık bulmaması nedeniyle BDDK’nın elindeki idari yaptırımları kullanarak devreye girdiği anlaşılıyor. Bu kapsamda yedi bankaya verilen idari para cezası ile BDDK sektördeki varlığını bankalara hatırlatmaya başladı. BDDK’nın idari para cezası, kredi kartlarındaki yeni muafiyetler ve bankalara yaptığı öteleme çağrısını destekliyoruz. Anlaşılıyor ki, BDDK kibarca çağrı yaptığı halde tüketiciye zorluk çıkaran bankalar için harekete geçecek. Gecikmiş de olsa, BDDK’nın tüketiciyi hatırlamasından memnunuz” dedi.

10.07.2020, Tüketici Postası,