13 Kasım 2020 Cuma

Deniz; "Toplumsal dayanışma ile zor zamanlardan çıkacağız"


Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, Günay Barış’a konuk oldu.

HuHuNews kanalında yayınlanan Günay Barış ile Akış programına katılan Deniz, pandemide kışa girerken bizi bekleyen güçlükleri anlattı ve ekledi; “toplumsal dayanışma ile zor zamanlardan çıkacağız."


08.11.2020, HuhuNews, Günay Barış'la Akış
08.11.2020, Tüketici Postası

Rakamlar yalan söylemez; yoksullaşıyoruz!..


Türk Lirasındaki değer kaybını değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “ekonomi yönetimi, “Alice’in Harikalar Diyarı”nda yaşıyor” dedi.

Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

Tüketici Birliği Federasyonu tarafından, siyasi iktidarın ekonomiyi yönettiği 2003-2020 tarihleri arasındaki zaman dilimine ilişkin asgari ücret/USD kuru/EURO kuru, gram altın rakamları çizelgesi, ücretli ve dar gelirli milyonların son dönemde hızla yoksullaştığını göstermektedir.

2016 yılında asgari ücretli 430,79 USD alabilirken, 6 Kasım 2020 tarihinde ücreti, 271,28 USD olmuştur. Yine asgari ücretlinin maaşı 2016 yılında 389,52 EURO’ya denk gelirken, bu rakam 6 Kasım 2020’de 229,10 EURO’ya gerilemiştir. Aynı şekilde 2004 yılında 16,84 gram altın alabilen asgari ücretli, 6 Kasım 2020 tarihinde ancak 4,29 gram altın alabilmektedir.

Bu rakamlar ücretlerin, ekonominin temel kıyas ve maliyet unsuru olan kur ve altın karşısında eridiğini ortaya koymakta, tüketici için hızla yoksullaşma anlamına gelmekte, pandemi sonrası kış mevsimi arefesinde tüketiciyi zorlu bir dönem beklemektedir.

Bu süreçte siyasi iktidar TÜİK üzerinden kamuoyunda artık inandırıcılığını yitiren endeksler açıklayıp ekonominin rayına girdiği, güçlendiği iddiasında bulunsa da, gerçek tüm çıplaklığıyla ortadadır.

Yoksullaşma döngüsüne girmiş milyonlarca insanımıza aktarılması gereken kaynaklar, üretime katkısı olmayan yatırımlara harcanmakta, gövde gösterisi yapılarak açılışı yapılan geçiş garantili otoyollar, tüketicinin mutfağındaki aşın miktarını arttırmamaktadır.

Adeta “Alice’in Harikalar Diyarı”nda yaşayan ekonomi yönetiminin milyonlarca tüketiciye masal anlatmayı bir kenara bırakarak, derin yoksullaşma sürecindeki ülke için çözüm üretecek kararlar alması, uygulaması gereklidir.

Mehmet Bülent Deniz
Genel Başkan

Tüketici Birliği Federasyonu, 08.11.2020

7 Kasım 2020 Cumartesi

Deniz, Günay Barış'ın canlı yayın konuğu


Sosyolog, araştırmacı yazar Günay Barış'ın bu haftaki canlı yayın konuğu, Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz.

Kışa girerken pandemide tüketici sorunlarının masaya yatırılacağı canlı yayın, 8 Kasım 2020, Pazar günü saat 19:00'da.

Canlı yayın için
İnstagram twitter, facebook @huhunews.com

6 Kasım 2020 Cuma

Adım adım abonelik iptali…


Cep telefon, sabit telefon ve internet aboneliklerini artık oturduğumuz yerden yapabileceğiz.

İşte adım adım e-devlet üzerinden abonelik iptali…

Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, Tüketici Postası’na anlattı.


31.10.2020, Turhan Dik,  Tüketici Postası,

Deniz: “Banka borçları alarm veriyor”

TBMM’nde görüşülmekte olan torba yasa ile tüm kamu alacaklarına yeni bir yapılandırma olanağı daha geliyor.

Tüketici Birliği Federasyonu, böylesi bir yapılandırmanın bankalara olan bireysel kredi ve kredi kartı borçları için de tanınmasını istiyor.

Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz ile bu konuyu konuştuk.

Banka borçları da, yapılandırılmalı…


Tüketicilerin banka borçlarını değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “banka borçlarının yapılandırılması zorunlu hale gelmiştir.” dedi.

Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

Geçtiğimiz günlerde TBMM’de görüşülmekte olan torba yasa tasarısının Bütçe ve Plan Komisyonu görüşmelerinde, kamu borçlarının faiz indirimi ve uzun taksitler ile yapılandırılması maddesinin tasarıya eklenmesi kabul edilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda örneğini sıklıkla gördüğümüz yapılandırma, bu kez de pandemi döneminin ekonomide oluşturduğu hasar nedeniyle yeniden yürürlüğe konmaktadır.

Tüketicinin bankalar olan kredi ve kredi kartı borçluluğu da, yapılandırmayı gerektirecek nitelikte yüksek olup ödenemez noktaya hızla gitmektedir. Pandemi döneminin başında yapılan düzenleme ile bankalara olan borçlar için öngörülen 90 günlük takip süresi, 180 güne çıkarılmış ve bu nedenle takibe alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlu sayısında azalma kaydedilmiştir. Ancak (örneğin 2020/Ocak-Ağustos dönemi) takibe düşen borçlu sayısı, önceki döneme göre yüzde 54 azalmış görünmekle birlikte tüketicinin banka borç çilesi henüz istatistiklere yansımamış bulunmaktadır.

Özellikle pandemide ikinci ve ağır döneme girilen bu dönemde alınması zorunlu olan yaşamı kısıtlayıcı önlemler nedeniyle ekonomideki yavaşlama ve kaotik durumun ağırlaşarak devam edeceği görülmektedir. Böyle bir süreçte 2020/Mart ayından bu yana yaşamını zorlukla sürdüren ve bu nedenle borçlanmak zorunda olan milyonlarca kişi, kış mevsimi arefesinde, banka borçları nedeniyle takibe alınma tehdidiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Nitekim bu konudaki tehlikenin farkında olan kimi bankaların geçtiğimiz günlerde faiz indirimi ve borçların yeniden yapılandırılmasına yönelik adım attıkları da bilinmektedir.

Ancak bankacılık sektörünün kamu ve özel şirketlerden oluşması, bankaların alacaklarına ilişkin yaklaşımlarının birbirlerinden farklılık göstermektedir. En önemlisi banka inisiyatifiyle yapılandırma masasına oturan tüketicinin, masadan vadesi uzatılmış, ama faiz yükü artmış banka borcu ile kalkacağı açıktır.

Bu nedenle kamu alacaklarında olduğu gibi kamu/özel banka ayrımı olmaksızın tüm bankalara olan bireysel kredi ve kredi kart borçlarının; “yasal takibe düşmüş olması, gecikmiş olması veya zamanında ödeniyor olması” gibi kıstaslardan bağımsız olarak, talep eden her tüketici için yapılandırılması olanağı getirilmelidir. Bu yapılandırmanın, borcun artarak ötelenmesi olmamasını sağlamak adına, kamu alacaklarının yapılandırılmasında uygulanacak olan faiz oranında ve taksit olanakları getirilmelidir.

Bankalara olan borçların her banka ve dileyen her tüketici için adil koşullarda yapılandırılması ile ekonomideki olumsuzluğun derinleşmesi ile mücadelede önemli bir adım atılacak, pandemi sonrasına kadar ekonominin devamlılığın sağlanmasına önemli bir katkı yapılmış olacaktır.

Mehmet Bülent Deniz
Genel Başkan

28.10.2020, Tüketici Birliği Federasyonu

Tüketici federasyonlarından ucuz maske ve bez maske uyarısı (Doğru maske nasıl anlaşılır?)


Corona virüsle birlikte hayatımıza giren maskeler yeni dönemin gerçeği haline geldi. 7'den 70'e herkes Corona'dan korunmak için öncelikli olarak maskelere güveniyor. Ancak piyasada fiyatları ortalama 1 ile 5 lira arasında değişen maskelerin güvenilirliği konusunda ciddi tartışmalar var. Tüketici federasyonları başkanları ntv.com.tr'ye yaptıkları açıklamada, maskelere yönelik araştırmalarda çok vahim tablolarla karşılaştıklarını ve merdiven altı maskelerinin virüsten korumaktan ziyade yayılmasına neden olduğunu belirttiler. Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz 50 kuruşa bir maskenin standartlara uygun olmasının mümkün olmadığını söylerken, Tüketici Dernekleri Federasyonu Başkanı Aziz Koçal da bez maskelerdeki tehlikeye dikkat çekti.

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) piyasada satılan maskelerinin güvenliğinden ciddi endişe duyduklarını ve piyasada bulunan tüm maskelerin testten geçirilmesi gerektiğini açıkladı.

Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü bir projede içinde maskelerin de olduğu piyasadaki ürünlere yönelik güvenilirlik araştırması yaptıklarını söyledi.

''SON DERECE VAHİM SONUÇLAR ELDE ETTİK''
Bülent Deniz, araştırma kapsamında yapılan tespitlerde maskelerle ilgili son derece vahim sonuçlarla karşı karşıya kaldıklarını vurgulayarak vatandaşın merdiven altı üretilen maskelere yöneldiğini belirtti.

Deniz, merdiven altı üretimlerde fiyatların çok düşük olduğuna dikkat çekerek, vatandaşları bu fiyatlara kanmamaları gerektiği konusunda uyardı.

UYGUN MASKENİN 50 KURUŞA SATILMASI MÜMKÜN DEĞİL
'’Biz bu maskeleri incelediğimizde maalesef ürün takip sistemine kayıtlı olmadıklarını, Sağlık Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın ortaya koyduğu standartlara uygun nitelikler taşımadıklarını görüyoruz’’ diyen Deniz sözlerine şunları da ekledi:
‘’Şu anda 50 kuruşa da 70 kuruşa da maske bulabiliyorsunuz. Ancak ürün takip sistemine kayıtlı olan ve standartlara uygun olan maskenin o fiyatlarda üretilerek satılması mümkün değil’’

MERDİVEN ALTI MASKELER VİRÜSÜ YAYIYOR
Belirlenen standartlara uygun olmayan merdiven altı maskeler hem virüslere karşı korunduğumuza bizi inandırıyor hem de ‘zaten maske takıyorum’ algısı ile bizi tedbirsizliğe sevk ediyor.

Bülent Deniz, ‘’Bizce corona virüsün yayılmasında bu standart dışı üretilen maskelerin piyasada satılıyor olmasının etkisi yüksek’’ yorumunu yaptı.

Peki eczaneden bakkala, semt pazarlarından kırtasiyelere kadar hemen hemen her yerde satılan maskenin kaliteli olduğunu nasıl anlarız?

İKİ YÖNTEMLE GERÇEK MASKEYİ ANLAYIN
Konu hakkında açıklamaya yapan Deniz, iki yöntemin olduğunu söyleyerek şunları anlattı:
‘’Birincisi maskenin üzerinde ürün takip sistemi kodunun olup olmadığına bakıyoruz. İkincisi ve de daha pratik olanı maskeyi her iki tarafından kesip iki tarafını çıkararak su geçirip geçirmediğini kontrol ediyoruz. Su geçirmeyen maskelerin kullanıma uygun olduğunu söyleyebiliriz’’

Birbirinden farklı özelliklere sahip 5 maskeyi incelediklerinde sadece iki tanesinin uygun olduğunu gördüklerini ifade eden Deniz, ‘’Tüketicinin dikkat etmesi gerekiyor. Fiyatın uygunluğu tabii ki tüketici için önemli bir unsur ancak bu konu sağlıkla ilgili ciddi bir durum’’ diyerek uyarıda bulundu.

VATANDAŞA ÜCRETSİZ MASKE ÇAĞRISI
Vatandaşa ücretsiz maske hizmeti sağlanması yönünde ısrarlı çağrılarının olduğunu söyleyen Deniz, ‘’Maske artık günlük hayatın bir zorunluluğu haline geldi. Devletin vatandaşlara maskeyi ücretsiz verilmesi gerekiyor. Standarda uygun bir maskeyi orta gelirli bir ailenin sürekli satın alması aile bütçesinde derin sarsıntılara yol açıyor. Merdiven altı maskelerin türemesindeki en büyük etkenlerden birisi de bu’’ açıklamasını yaptı.

YIKANABİLİR BEZ MASKE VİRÜSTEN KORUYOR MU?
Covid-19 salgınıyla mücadelede doğru maske kullanımı, bulaşın önlenmesi için hayati önem taşıyor. Ancak, salgından bu yana birçok maske çeşidi ile karşılaştık.

Bu süreçte tıbbi maskelerinin yanında yıkanabilir bez maskeler de kullanım kolaylığı ve fiyat uygunluğu açısından oldukça tercih ediliyor. Ancak bez maskeler kimi uzmanlara göre virüsten korumuyor.

Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, hiçbir uzmanın bez maske konusunda kendilerine olumlu bir görüş sunmadıklarını açıklayarak, ''Bez maskelerde yıkama konusunda gerekli yöntemlerin takip edilmesi tüketici açısından problem taşıyor. Para vermemek adına aslında birkaç defa yıkandıktan sonra atılması gereken maskenin kullanılmaya devam edildiğini görüyoruz. Biz tüketiciyi anlıyoruz. Sonuçta sürekli aynı ürüne para vermek bir süre sonra insanın bütçesini yoruyor. Ancak biz bez maskeyi tavsiye etmiyoruz'' ifadelerini kullandı.

''BEZ MASKELER ÇOCUKLAR İÇİN TEHLİKELİ''
Tüketici Dernekleri Federasyonu Başkanı Aziz Koçal da, maskelerinin tamamen denetimsiz şekilde piyasaya sürüldüğünü söyledi.

Satılan maskelerin koruyucu özellikleri olup olmadığı yönünde hiçbir bilgi olmadığını ifade eden Koçal, ayrıca bez maskelerin bir tekstil ürünü olduğunu ve bununla ilgili herhangi bir teknik düzenlemesi olduğuna dikkat çekti.

Boyalı maskelerde kullanılan kimyasal maddelere işaret eden Koçal, ''Solunum yolu ile bu maddeleri sürekli ciğerlerimize çekiyoruz. Henüz üzerine kesinleşmiş herhangi bir çalışma bulunmasa da özellikle çocuklarımız için boyalı bez maskeler tehdit oluşturuyor'' dedi.

Artık tezgahlarda bile maske satılmaya başlandığını ifade eden Koçal, ''Maskeler ile ilgili gerekli denetimlerin yapılması halk sağlığı açısından önem arz ediyor. Maskeler her yerde satılmamalı'' uyarısında bulundu.

ÇENE ALTINA İNDİRİLEN MASKELERE UYARI
Koçal, ayrıca çene altına indirilen maskelere dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
''Bazen yemek yerken ya da çay içerken maskeyi çene altına indiriyoruz. Maskenin çene altına indirilmesi maske dışında olası bulunan virüsleri solunum yolu ile vücudumuza alıyoruz. Çene altında kesinlikle maskeler tutulmamalıdır. Yemek yerken veya çay içerken maske tamamen çıkartılmalı ağız kısmından uzak tutulmalıdır''

Virüsün yayınlamasını önlemek için sağlıklı maskelerin kullanılmasının altını bir kez daha çizen Koçal, maskenin alım noktasında vatandaşlara yardım çağrısında bulundu. Koçal, ''Aksi taktirde maske uygulaması genel olarak beklenen sonucu vermeyecektir'' dedi.

22.10.2020, Tuğba Öztürk, NTV

Yoksulluk dünyayı yakacak


17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’nü değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “yoksulluğun yaygınlaşması ve derinleşmesi, dünya barışını tehdit ediyor” dedi.

Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır:

Birleşmiş Milletler’in 22.12.1992 tarihli kararı ile “17 Ekim, Dünya Yoksullukla Mücadele Günü” olarak ilan edilmiştir.

Günlük 1,90 ABD Doları ya da daha altında gelirle geçinmek zorunda olanlar yoksul, 1,25 ABD Doları ya da daha altında geliri olanlar ise, aşırı yoksul olarak tanımlanmaktadır.

Ülkemizde de Türk-İş tarafından düzenli olarak açıklanan verilere göre, 2020/Eylül ayı itibariyle dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 7.973,00 TL., açlık sınırı da 2.448,00 TL. olarak tespit edilmiştir.

Dünya halkları arasındaki gelir dağılımı, nimetlerin adil şekilde paylaşımındaki adaletsizlik, yerkürenin en büyük sorunudur. Dünya devletlerinin bu sorunu gidermeye yönelik tutumları yetersiz kalmakta, yoksulluk artmaktadır.

Yaklaşık 10 aydır süren, küresel etkiye sahip pandemi nedeniyle yaşamın kısıtlanması, bilinen yoksulluğu arttırmış, geçmişten gelen yoksulluk sorunu bu dönemde dünya barışını tehdit edecek risk oluşturmaya başlamıştır.

Ülkemizde de farklı boyutta yaşanan yoksulluk sorununun temelinde, gelirin adil ve hakça dağıtılamamış olması yer almakta, bu duruma özellikle dolaylı vergilerdeki yüksek oranlar neden olmaktadır.

Her türlü mal ve hizmet satışından alınan KDV., ÖTV. ve benzeri dolaylı vergi oranlarının yüksek olması nedeniyle iletişim için cep telefonu görüşmesi yapan işadamı ile asgari ücretli yurttaş aynı vergiyi vermekte; enerji tüketimi yapan dargelirli ve zengin yurttaşın cebinden aynı vergi alınmaktadır.

Halen toplanan 100 liralık verginin yarısından çoğu mal ve hizmet satışından alınan dolaylı vergilerden oluşmakta, vergilendirmenin temeli olan “az kazanandan az, çok kazanandan çok” vergi alınması ilkesi bir kenara itilmekte, benzin istasyonları, iletişim, enerji firmaları ve benzeri işyerleri vergi dairesi gibi çalıştırılmaktadır. Dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki yüksekliği, ülkemizi OECD ve dünya ülkeleri arasında üst sıralara çıkarmış bulunmaktadır.

Öte yandan dolaylı vergilerin yüksekliği kayıtdışı ekonomiyi ayakta tutmakta, bu durum devletin vergi gelirinde azalmaya yol açmakta, içinden çıkılamaz bir kısır döngü yaşanmaktadır.

Yoksulluk, dünya barışı için en önemli tehdittir.

Yoksullukla mücadele, ülkemiz ve dünya halkları için vazgeçilemez bir sorumluluktur. Bu nedenle gelir dağılımı adaletini düzeltecek başta vergilendirme olmak üzere tüm önlemlerin alınması, yayılma ve derinleşme eğilimindeki yoksulluğun önünün alınması zorunludur.

Mehmet Bülent Deniz
Genel Başkan

16.10.2020, Tüketici Birliği Federasyonu,

ÜRÜN GÜVENLİĞİ TOPLANTISI YAPILDI


Avrupa birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortak düzenlenen Ürün Güvenliği programı Ramada otel izmit’te gerçekleştirildi.

Avrupa birliği ve Türkiye cumhuriyeti tarafından ortak düzenlenen Ürün Güvenliği programı ramada otel izmitte gerçekleştirildi.

Tüdef ve Tükoder Genel BAŞKANI Sn.Aziz Koçal beyin ve Tüketici birligi Federasyonu Genel Baskani Av.Mehmet Bülent Deniz beyin açılış konuşması sonrasında sn Idat Erdener tarafından Türkiyede ürün güvenliği ve piyasa Gözetimi ve Uygunluk Değerlendirme süreçleri konusunda bilgilendirme ve sunum yapıldı.

Gölcük Tükoder Şube ve Kocaeli Tükoder Şube ile izmit tüketici birliği işbirliğinde yapılan çalışmaya yaklaşık 50 kişi katıldı ve program sonunda katılımcılara sertifikalar verildi.

Gölcük Tüketiciyi Koruma Derneği Gölcük Şubesi başkanı ÇETİN KOCATÜRK toplantıya gölcükten yirmi kişi ile katılım sağladı.

Sahte Serviste Arama Motoru da Marka da Sorumlu Değil!


Bir haber kanalına dayandırılan, teknik servis dolandırıcılığında, arama motoru da, markalar da suçlu gösterilmişti. Haber365 işin hukuki boyutunun farklı olduğunu ortaya koydu.

Arama motorlarının üst satırlarında yer alıp, reklam da veren pek çok, yetkili beyaz eşya ve yetkili elektronik servisin dolandırıcı olduğu bildirildi.

Konuyla ilgili, bir haber kanalına dayandırılan haberlerin, yine bir uzmana dayandırdığı bilgiye göre, bu tür dolandırıcılıktan, arama motorları da, dolandırıcının adını kullandığı markaların da sorumlu tutularak, dava açılması öneriliyordu.

Bununla birlikte haber365 Ekonomi Servisi’nin ulaştığı, Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı, Av. Bülent Deniz, işin hukuki boyutunun da, pratiğinin de böyle olmadığını ortaya koydu.

DOLANDIRICILIK NASIL YAPILIYOR?
Beyaz eşya ve elektronik eşyaların arızalanmasında, sıklıkla, yetkili servisi internette arıyoruz.

İşte problem de, burada başlıyor.

Arama motorunun üst satırlarında, üstelik reklam da vererek yer alan bazı firmaların, ya ürünü çaldığını ya da fahiş servis rakamları belirterek aslında ürünü de tamir etmedikleri yönünde, vatandaşlardan çok sayıda şikayet alınmış.

Hatta, bir gazetecinin (U.C.) yetkili görüntüsü verilmiş, yetkisiz bir firmada dolandırılmasıyla sosyal medyanın gündemine giren konuda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın SERBIS uygulaması üzerinden güvenli arama yapılması öneriliyor.

Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı, Av. Bülent Deniz, arama motoru ulus ötesi olduğundan çok fazla sorumluluk üstlenmediğini, dava da açılsa bir şey elde edilemediğini açıkladı.

SADECE SAĞLIK ÜRÜNLERİNDE SONUÇ ALIRSINIZ!
Deniz, sadece sağlık ürünlerinde ve sağlık mevzuatına aykırı olduğu ceza verildiğini kaydetti.

Yine, servislerde adı geçen markaların sorumlu olduğu iddialarına da karşı çıkan Deniz, markaların arama motorlarında çıkan isimlerinden sorumlu tutulamayacağını şöyle anlatıyor:
‘Türkiye’deki bir beyaz eşya üreticisinin, sosyal medyada, yetkisiz bir kurumun adını haksız yere kullandığını saptayıp BTK’dan yasaklama kararı aldırsa bile, o site, 1 saat içerisinde sadece bir nokta ekleyerek ikinci bir site kurabilir. Yani, böyle bir niyetle yola çıksa bile pratikte mücadele edemez’ dedi.

Av. Deniz, buna karşın, halka aldatma hedefli konularda, reklamcı şirketin sorumlu tutulabileceğini belirterek, ‘Bununla da baş edilemez’ dedi.

BAKANLIK 2 UYGULAMA İLE SİZİ KORUYOR!
Av. Deniz, 1 ay önce faaliyete başlayan ETBİS 1 uygulamasının, son derece başarılı olduğunu söyledi. Vatandaş bu uygulamalarda, hizmet almak istediği şirket ismini görürse, bakanlık kontrolü altındaki, bir kurumdan hizmet alacağını anlıyor, dedi.

MARKETLERLE İLGİLİ UYGULAMA
Deniz, yine ‘Haksız Fiyat Artışı’ uygulamasını kullanarak, ürün pahalı ya da ayıplı ise foto çekip iletilebileceğini belirterek, ‘Bakanlık denetime gidiyor’ dedi.