Bu aktörlerin küresel bağlantıları da bundan nasibini aldı, küçücük İzlanda’da bile üç büyük banka iflas etti. Önce ABD’de başlayan ve ardından dalga dalga bütün dünyaya yayılan, yakıcı bir ekonomik kriz yaşandı.
O dönemde yaşanan bu sıradışı, olağandışı durumu kendimce anlamaya çalışmış birkaç kelâm etmiştim.
Temel tezim, yaşananların sıradan(!) bir ekonomik kriz olmadığı, dünya düzenine ilişkin önemli sonuçlar üretecek potansiyeli içinde barındırdığı idi.
Bu karamsar algılamama karşın kendimce; "yaşanan derin kriz nedeniyle insanlığın sonunun falan geldiği yok. Sadece bugüne kadar bildiğimiz ekonomik modellerin, üretim yöntemlerinin sonuna geldik" saptamasını yapıp yüreğimi rahatlatmaya çalışmıştım.
Evet, olaya iyimser tarafından bakmaya çabalamış; "dünyada hâkim olan ekonomi mimarisi yerle bir oldu, yerine yeni bir üretim yöntemi, paylaşım modeli, kısacası ekonomi mimarisi inşa edilecek" öngörüsüyle daha güzel bir dünyanın bizi beklediğini sanmayı tercih etmiştim. Hatta o dönemlerde sosyalizm yeniden dünyaya geri dönecek tezini öne sürenlere karşı, "pratize edilmiş halini esas almak kaydıyla sosyalist yönetim biçiminin insan fıtratına aykırı olduğuna olan inanç ve değerlendirmemiz nedeniyle bu “yeniden denemenin” olmayacağı, en azından deneme yapılsa bile denenecek olanın sosyalist yönetim biçimi değil, farklılaştırılmış, karma yani mutant bir yönetim biçimi olacağı düşüncesindeyiz". diyerek, kehânetlerime devam etmiştim.
Aslında gerçeği görmek için çok fazla zaman gerekmiyor, "görünen" isimli köy kendini göstermeye devam ediyordu. "Aydınlanma”nın ilk çocuğu “liberalizm”, ikinci çocuğu “sosyalizm”in ardından bizim son çocuk olarak bildiğimiz “kapitalizm”in de, yaşanan krizle birlikte tarihe gömüldüğüne ve ortalarda dördüncü çocuk olduğunu iddia eden "faşizm" isminde bir veletin dolaştığına işaret etmekte yarar var" diye köye doğru bağırdım.
Tabi o zamanlarda bu bağırtımın dünya için bir önemi yoktu, halen de yok. Olması için neden de yok; ne iktisat profesörüyüm, ne de büyük düşünürler sınıfında… Ama yazdıklarımın arkasındayım.
Bu dediğim olmadı, 50 yıl bir yana, 2008'den sadece 11 yıl sonra o dönemde yaşananların olası sonuçlarına ilişkin gerçekleşmeler başladı.
Yaşanan pandemi nedeniyle kürenin içine düştüğü durumu, 2008'den bugünlere bakarak tekrar düşünmekte yarar var.
Evet yıkılma sürecine tanıklığımız devam ediyor, yeni yapılanma da çok uzakta olmasa gerek.
28.03.2020
mehmetbülentdeniz
28.03.2020
mehmetbülentdeniz
Makalede atıf yapılan yazılar:
09.02.2009 Gidişat Gerçekten Kötü
22.02.2009 Godot’yu Beklerken
02.03.2009 Sosyalizm Geri Gelecek
08.03.2009 Dehşetengiz Bir Feda Hamlesi
23.10.2009 Sahi Bir Yıl Geçmiş
02.03.2009 Sosyalizm Geri Gelecek
08.03.2009 Dehşetengiz Bir Feda Hamlesi
23.10.2009 Sahi Bir Yıl Geçmiş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder